Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1947 E. 2025/2260 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçıların davayı takip ve temyiz yetkisinin olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçıların davayı takip yetkisinin sona erdiği ve temyiz hakkının tereke temsilcisine geçtiği gözetilerek, mirasçı vekilinin temyiz isteminin reddine ve tereke temsilcisinin temyiz etmediği birleştirilen davada ise Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/696 E., 2024/656 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Durağan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/29 E., 2022/125 K.

İlk Derece Mahkemesince asıl dava yönünden verilen karar ile Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen dava yönünden verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, birleştirilen dava bakımından temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı ... vekili; davacının murisi ...'nin çekişme konusu 49, 125 ve 190 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla oğlu ve torunu olan davalılara satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacının ve diğer mirasçıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleştirilen davada davacı ... vekili; asıl davadaki iddiaları tekrar ederek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ve diğer mirasçıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; bedelini ödemek suretiyle taşınmazları satın aldıklarını, murisin tedavi giderlerini karşılamak amacıyla taşınmazları temlik ettiklerini belirterek asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE BOZMA KARARI

Mahkemece, asıl davada temliklerin mal kaçırmak amaçlı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine asıl davada verilen karar Dairemizin 29.09.2016 tarihli ve 2014/17491 Esas, 2016/8859 Karar sayılı kararıyla, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği gerekçesi ile bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra 21.03.2018 tarihli celsede davacı vekiline muris ...'nin veraset ilamını sunması ve diğer mirasçıları davaya dahil etmesi için yetki ve gelecek celseye kadar süre verilmiş, davacı vekili 11.05.2018 tarihli dilekçesi ile dava dışı mirasçıların davaya dahil edilmesini ve dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacının ve diğer mirasçıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini, 18.07.2018 tarihli dilekçesinde de tereke temsilcisi atanması için yetki ve süre verilmesini talep etmiş; Durağan Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.02.2020 tarihli ve 2019/17 Esas, 2020/66 Karar sayılı kararı ile ... tereke temsilcisi olarak atanmış ve davaya dahil edilmiş, bu aşamada mirasçılardan ... tarafından açılıp Durağan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/117 sayılı esasına kaydedilen dava 02.11.2021 tarihinde eldeki dava ile birleştirilmiş ve Mahkemece, temliklerin mal kaçırmak amaçlı olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş, kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş; Dairemizin 20.12.2023 tarihli ve 2023/5838 Esas, 2023/7673 Karar sayılı kararıyla; Yargıtay denetiminden geçen asıl davanın “istinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açık ise de birleştirilen 2021/117 Esas sayılı dava ile ilgili daha önce Yargıtayın bir denetiminin bulunmadığı gözetildiğinde, birleştirilen davanın ''istinaf'' kanun yoluna tabi olduğu gerekçesiyle birleştirilen 2021/117 Esas sayılı dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Durağan Asliye Hukuk Mahkemesine tetkiksiz iadesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; muris ...'nin terekesine temsilci atanmakla davacının davayı takip yetkisinin kalmadığı, usulünce tebliğe rağmen tereke temsilcisinin kararı istinaf etmediği gerekçesiyle birleştirilen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili; İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen dava bakımından istinaf başvurularının usulden reddinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtip kararların bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ile tüm mirasçılar adına tescil (terekeye iade) isteğine ilişkindir.

Davacı vekilinin, İlk Derece Mahkemesinin asıl davadaki kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.

Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi kararı usulüne uygun olarak tereke temsilcisine tebliğ edilmesine rağmen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı yalnızca asıl davada davacı vekilinin temyiz talebinde bulunduğu, ne var ki terekeye temsilci atanmakla mirasçıların davayı takip yetkisi sona erdiğinden ve bununla bağlantılı olarak hükmü temyiz etme hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçtiğinden asıl davada davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı vekilinin, Bölge Adliye Mahkemesinin birleştirilen davadaki kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl davada davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden asıl davada davacıya iadesine,

Birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının birleştirilen davada davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.