"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/712 E., 2023/1408 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/96 E., 2022/136 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların mirasbırakanı ...ın Rize ilinde bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak ... oğlu ...'na ... Noterliğinin 26.10.1953 tarih ve 12965 yevmiye sayılı vekaletnamesini verdiğini, adı geçen vekilin de söz konusu vekaletnameyi kullanarak mirasbırakan adına tapuda kayıtlı bazı taşınmazları davalıların mirasbırakanına devrettiğini, Rize ili Merkez ilçesi ... Mahallesi 1183 ada 4, 1184 ada 2, 1326 ada 3, 1328 ada 1, 1334 ada 9, 1338 ada 1, 1340 ada 5 ve 1359 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro sırasında bu şekilde davalılar adına tespit edildiğini öğrendiklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya tescillerine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesince, 1359 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden tefrik kararı verilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin 1992 yılında kesinleştiğini, on yıllık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibarıyla dolduğunu, davanın mirasbırakanın ölümünün üzerinden 58 yıl, kadastronun üzerinden ise 26 yıl geçtikten sonra açıldığını, dava delil ve belgelere göre açılmadığından husumetlerde de yanlışlık ve eksiklikler bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ..., ..., ... ve ... dosyaya cevap dilekçesi sunmamışlar ise de yargılama sırasındaki beyanlarında davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra doğan haklara ilişkin açılan davalarda hak düşürücü sürenin uygulanma imkanının bulunmadığını, hak düşürücü sürenin uygulanmasında mirasbırakanın ölüm tarihinin büyük önem taşıdığını, eldeki davada kadastro tutanaklarının 1992 yılında kesinleştiğini, davacıların mirasbırakanlarından ... ve ...'in 1994, ...'ın 2004 ve ...'ın ise 2006 yılında öldüğü, kök mirasbırakan ...ın mirasçıları olan davacıların mirasbırakanlarının nüfus kayıt örnekleri dosya arasına getirtildiğinde bu durumun görüleceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına, eldeki davanın kök mirasbırakan ...ın terekesi adına ve terekeye döndürme istemiyle açılmış bulunmasına, kök mirasbırakan ...ın ise kadastrodan önce 1960 yılında ölmüş olmasına, muris muvazaası iddiasıyla açılmış bir davanın bulunmamasına ve tüm dosya kapsamına göre, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle bir kısım davacılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ve tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda Rize ili Merkez ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1183 ada 4, 1184 ada 2, 1326 ada 3, 1338 ada 1 ve 1340 ada 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydına dayanılarak 1/5'er paylı şekilde ..., ..., ..., ... ve ... adına; 1328 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanılarak 8/16 payının ..., 2/16 payının ..., 3/16'şar payının ... ve ... adına; 1334 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanılarak paylı şekilde ... ve müşterekleri adına tespit edildikleri, askı ilanlarının 25.05.1992-24.06.1992 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildikleri, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 30.11.2017 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.