"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1478 E., 2024/415 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/410 E., 2023/38 K.
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili; davacının mirasbırakanı olan ... 20.12.2000 tarihinde vefat ettiğini, 4329 umum, 1/9 sayfa, 178 sıra, Beşiktaş, ... Mahallesi, ... Sokağında kain eski 23, eski ve yeni 1 kapı numaralı, 67pafta, 147 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın tamamıdan 32.645 m²nin ½ hissesinin ... oğlu ..., ½ hissesi de ... oğlu ... tarafindan 26.5.1949 tarihinde satın alındığını, ...'un kızı olan son mirasçısı Nazlının 1928 tarihinde çocuksuz olarak ölünce mirasının tamamının amcasının kızı ...'e kaldığını, satış işlemi sırasında ... tarafından taviz bedelinin ödendiğini, vakfiyesi ödenen tarlanın vakıfla ilişiğinin kesildiğini, 26.07.1949 tarih, 1341 yevmiyeyle terkin edildiğini, 08.05.1952 tarihinde yapılan kadastro tespitinde 32.645 m2lik tarlanın 1/2 hissesi yine ... oğlu ... adına, 1/2 hissesi de ... oğlu ... adına kaydedildiğini, taşınmazın ½ hissenin maliki ...'ın hissesinin 26.11.952 tarih, 2179 yevmiye sayılı cebri satış yoluyla ... Sabri oğlu ... adına tescil edildiğini, ... aleyhine İstanbul 2. Asliye Hukuk cemesinin 1954/112 E Sayılı Tashih-i kayıt davası açıldığını, dava devam ederken tarlanın ifraz edildiğini, 86 'dan 107'ye kadar parseller meydana geldiğini, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.950 tarih, 1954/112 Esas, 1956/949 Karar sayılı kararı gereğince ifrazdan sonra meydana gelmiş olan tüm parsellerin ... adına kayıtlı 1/2 hissesi 12.6.1958 tarih 1622 yevmiyesiyle tashihen ... Vakfı adına tescil edildiğini, ... adına tapu kaydının iptalini, taşınmazın Vakıflar idaresi adına ... Vakfından icareteynli vakıf olması sebebiyle tashihen tesciline karar verildiğini, tutulan zaptın doğru olmadığını, 1954/112 Esas sayılı davanın davacısı tarafından vaziyet kararının sunulmadığını, verilen kararın bu nedenlerle haksızlığa sebebiyet verdiğini, ceza davası beklemeden karar verdiğini, hükmün infaz edilmediğini dolatısıyla kesinleşmiş kararın söz konusu olmadığını, ... Vakfı adına tescil kararı veren Mahkeme kararının değiştirilerek ... Vakfı adına tescilinin yapılamayacağını ileri sürerek yargılamanın iadesi isteminin ve İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş 1954/112 Esas -1956/949 Karar Sayılı mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının miras bırakanı ... adına kayıtlı iken ... Vakfı adına tescil edilen tapunun iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 147 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce ..., ..., ..., ...'nın uhdelerinde iken alınan veraset belgesine göre mirasbırakan ...'un (namı diğer ...'nın oğlu ...'un) vefatıyla mirasçıları olarak karısı ..., evlatları ..., ..., ..., ... ve ...'nın kaldığını, akabinde mirasçı ... adına intikal ettiğini, devam dedn süreçte yarı yarıya ... oğlu ... ve ... oğlu ...'e satışının yapıldığını, satış işlemi sırasında ... Vakfından icareli nev'iyetinin terkin edildiğini, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.956 tarih, 1954/112 Esas, 1956/949 Karar sayılı ilamı ile davacı adına mevcut ½ pay kaydının iptali ile payın davacı ... İdaresi adına tashihen tesciline karar verildiğini, yargılamanın iadesi için 3 ay ve 10 yıllık sürelerin geçtiğini, 63 yıl sonra böyle bir dava açılamayacağını, vakıf olan taşınmaz kütükten silinse bile yine vakfı adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, davalı İdareden kaynaklı kusurlu davranışın bulunmadığını, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK 375 şartları oluşmadığından yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; eksik incelemeyle karar verildiğini, nüfus kayıtlarının incelemediğini, davaya konu taşınmazın vakıfla ilgisinin kalmadığını, davacının mirasbırakanı ...' in kök taşınmazın 1/2 hissesini satın aldığını, kök taşınmaz maliklerinin firari kişiler olmadığını, kararın hatalı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın yargılamanın iadesi istemine ilişkin olduğunu, yasada yargılamanın iadesi sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığını, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1954/112 Esas, 1956/949 Karar sayılı kararının incelenmesinde; davacının İstanbul Vakıflar Baş Müdürlüğü, davalının ..., müdahilin ... olduğu davanın 01.02.1954 tarihinde açıldığı, davanın konusunun tashihi kayıt olup dava konusu taşınmazın İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, ... mahallesi, 147 ada 5 parsel sayılı taşınmaz olduğu, yapılan yargılama sonunda çekişme konusu taşınmazın davalı adına olan 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği, verilen kararın Yargıtay tarafından incelemesi sonucunda 01/04/1958 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, 147 ada 5 nolu parselin 03/08/1955 tarihinde ifraz olarak 147 ada 86 ve 107 parsellere dönüştüğünü, parsellerde ... hissesinin ... Vakfı adına tescil edildiği anlaşılmış olup eldeki davada 147 ada 5 nolu parselde mirasbırakan ...' e ait 1/2 hissenin yargılama sonucunda vakıf adına tescil edildiğini, tescilin yolsuz olduğu iddasında bulunulmuş ise de bu iddiaların ayrı tapu iptali ve tescil davasının konusunu oluşturabileceği, Yasa'da sınırlı olarak öngörülen yargılamanın iadesi sebeplerinin gerçekleşmediği, ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 377 nci maddesine göre iade talebine konu hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık sürenin geçtiği, dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı, duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, HMK'nın 375. maddesi uyarınca yargılanmanın iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı ve 303 üncü ve 375 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.