Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1872 E. 2025/2412 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı iken Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakıf adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmiş olması, kültür varlığı olması ve kamu tüzel kişisinin mülkiyetinde bulunması gibi Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesinin uygulanması için gerekli şartların oluştuğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2238 E., 2024/217 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/152 E., 2022/44 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; .... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Bulvarında kain ... ada 3 parsel sayılı 87,88 m² miktarlı dükkan ve ev vasıflı taşınmazın Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.1989 tarih 1988/191 Esas, 1989/583 Karar sayılı ilamıyla 12.02.1991 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edildiğini, Beyoğlu Tapu Müdürlüğünün 30.10.2018 tarihli 10242 sayılı yazılarında Hazine adına kayıtlı taşınmazın Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğünün bila tarih ve 144640 sayılı yazısına istinaden 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 30. maddesi kapsamında “Hasan Mahmut Ağa Vakfı” adına tescil edildiğinin bildirildiğini, taşınmaza Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 14.07.1978 tarihli 10538 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen yapılara ilişkin tapu kaydına “eski eserdir” şerhinin işlendiğini, yapının 04.10.1995 tarihinden evvel yıkıldığının kesin olduğunu, eski eser şerhinin bugün için geçerliliğinin kalmadığını, taşınmaz üzerinde halihazırda mevcut olan yapı sonradan 3. şahıslarca izinsiz olarak yapılmış olup tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı İdare vekili; tescil idari yoldan sağlandığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde değil İdare Mahkemesinde açılması gerektiğini, taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi gereğince Vakfı adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesinin uygulanması için aranan şartlar olan taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmiş olması, kültür varlığı olması ve kamu tüzel kişisinin mülkiyetinde bulunması şeklindeki koşulların dava konusu taşınmaz yönünden hep birlikte gerçekleşerek davaya konu taşınmazın vakıf alanına girdiği, aslının vakıf yolu ile meydana geldiği ve korunması gerekli kültür varlığı olduğu, Hazinenin mülkiyetinde tescilli iken mazbut vakıf olan....vakfı adına tescil edildiğinin bilirkişi raporu ile de tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının istinaf başvurusunun Vakıflar Kanunu 30. maddesi ile Vakıflar Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 178. maddesi şartları oluştuğundan esastan reddine, ancak davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 2.500.000,00 TL olarak belirlendiği, Mahkemece davalı lehine nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; kültür varlığı olduğu tespitinin dayanaksız olduğunu, vakfın türü veya vakfın hakkının kalıp kalmadığına ilişkin eksik araştırma ile karar verildiğini, vakıf hususunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve vakfiye getirilerek sahih vakıf olup olmadığının tespiti gerektiğini, eski eser şerhi tarihinde binanın yıkıldığının gözetilmediğini, nispi vekalet ücretinin hatalı olduğunu, tespit edilen değere itiraz edilmesine rağmen yeniden rapor alınmadığını, vekalet ücreti verilecekse İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine göre verilmesi gerektiğini, Hazine harçtan muaf olduğu halde 220,80 TL istinaf harcı yükletilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden; 358 ada 3 parsel sayılı 87,88 m2 miktarlı dükkan ev nitelikli taşınmazın 16.08.1936 tarihinde kesinleşen kadastro işlemi ile 1/2’şer payla .... oğlu ... ve ... kızı ... adına kayıtlı iken 27.09.1939 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği, 12.06.1962 tarihinde vasiyet ile Anna Raptopolou vd. adına tescil edildiği, 12.02.1991 tarihinde tamamının hükmen Hazine adına kaydedildiği, 30.10.2018 tarihinde ise 5737 sayılı Kanun kapsamında idari tescil ile....Vakfı adına kaydedildiği, taşınmazın Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 14.07.1978 tarih 10538 sayılı genel kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiği, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 04.03.1988 tarih 16 sayılı ilke kararı ile 28.02.1995 tarih 378 sayılı ilke kararları uyarınca tescil kaydının devamına karar verildiği, taşınmazda 04.10.1995 tarihli eski eser şerhi mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.