Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1433 E. 2024/5956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, İznik Gölü kıyısında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddia edilen taşınmaza müdahalesinin önlenmesi ve müdahale ile oluşturulan yapıların kaldırılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı ve davalının bu alana haksız olarak el attığının tespit edilmesi, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasını gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1948 E., 2024/10 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Orhangazi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/532 E., 2022/285 K.

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; Bursa ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 19 parsel sayılı taşınmazın davalı Şirket adına kayıtlı olduğunu, söz konusu taşınmazın İznik Gölü'ne bitişik olması nedeniyle davalı Şirketin dışarıdan getirilen tahkimat taşlarıyla gölü doldurarak yer kazandığı ve göl kıyısının doğal görünümünü bozmak suretiyle kıyıya tecavüzde bulunduğunun tespit edildiğini, davalı Şirketin dava konusu yere müdahalesinin yasal olmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ileri sürerek davalının 19 parsel sayılı taşınmazın yanında bulunan İznik Gölü kıyısındaki dava konusu yere müdahalesinin önlenmesine, yapıların ve muhdesatların kal'ine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Şirket vekili; davalı Şirketin dava konusu yeri gölü doldurarak oluşturmadığını, davacı İdarenin men-i müdahale ve kal talep etmeksizin sadece ecrimisil talep ettiğini, bu suretle davalı Şirketin dava konusu taşınmazda kiracı sıfatı ile bulunmasına zımmen muvafakat ettiğini, bu hususun tespiti ile Bursa 1. İdare Mahkemesinin 2014/918 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile kıyı-kenar çizgisi içinde kalan 19 parsel sayılı taşınmazın ön tarafında bulunan taşınmaza (03.01.2022 tarihli ek rapor ve ekli krokide gösterilen) davalının müdahalesinin men'ine, taşınmaz üzerindeki yapılan kal'ine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı Şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı Şirket tarafından yapılan başvuru neticesinde alınmış bulunan yapı kayıt belgelerinin dosya arasına alındığını, bu yapı kayıt belgeleri dikkate alınmaksızın karar verildiğini, yapıların kal'ine karar verilmesinin mümkün olmadığını, davalı Şirket hakkında imar kirliliği suçundan yapılan yargılama neticesinde düşme kararı verildiğini, dışarıdan getirilen tahkimat taşlarıyla gölün doldurulması suretiyle kazanıldığı kabul gören kısmın oluşturulması bakımından ise davalının bir rolü bulunmadığını, denetime elverişli olmayan hükme esas alınan bilirkişi raporundaki değerlendirme ve hesaplamaları kabul etmediklerini, fahiş miktarda vekalet ücreti ve harca hükmedildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan ve bilirkişi raporlarında gösterilen kıyı-kenar çizgisi içinde kalan kısımlara haksız olarak elattığının belirlendiği, harç ve vekalet ücretinin de usulüne uygun olarak hesaplandığı, davanın kabulüne dair Mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip eksik inceleme ile karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu (kıyı-kenar çizgisi içerisinde) iddia edilen taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Anayasa’nın "Kıyılardan yararlanma" başlıklı 43. maddesi,

3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 4, 5 ve 9. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 715. maddesi,

13.03.1972 tarihli ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Bursa ili, ... ilçesi, . Mahallesinde bulunan dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve düzenlenen bilirkişi raporlarına göre kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 32.290,61 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.