Logo

1. Hukuk Dairesi2024/174 E. 2024/1453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının tapu iptali ve tescil talebiyle açtığı davanın kabulü üzerine, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davada vekalet ücretinin belirlenmesinde esas alınması gereken bedelin, taşınmazın dava tarihindeki keşif bedeli olduğu ve davacının eksik harcı bu bedel üzerinden tamamladığı gözetilerek, hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilerek arttırılmasına ve bu haliyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/28 E., 2019/40 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Kabul- Karar Kaldırılarak Dava Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili; Malatya ili, ... ilçesi, .... Mahallesi 175 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... tarafından 09.03.1990 tarihinde, 236 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı ... tarafından 27.03.1990 tarihinde davacı Vakfa bağışlandığını, buna rağmen kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazların köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini daha sonra tahsisen davalı Hazineye devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; husumet itirazında bulunmuş, davanın süresinde açılmadığını, taşınmazların özel mülkiyete elverişli olmadıklarını, bağışlama sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiğini, şekle aykırı olarak yapılan bağışlamanın hükümsüz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro tespit tarihinde taşınmazların mülkiyetini kazanım koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davanın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davanın kabulüne bir diyeceklerinin olmadığını ancak davalı Hazinenin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasının ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirtip bu bakımdan kararın bozulmasını veya düzeltilerek onanmasını istemiştir.

2.Davalı vekili, savunmalarını yinelemiş, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinin birinci fıkrası, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT).

3. Değerlendirme

2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 175 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 359,59 m2 yüz ölçümü, "cami ve lojman ve arsa" niteliği ile, 236 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise 59,79 m2 yüz ölçümü, "cami lojmanı" niteliği ile kadimden beri köy cami ve lojmanı olarak kullanıldıkları belirtilerek Taşmış köyü tüzel kişiliği adına tespit edildikleri, tespitlerin itiraza uğramadan 01.10.2009 tarihinde kesinleştiği, 12.05.2014 tarihinde yapılan kurumlar arası tashihen devir işlemi sonucu davalı Hazine adına kayıtlandıkları anlaşılmaktadır.

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince;

Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında olup yine aynı Kanun'un yargılama giderlerinden sorumluluğu düzenleyen 326 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bilindiği üzere konusu para ve para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekâlet ücreti nispi tarifeye göre hesaplanır. Taşınmazlarla ilgili davalarda vekâlet ücretine esas olan değer ya dava dilekçesinde gösterilen değer veya Mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir.

Davacının, dava konusu taşınmazların dava tarihindeki keşfen saptanan değerleri toplamı 142.004,76 TL üzerinden eksik harcı tamamladığı anlaşılmakla, dava değeri olarak bu miktarın esas alınarak davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücreti takdiri doğru değildir.

Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan ibarenin tümden hükümden çıkartılarak yerine “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre hesaplanan 17.440,45 TL nispi vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.