Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1881 E. 2025/2373 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen vekaletname ile satışı yapılan taşınmazın bedelinin ödenmediği iddiasıyla tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ile taşınmazın satışı yapıldığı, ancak satış bedelinin ödendiğine dair delil sunulamadığı ve davalı vekilin taşınmazı kendi tanıdık ve akrabalarına devrettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2085 E., 2024/287 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/481 E., 2022/292 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının maliki olduğu .... ada 1 parseldeki 18 nolu bağımsız bölümün davalı ... ....'na verilen Beyoğlu .... Noterliğinin 10.01.2019 tarihli ve .... yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalılar ... ve ...'na temlik edildiğini, davalı ...'in taşınmazı 900.000,00 TL bedel karşılığında satacağını söylediğini, hemen parayı ileteceğini belirttiğini ancak satıştan sonra bankada problem çıktığını ifade ettiğini, sonra da kendisine ulaşılamadığını, hile ile alınan vekaletname ile taşınmazın satıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davanın taşınmaz satış bedelinin ödenmemesi sebebiyle açıldığını, kabul etmemekle birlikte bedelin ödenmemesi iddiasının başka bir davanın konusu olduğundan tapu iptal ve tescil talep edilemeyeceğini, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davalıların davacıya karşı alım satımdan kaynaklı borcu bulunmadığını, davalının davacıyı irade sakatlığına yöneltebilmesi, kasten hatalı bir kanı uyandırabilmesi bakımından ne tür bir hilenin olduğu konusunda ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacının davalıyı taşınmazın satışı konusunda tam yetkili kıldığını, davacının verdiği özel vekaletname ile taşınmazın satışı konusunda iradesini ortaya koyduğunu, diğer davalılar ... ve ...'in vekalet ilişkisinin dışında iyiniyetli 3. kişi konumunda olduklarını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; satışa dayanak vekaletnamenin münhasıran davaya konu taşınmaz için düzenlendiği, davalıların satış bedelini ödediklerini gösteren delil sunmadıkları, tanıkların taşınmazdaki ipotek için borcun davalılar tarafından ödeneceği yönünde anlaştıklarına dair beyanları dikkate alındığında, getirtilen banka kayıtlarından taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasına yönelik davalılar tarafından işlem yapılmadığı, kredi için herhangi bir ödeme olmadığı, taşınmaz bedelinin ödeneceği ya da bedelin doğrudan bankaya ödenerek ipoteğin kaldırılmasının sağlanacağı yönünde izlenim yaratıldığı, davalı vekil ....'in kendi tanıdık ve akrabalarına taşınmazı devrettiği, satış bedelinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalıların istinaf isteklerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki vakıalarla tahkikat aşamasındaki ortaya çıkan vakıaların birbiriyle uyuşmadığını, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddiaları ile tahkikat aşamasında ileri sürdüğü iddialarının farklı olduğunu, ipotek bedelinin ödenmemesinin başka bir davanın konusu olduğundan tapu iptal ve tescil talepli davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davada davacıların dava dilekçelerinde taşınmaz satış bedelinin ödenmediğini iddia ettiklerini, taşınmaz satış bedelinin veya ipotek bedelinin ödenmemesinin alacak davasının konusu olduğundan tapu iptali ve tescilin talep edilemeyeceğini, bankanın 14.02.2022 tarihli müzekkere cevabında taşınmaz devrinden sonra da davacı ve eşinin kredi kullandığının, bu sebeple kredi toplamının 1 milyonun üzerinde olduğunun, tarafların tüm borçlarını temin edecek şekilde ipotek tesis edildiğinin belirtilmiş olduğunu, hangi tarihte ne kadar kredi kullanıldığının ve özellikle devir tarihinden sonra kullanılan kredilerin miktarının tespit edilmesi gerektiğini, davalı ...'nun davacı tarafından özel vekaletname ile tam yetkilendirildiğini, davalılar ... ve ...'in vekalet ilişkisinin dışında iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, davalıların davacıya karşı borcu bulunmadığını, hileli bir işlemin mevcut olmadığını, satış konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, satış senedine bir itirazın bulunmadığı dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, 10.01.2019 tarihinde dava konusu taşınmazın satışı yetkisini de içeren vekaletname ile davalı ...’i vekil tayin ettiği, davalı vekilin dava konusu 10264 ada 1 parseldeki 18 nolu bağımsız bölümü 07.06.2016 tarihinde dava dışı banka lehine tesis edilen ipotek sonucu takyidatlı şekilde diğer davalılara 1/2’şer paylı olarak temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 46.109,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.