Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1986 E. 2024/3231 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Hazine'nin, tapusuz taşınmazın tescili davasında, kesinlik sınırı altındaki Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yaptığı temyiz isteminin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz davalarında kesinlik sınırının uygulanmayacağı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek davalı Hazine'nin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1764 E., 2024/147 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bala Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/19 E., 2022/245 K.

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara ili, Bala ilçesi, ... Mahallesi, sınırları içerisinde bulunan 483 ve 484 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, bu iki taşınmazın arasında kalan araziyi hamdan imar ve ihya ederek tarla haline getirdiğini, bu taşınmazı 30-35 yıldır kullandığını ve bu süre zarfında taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin nizasız ve fasılasız olarak malik olma kastı ile devam ettiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda ziraate gayrisalih taşınmazın şahıslar adına tescili için aranan tüm koşulların müvekkili için gerçekleştiğini ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde zilyetlik ve imar-ihya hukuki sebebime dayanıldığını, ancak imar-ihyanın ve tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç ve bitiş tarihine dair kayda değer bir bilgi bulunmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddelerinde yer alan zilyetlikle iktisaba ilişkin şartların gerçekleştiğinin davcı tarafından ispat edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda tescil harici bırakıldığını, tescil harici bırakılma tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, ayrıca TMK'nın 713 üncü maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca dava konusu yerin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 6360 sayılı Kanun ile Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, belediye sınırları içerisinde kalan alanların gelişme ve planlama kapsamındaki alanlar olması nedeniyle zilyetliğin dayanağı olan nizasız kullanım durumunun ortadan kalktığını, imar planı kapsamı içerisinde kalan alanların ihya yoluyla kazanılmayacağını, davacının imar-ihya yoluyla taşınmazın kazanımı için gerekli şartları taşımadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu edilen ve keşifte davacı, tanık ve mahalli bilirkişilerin gösterimleri doğrultusunda denetime uygun fen ve kurul bilirkişi raporuna göre davacının zilyetliğe dayalı olarak taşınmazı imar ve ihya edip tarla haline getirdiği, iki farklı tarihli hava fotoğraflarının incelenmesi neticesinde bilirkişiler tarafından imar ve ihyanın tamamlandığının belirtilmesi nedeniyle davanın kabulüne, yargılama sırasında tescil dışı bırakılan taşınmaz Maliye Hazinesine tescil edildiği için, yasal hasımlar ... ile ... yönünden taraf sıfatının kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının yapıldığını ve dava konusu taşınmazın büyükşehir sınırları içerisinde kaldığını, imar işlemleri devam eden dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak tescil kararı verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olmadığını, nâzım imar planı sınırları içerisinde kalan söz konusu alanların imar-ihya edilmek üzere davacı adına tescilinin mümkün olmadığını, kararın dayanağını oluşturan bilirkişi raporunun eksiklikler içerdiği, teknik inceleme yapılmadan sadece gözleme dayalı olarak düzenlendiği, raporda sadece tarımsal faaliyete değinildiği, taşınmazın tarım yapmaya bilimsel yönden elverişli olup olmadığı hususunun tartışılmadığını, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından kesin ve teyit edici bilgiler ile imar-ihyanın başlangıç ve bitiş tarihi ve zilyetliğin başlangıç tarihine ilişkin bilgiler verilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 361/1 nci maddesi, 6763 sayılı Kanun ile değişik 6100 sayılı Kanun'un 341/2 nci maddesi gereğince karar tarihi itibariyle miktar ve değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu, dava dilekçesinde dava değerinin 500,00 TL gösterildiği, Mahkemece yapılan keşif sonucunda dava edilen öncesinde tescil harici bırakıldığından kadastro tutanağı düzenlenmeyen, sonrasında toplulaştırma sonucu Hazine adına tescil edilen 956 ada 5 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin toplam 7.419,82 TL olarak belirlendiği, belirlenen değere karşı taraflarca itirazda bulunulmadığı, dava konusu taşınmazın değerinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olarak belirlenen 8.000,00 TL'nin altında kaldığı, davalı Hazine tarafından kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı Kanun'un 341/2 nci, 346 ncı ve 352/1 nci maddeleri uyarınca miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; temyiz sınırının sadece alacak ve taşınır davalarına ilişkin olduğunu, taşınmazlarda dava konusu değer ne olursa olsun verilen hükmün temyiz edilebileceğini, bu nedenle davanın esasına girilip inceleme yapılması gerekirken kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın keşif tarihindeki değerinin 36.593,12 TL olarak belirlendiğini, belirlenen bu bedelin dava tarihindeki değere uyarlanarak 7.419,82 TL olarak belirlendiği, kesinlik sınırının dava tarihine göre değil karar tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri 36.593,12 TL iken kesinlik sınırı olarak dava tarihindeki 7.419,82 TL'nin belirlenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, enflasyonun oluşturduğu öngörülemeyen koşullar nedeniyle ortaya çıkan fiyat değişimleri sonucunda mahkemeye erişim hakkının kısıtlandığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın kararın verildiği yıl belirlenen değer olarak dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2 inci, 346 ncı ve 352/1 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.