Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1684 E. 2024/3105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlikle edinim iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, özellikle tevzi kayıtları, komşu parsel bilgileri ve hava fotoğrafları gibi delilleri toplamadan eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/220 E., 2021/411 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; dava konusu Adana ili, Tufanbeyli ilçesi, ... mahallesinde bulunan 132 ada 159, 207 ve 209 parsel sayılı taşınmazları Mehmet Yahşi'nin 80- 90 yıldır kullanımında iken 1987 yılında adı geçenden satın aldığını ve zilyetliğin kendisine geçtiğini, 125 ada 6 parsel sayılı taşınmazın Süleyman isimli bir şahsın 70- 80 yıldır zilyetliğindeyken 20 yılı aşkın zaman önce kendisine satarak zilyetliğini devrettiğini, taşınmazların kadastro tespiti sırasında Hazine adına tescil edildiğini belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.04.2009 tarihli ve 2006/358 Esas, 2009/59 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.10.2009 tarihli, 2009/3914 Esas, 2009/4739 Karar sayılı kararıyla; 125 ada 6 parsele ilişkin hüküm onanmış, 132 ada 159, 207 ve 209 taşınmazların ise tespitlerinin tevzi yoluyla oluşan tapu kaydına dayandığı, bu gibi yerlerin edinilebilmesi için tapunun oluşum tarihinden geriye doğru 20 yıllık zilyetlik bulunması gerektiği, Mahkemece bu konuda yapılan araştırmanın hüküm vermeye elverişli olmadığı belirtilerek çekişmeli taşınmaza ait belirtmelik tutanakları ile tablendikatif listesinin getirtilmesi, taşınmazın niteliğinin, mera vasfında olup olmadığının komşu parsel tutanaklarından da yararlanılmak suretiyle belirlenmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

3. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin 22.01.2013 tarihli ve 2009/246 Esas, 2013/10 Karar sayılı kararıyla; taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşulları oluşuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli 132 ada 159, 207 ve 209 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

4. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.05.2016 tarihli ve 2015/6551 Esas, 2016/6044 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği belirtilmiş, dava konusu taşınmazların toprak tevzi çalışması ile oluşan tapu kayıtları esas alınmak suretiyle tespit ve tescil edildikleri gözönünde bulundurularak toprak tevzi çalışmalarına ait belirtmelik tutanakları, tablendikatif listesi, dayanağı haritalar ile komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarını oluşturan belgelerin getirtilmesi, bundan sonra taşınmaz başında keşif yapılarak tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı hususunun belirlenmesi, dava konusu taşınmazlarla ilgili zilyetlik araştırması yapılması, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılması, fen bilirkişisinden toprak tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle keşif ve uygulamayı gösterir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

5. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemenin 05.05.2017 tarihli, 2016/142 Esas,2017/122 Karar sayılı kararıyla; taşınmaz üzerinde davacı lehine tezi tarihinden önce zilyetlikle edinim koşullarının oluşuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli 132 ada 159, 207 ve 209 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

6. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.03.2021 tarihli ve 2017/5074 Esas, 2021/2347 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği belirtilmiş, toprak tevzi çalışmalarına ait belirtmelik tutanakları, tablendikatif listeleri ve dayanağı haritalar ile komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yöreyi iyi bilen, yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ve bu keşif sırasında toprak tevzi çalışmalarına ait tutanak ve haritalar yöntemince uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadıklarının belirlenmeye çalışılması ve ayrıca dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve dayanağı belgelerle denetlenmesi; fen bilirkişisine toprak tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmesi, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza ait belirtmelik tutanaklarının bulunamadığının fen bilirkişi raporunda bildirildiği, dava konusu yeri davacının Mehmet Yahşi'den satın aldığı ve tarla olarak kullandığı, bozma öncesi ve sonrasında dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanlarının da davacının dava konusu bu yeri Mehmet Yahşi''den satın aldığı ve dava konusu yerlerin Mehmet Yahşi'nin kullanımından önce ise babası Ahmet Yahşi tarafından kullanıldığı, davacının malik sıfatıyla eklemeli zilyetliğinin Kadastro tarihi olan 1963' den geriye doğru 20 yıldan fazla olduğu, bu sürenin malik sıfatıyla ve kesintisiz olduğu, taşınmazlar üzerinde uzun yıllar tarım yapıldığı, ayrıca taşınmaza ilişkin tahsisli mera kaydının bulunmadığı, aslında davacının tespite hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın eksik inceleme ile verildiğini, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğünü bildirerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; Adana ili Tufanbeyli ilçesi, ... mahallesi çalışma alanında bulunan 132 ada 159, 207 ve 209 taşınmazlar tevzi tapusu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Mahkemece; dava konusu taşınmazlar üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde dava konusu taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları, tevzi evrakı ile ... mahallesinde bulunan komşu parsellere ait kadastro tespit tutanak ve dayanakları getirtilmemiş, çekişmeli 132 ada 159 parsel sayılı taşınmaza komşu 160 parsel, 132 ada 209 parsel sayılı taşınmaza komşu 132 ada 25 parsel sayılı taşınmaz davalı gözüktükleri ve 132 ada 209 parsel sayılı taşınmaza komşu 44 parsel hükmen tescil edildiği halde bu parsellere ilişkin dava dosyaları getirtilerek incelenmemiş, fen bilirkişisinin yetersiz raporu ile yetinilmiş, çekişmeli 132 ada 207 numaralı parsele komşu 204 ve 205 sayılı mera parselleri bulunmasına rağmen usulünce mera araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulamaz.

3 . Hal böyle olunca; öncelikle çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanakları ile dava dosyaları dosya arasına alınmalı, dava konusu taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları, tablendikatif cetvelleri ve yörede yapılan toprak tevzi çalışmaları ile ilgili tüm evrak (dağıtım cetvelleri, tahdit haritaları vb.) titizlikle aranılarak getirtilmeli, yörede toprak tevzi sonucunda oluşmuş mera kaydının olup olmadığı, belirtmelik tutanağında herhangi bir kayıt ya da belgenin esas alınıp alınmadığı belirlenmeli, tevziye esas alınan kayıtların bulunması halinde bu kayıtlar tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, kayıtlar arasında çelişkiler bulunduğu takdirde bu husus sorulup çelişki giderilerek kayıtların doğruluğu tespit edilmeli; dava konusu taşınmaza ilişkin tevzi tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılarak Harita Genel Müdürlüğünden temin edilmeli; mahallinde elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi kurulu, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı; çekişmeli taşınmazın belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa temin edilip mahalli bilirkişiler aracılığı ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli; keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; fen bilirkişinden bilgisayar programı aracılığıyla tevzi haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle keşfi takibe elverişli krokili rapor düzenlenmesi istenmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan taşınmazları değişik yönlerden gösteren fotoğrafları da eklenmek suretiyle çekişmeli taşınmazların önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, tarımsal niteliğini, sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazların komşu parsellerden doğal yahut yapay ayırıcı sınırlarla ayrılıp ayrılmadığını, nasıl ayrıldığını, tasarruf sınırlarının belirgin olup olmadığını, mera, yaylak gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadıklarını, meradan sökülerek elde edilip edilmediklerini belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerinden oluşan kuruldan taşınmazları kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, şeklini ve süresini belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46/1 inci maddelerinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, değinilen hususlar göz ardı edilmek suretiyle eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Tufanbeyli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.