Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1804 E. 2024/3915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitlerine itirazda hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar üzerindeki kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1196 E., 2024/40 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğanşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/463 E., 2022/151 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Malatya ili, Doğanşehir ilçesi, ... Mahallesinde yer alan 814 ve 821 parsel sayılı taşınmazların mera olduğunu Doğanşehir Kaymakamlığı’nın 17.04.2017 tarihli kararı ile öğrendiklerini, bu karara karşı iptal davası açtığını, anılan parselleri 70-75 yıldır kendisinin kullandığını, kadastro tespitlerinin kesinleşmemiş olduğunu öğrendiğini ileri sürerek 821 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 814 parsel sayılı taşınmazın 736,38 m2'lik kısmının tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ölümü üzerine yargılamaya mirasçıları devam etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının 16.10.1986 tarihinde kesinleştiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yazılı on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki ve aşamadaki beyanlarını tekrarla, taşınmazın mera vasfında olmadığını, 70-75 yıldır kullanıldığını, komşu 815 parsel sayılı taşınmazın 1990/582 Esas sayılı dava ile ... adına tescil edildiğini, komşu 814, 816 ve 818 parsel sayılı taşınmazlar için açılan 2017/464 Esas sayılı davanın kabulüne karar verildiğini, İdare Mahkemesinde iptal davası açtığını, hak düşürücü sürenin dolmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 814 ve 821 parsellerin kadastro çalışmasında "mera" vasfı ile tespit gördüğü ve tespitin 16.10.1986 tarihinde kesinleştiği, tutanağın kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı 06.12.2017 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği, İdare Mahkemesine açılan davanın tutanakların kesinleşmesi ile ilgili değil Kaymakamlık kararı ile ilgili olduğu, emsal olarak belirtilen 815 parsele davacı ... tarafından açılan davanın 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık sürede açıldığı, mera olduğu tespit edilip kesinleşen taşınmazların zilyetlikle de iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı, aşamadaki beyanlarını tekrarla istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3402 sayılı Kadastro Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Malatya ili, Doğanşehir ilçesi, ... Mahallesinde yer alan 814 ve 821 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 18/19.07.1986 tarihlerinde, askı ilanlarının ise 14.05.1998-12.06.1998 tarihleri arasında yapıldığı, eldeki davanın Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.12.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.05.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.