Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1961 E. 2025/2494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, taşınmaz satış bedelinin tamamını ödememesi nedeniyle davacı tarafından açılan hileye dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabulünün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanıp onanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın satış iradesinin davalı şirket tarafından hileli davranışlarla sakatlandığı ve satış bedelinin tamamının ödenmediği hususları gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/253 E., 2024/168 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/244 E., 2022/403 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Şirket arasında Kartepe Tapu Müdürlüğü nezdinde taşınmaz satışları gerçekleştirildiğini, satışa konu olan taşınmazların Kocaeli ili, ... ilçesi, ...y Mahallesi ... parselde kayıtlı, Al Blok dubleks konut nitelikli 1 ve 2 nolu iki adet bağımsız bölüm olduğunu, taraflar arasında satışlara ilişkin yazılı bir protokol düzenlenmediğini, taşınmazların satış bedellerinin banka yoluyla ödenmesi hususunda sözlü şekilde anlaşıldığını, bu satışın müvekkiline vekaleten ... aracılığıyla yapıldığını, müvekkilinin satışa muvafakat ettiğine dair resmi senede imza attığını, vekil sıfatıyla hareket eden ...'un da kendisine ait iki adet taşınmazı davalı tarafa sattığını, hem müvekkiline ait taşınmazlar hem de dava dışı ... adına davalı Şirkete devredilen taşınmazlar için (yani toplamda 4 taşınmaz için) kararlaştırılan 1.300.000,00 TL bedelin sadece 250.000,00 TL'sinin şirket tarafından parça parça ödendiğini, şirket yetkilisi...'ın ödemeyi satış gününde banka yoluyla yapacağını belirtmesine rağmen bakiye 1.050.000,00 TL'nin satıcılara ödenmediğini, satış bedellerinin ileri tarihte ödeneceğine ilişkin bir anlaşma olmadığı gibi satış anında bedelin ödeneceği kanaati uyandırılarak maliklerin elinden hile yoluyla taşınmazların alındığını, davalı Şirket yetkilisi... ile olan mesajlaşma kayıtları, tapu dairesinin kamera kayıtları, banka kayıtları ve diğer deliller nazara alındığında müvekkilinin dolandırıldığının anlaşıldığını, semenin ödenmemesi üzerine hem şirkete hem de şirket yetkilisi...'a ... tarafından ihtarname gönderildiğini, satışa aracılık eden ... ile... arasında mesajlaşma olduğunu, ...'a ödediği 250.000,00 TL'nin iadesine karşılık tapuları geri vermesinin teklif edildiğini ve...'ın da tapuları geri vereceğini beyan ettiğini, ancak gelinen noktada tapuların satış için ilana çıkarıldığı ve üzerlerine kredi çekildiğinin görüldüğünü, şirket yetkilisi aleyhine Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde ... tarafından suç duyurusunda da bulunulduğunu, dört taşınmazın toplam satış rakamının 1.300.000,00 TL olduğunu, tapuda gösterilen satış rakamının ise toplam 800.000,00 TL olduğunu, müvekkiline ait dava konusu olan taşınmazların tapuda gösterilen satış değeri toplamının 330.000,00 TL olmakla birlikte taşınmazların gerçek değerlerinin daha fazla olduğunu, davalı tarafından hile yoluyla edinilen dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 6 pafta, ... parselde kayıtlı Al Blok dubleks konut niteliğindeki, 1 nolu bağımsız bölüm ile aynı yer 2 nolu bağımsız bölümün tapularının iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, satışa konu taşınmazların dava ve satış tarihi itibariyle rayiç ve güncel değerini gösterir bilirkişi raporu, e-yazışma örnekleri, dinlenen tanık beyanı hep birlikte değerlendirildiğinde, satış akit tarihinin 04.05.2021, dava tarihinin 11.08.2021 olduğu, TBK'nın 39. maddesi uyarınca davacının yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde davanın açıldığı, hak düşürücü süre bakımından usuli eksiklik olmadığı, tarafların Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi .... parselde kayıtlı, Al Blok, 1 ve 2 nolu dubleks konut nitelikli bağımsız bölümlerin satışı konusunda anlaşmalarına rağmen davalı tarafça satım bedelinin tamamı ödenmeden ve ödeneceğine dair hileli hareketlerde bulunularak satış işleminin yapıldığı, davacıların aldatma sonucunda iradelerinin sakatlanmış olduğu, 6098 sayılı TBK'nın 36. maddesi gereği davacıların satış akdiyle bağlı olmadıkları, davalı tarafça yapılan kısmi ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iadesinin istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların Kocaeli ili, .... ilçesi, ... Mahallesi ... parselde kayıtlı, Al Blok, 1 ve 2 nolu dubleks konut nitelikli bağımsız bölümlerin satışı konusunda anlaşmalarına rağmen davalı tarafça satım bedelinin tamamı ödenmeden ve ödeneceğine dair hileli hareketlerde bulunularak satış işleminin yapıldığı, davacının satışa katılan vekilinin böylelikle aldatma sonucunda iradesinin sakatlanmış olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsiz bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafça hile iddiasının kanıtlanamadığını, dinlenilen tanık tarafından satış iradesinin hile ile oluşturulduğuna dair bir anlatımda bulunulmadığını, asla kabul etmemekle birlikte davacı tanığının anlatımından bakiye bedelin ödenmesi için davalı Şirket yetkilisine vade verildiği sonucunun çıktığını, bedelin daha sonra ödenmesi yönünde anlaşılmış olmasının, olayda bir hile olmadığını açıkça gösterdiğini, müvekkili tarafından satış işlemleri sırasında davacının hesabına saat 14:26'da 150.000,00 TL gönderildiğini, tapuda imzaların ise saat 14:59'da atıldığını, yani davacıya vekaleten işlem yapan ve tacir olan ...'da satış iradesinin hile oluşturulmasının olası olmadığını, vekil ...'un, hesabına geçen paranın eksik olması halinde rahatça satışı yapmama ve tapuda devir senedini imzalamama olanağına sahip olduğ gibi TBK'nın 235. maddesi uyarınca bedel ödenmediği takdirde taşınmazın mülkiyetinin iade edilmesi koşuluyla satışı yapma hakkına sahip olduğunu, mesleği konut yapıp satmak olan vekil ...'un ne tür bir hile ile tapu devrini sağlayan imzayı atmaya yönlendirildiğine dair bir delil olmadığını, gerek Yerel Mahkeme tarafından, gerekse BAM tarafından "delil" olarak değerlendirilen Whatsapp uygulaması yazışmalarının, müvekkil Şirket yetkilisi tarafından yapıldığına dair hiç bir aşamada kabullerinin olmadığını, bu yazışmaların müvekkil şirket yetkilisi tarafından yapıldığının da davacı tarafça kanıtlanamadığını, salt ekran görüntülerinin varlığının, bu yazışmaların müvekkil şirket yetkilisine ait telefondan yapıldığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, buna rağmen bu yazışmalara delil niteliği yüklenilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki yazışma içeriklerinde hile iddiasını kanıtlamaya yarayacak bir diyalog da olmadığını, dava konusu olayda davacının satış iradesinin müvekkili ile satış işleminde bir araya gelmeden önce hatta müvekkili ile tanışmadan önce mevcut olduğunu, tanık olarak dinlenilen kişinin de emlak komisyoncusu olduğunu ve beyanında tarafları kendisinin bir araya getirdiğini söylediğini, dolayısıyla davacının satış iradesinin öncesinden var olduğunu, bu nedenle davacı tarafça sadece ödenmediği iddia edilen taşınmaz bedelinin talep edilebilmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, .... Mahallesi ... (yeni ...9 ada 4 parsel) parselde kayıtlı, Al Blok dubleks konut nitelikli 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler tam hisse ile davacı ... adına kayıtlı iken, 04.05.2021 tarih ve 8391 yevmiye numaralı resmi senet ile ...'a vekaleten ...'un 1 ve 2 nolu bağımsız bölümleri ayrı ayrı 260.000,00'er TL bedelle davalı ... Madencilik ve Ticaret Limited Şirketine satış yoluyla temlik ettiği, taşınmazların halen davalı Şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 61.727,79 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.