Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2479 E. 2024/4776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Toplulaştırma işlemi sonucu oluşan parsellerin mükerrer kayıtları ile yol ve kanal olarak terkin edilen kısımların iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Toplulaştırma işlemine dahil edilmeyen parsellerin fiilen işleme dahil edilmesiyle oluşan mükerrer kayıtların ve yolsuz terkin işlemlerinin iptali gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hatalar, parsel kayıtlarındaki güncellemeler ve hükmün infaz edilebilir olmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/999 E., 2015/724 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl davanın kısmen kabulü, birleştirilen davaların kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı Hazine vekili, Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... mirasçıları ..., ..., ... vekili, Feri Müdahil ... Belediye Başkanlığı vekili

Taraflar arasındaki davadan dolayı Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2015 tarihli ve 2010/999 Esas, 2015/724 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan Dairenin 30.06.2022 tarihli ve 2021/9700 Esas, 2022/5305Karar sayılı kararının düzeltilmesi, süresinde davacı Hazine vekili, bir kısım davalılar vekili, Feri Müdahil ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacı Hazine; 16350 ve 16355 parsel sayılı taşınmazların 18.01.2008 tarihli ifraz işlemi sonucu Hazine adına tescil edildiğini, ... Belediye Başkanlığı tarafından yapılan toplulaştırma işlemi ile oluşan 117 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 118 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların 16350 ve 16355 parseller yönünden mükerrer kayıt oluşturduğunu, ayrıca bir kısım yerin kanal ve yol olarak tespit edildiğini, bu şekilde 16350 ve 16355 parsel sayılı taşınmazların toplam 40.749,50 m2'lik kısmı yönünden oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek davalılar adına kayıtlı tapu kayıtları ile yol ve kanal olarak ayrılan 6.598,99 m2'lik kısımların iptaline, toplam 40.479,50 m2'nin ayrı parsel numaraları verilerek 2 ayrı parsel halinde arsa niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar ve dahili davalılar; toplulaştırma işleminin kesinleşmiş bir idari işlem olup Hazine tarafından herhangi bir idari dava açılmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığa tarım arazilerinin korunması, kullanılması ve arazi toplulaştırmasına ilişkin tüzük hükümlerinin uygulanması gerektiğini, herhangi bir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Fer'i müdahil ...; toplulaştırma işleminin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yapıldığını, projenin yüklenici şirkete ihale edildiğini ve 18.06.1998 tarihinde işlemin tamamlandığını, projelerin tasdik edildikten sonra mahallinde askıya çıkarılarak ilan edildiğini, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce onaylandıktan sonra projenin uygulamasına geçildiğini, 16350 ve 16355 sayılı parsellerin bir kısmının mükerrer olduğunu, 16350 nolu parselin 30.740,50 m2'si ve 16355 nolu parselin 9729 m2'sinin toplulaştırma proje sahasında kaldığının belirlendiğini, bunun üzerine İdarece bu parsellere karşılık aynı değere sahip olan ve belediye ihdas alanında kalan 228 ada 3 nolu parselin verilerek projede düzeltme talebinde bulunulduğunu belirterek davaya fer'i müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece fer'i müdahil olarak davaya kabul edilmiş, yargılama aşamasında ... ilga edildiğinden dava dosyası Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; dava konusu 117 ada 10 parselin dava tarihinden önce ...'e devredildiği, asıl davada bir kısım davalılar ... ve ...'a husumet yöneltilemeyeceği, diğer davalılar yönünden ise toplulaştırma projesinin dağıtım hesapları bölümünde 14011 ve 14012 parsellerin yer almadığı ancak uygulama sonucunda zeminde bu parsellerin uygulamaya dahil edilerek 117 ada 1 ila 11 parseller ve kısmen 118 ada 1 ila 13 parsellerin oluşturulduğu, 14011 ve 14012 numaralı parsellerin ifraz işlemi sonucu 16355 ve 16350 nolu parsellere ayrıldığı, bu parsellerin bir kısmının davalılar adına tescil edildiği, bir kısmının yol vasfıyla mükerrer olarak tescil ve tespit edildiği, yolsuz tescil sonucu davalıların bilirkişi tarafından belirlenen parsellerdeki mükerrer kayda tâbi alanlara yönelik tapuda güven ilkesinin geçerli olmadığı, ilk el konumundaki kayıt maliklerinin iyiniyetinin de önem arz etmediği, birleştirilen 2011/408 Esas sayılı dosyada dava konusu 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ... ve ... tarafından 25.03.2010 tarihinde birleştirilen davada davalı ...'e devredildiği, bedeller arasında fahiş fark olduğu, dava açılmadan önce dava konusu mükerrer kayda tabi taşınmazlara yönelik ilgili kurumlar belediye ve yüklenici tarafından yapılan işlemler esnasında mükerrer tapu kaydı oluştuğu hususunun taşınmazların bulunduğu ... Mahallesinde bilinmesi gerektiği ve bu nedenle davalı ...'in taşınmazın nizalı olduğunu bildiği, iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, birleştirilen davaların kabulüne, dava konusu taşınmazların mükerrer olan kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına arsa niteliği ile tapuya tesciline, 16355 parsel içerisinde yol olarak terkin edilen ve 31.10.2013 tarihli bilirkişi rapor ve ekindeki krokide (Y1) harfi ve gri renk ile belirtilen 638,43 m2'lik kısım ile (Y2) harfi ve gri renkle gösterilen 153,52 m2'lik kısma ilişkin tespitin ve 16350 numaralı parsel içerisinde yol olarak terkin edilen ve 31.10.2013 tarihli bilirkişi rapor ve ekindeki krokide (Y13) harfi ve gri renk ile belirtilen 194,71 m2'lik kısma ilişkin tespitin iptali ile bu kısımların Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı, bir kısım davalılar, fer'i müdahil ... Belediyesi vekilleri ile dahili davalı ... süresinde temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; karardan sonra Eskişehir Valiliği Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 27.07.2015 tarihli, 2015737 sayılı kararı ile dosyanın Hazineye devredildiğini, davacı ile fer'i müdahil sıfatının Hazine üzerinde toplandığını, fer'i müdahil olarak davaya Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığının devam etmesi gerektiğini, yol ve kanal olarak tespit edilen kısımların arsa olarak Hazine adına tescili istenmişse de bu kısımların eylemli olarak ve paftalar üzerinde olup olmadığı belirlenmeden bu talep hakkında tam bir hüküm kurulmadığını, davalılar aleyhine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, davalılar lehine vekalet ücretine de hükmedilemeyeceğini, hükmün (k) bendinde 118 ada 13 yerine 117 ada 13, (2-c) bendinde ise yol olarak tespitli kısmın (y3) yerine (yı3) olarak yazılmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Bir kısım davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... (Mürüvet Uygun mirasçıları) ile davalı ... mirasçısı ...; bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, toplulaştırma işleminin iptali için açılmış bir dava bulunmadığını, birleştirilen davada davalı ...’in gemi kaptanı olup kötüniyetli kabul edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

Fer'i müdahil ... vekili; Hazinenin taraf sıfatı bulunmadığını, toplulaştırma işleminin İl Özel İdaresi sorumluluğunda olup Hazinece yapılan hata için Hazinenin dava açamayacağını, idari işleme karşı süresi içerisinde açılmış bir iptal davası bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Düzeltilerek Onama Kararı

Dairenin 30.06.2022 tarihli ve 2021/9700E., 2022/5305K. sayılı kararıyla feri müdahil, bir kısmın davalılar ve davacının (hükmün ferileri ve infaza ilişkin itirazları dışındaki) temyiz isteklerinin reddine, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili, bir kısım davalılar, fer'i müdahil ... Belediyesi vekilleri süresinde karar düzeltme başvurusunda bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Nedenleri

Davacı Hazine vekili; mükerrer yol ve kanal olarak tespiti yapılan 6.598,99 metrekarelik kısımların bu ikinci kere yol ve kanal olarak yapılan tespitlerinin iptali ve bu kısımların da Hazine adına arsa niteliğiyle tapuya tescilleri talep edilmiş ancak bu kısımların eylemli durumda ve paftalar üzerinde mevcut olup olmadığı, paftalar üzerinde mevcut ise hangi alan ve parseller kapsamında kaldığı Mahkemece fen bilirkişilerine açık ve net şekilde tespit ettirilmediği, açıklattırılmadığı ve bu talep hakkında hüküm kurulmadığı, onama ilamında da yer verilmediği, bu kısımların da iptali ile arsa olarak Hazine adına tescili gerektiğini belirterek kararın düzeltilmesini istemiştir.

Bir kısım davalılar (..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...) vekili; toplulaştırmanın usulüne uygun olmadığını, Hazine’ye verilmesi planlanan taşınmazın toplulaştırmaya girip girmediğine ilişkin raporda bilgi olmadığını, toplulaştırmanın iptal edilmediğini, raporun yetersiz olduğunu, mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirterek kararın düzeltilmesini istemiştir.

Feri müdahil ... Belediyesi vekili; temyiz dilekçesini tekrarla kararın düzeltilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, toplulaştırma işlemi ile oluşan mükerrer tapu kayıtları ile yol ve kanal olarak terkin edilen kısımların iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 297. maddesi

3. Değerlendirme

Eskişehir ili, ... ilçesi, ... köyü/mah. 14011 ve 14012 parsel sayılı taşınmazların arsa vasfı ile davacı Hazine adına kayıtlı olduğu, 1998 yılında ... köyünde yapılan arazi toplulaştırması ile dava konusu 117 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ile 118 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, toplulaştırma işlemine fiili olarak 14011 ve 14012 parsel sayılı taşınmazların da dahil edildiği ve taşınmazların bir kısmını kapsayacak şekilde dava konusu taşınmazların oluştuğu, bir kısmının da yol olarak ayrıldığı, 18.01.2008 tarihli ifraz işlemi ile 14011 parselin 16355-16363 nolu parsellere, 14012 parselin 16349-16354 nolu parsellere gittiği, 16355 parsel sayılı 133.131,97 m2 miktarlı arsa ve 16350 parsel sayılı 33.566,81 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazların Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki, Dairenin 30.06.2022 tarihli ilamında da belirtildiği üzere toplulaştırma kapsamında yer almadığı halde 14011 ve 14012 parsel (yeni 16355 ve 16350 parseller) sayılı taşınmazların fiilen toplulaştırma işlemine dahil edildiği ve dava konusu taşınmazlar yönünden oluşan tescil ile yol olarak gösterilen kısımlar yönünden yapılan terkin işleminin yolsuz olduğu gözetilerek ve 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki kayıt malikine asıl davada husumet yöneltilmediği dikkate alınarak karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, toplulaştırma işlemi ile oluşan 117 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 118 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların ve paftasında yol olarak ayrılan bilirkişi raporunda (Y1), (Y2) ve (Y3) olarak gösterilen kısımların 16350 ve 16355 parseller yönünden mükerrer kayıt oluşturduğu, 16350 ve 16355 parsel sayılı taşınmazların kütük sayfalarının kapatılmadığı ve halen davacı adına kayıtlı olduğu gözetilerek yalnızca mükerrer kayıtların iptaliyle yetinilmesi gerektiği, dava konusu 118 ada 13 parsel yönünden hüküm kurulması gerekirken, hatalı olarak dava dışı 117 ada 13 parsel yönünden iptal tescile karar verilmesi ve hükümde atıf yapılan bilirkişi raporunda (Y3) ile gösterilen yol olarak terkin edilen kısmın (YI3) olarak belirtilmesinin hatalı olduğu, dava kısmen kabul edildiğine göre davalı tarafın yargılama giderlerinden kabul edilen kısım oranında sorumlu tutulması gerektiği gerekçesinde isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla davacı Hazine vekili, bir kısım davalılar ve feri müdahil Belediye vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görülmediğinden reddine.

HMK’nın 297. maddesinin ikinci fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

Somut olayda, hükme esas alınan 31.10.2013 tarihli bilirkişi rapor ve ekindeki krokide 16355 ve 16350 parsel sayılı taşınmazların yerinin hatalı şekilde ters olarak gösterildiği, TKGM parsel sorgulama ekranında yapılan araştırmada 16350 parsel sayılı taşınmaz kaydının halen aktif olduğu, ancak 16355 parsel sayılı taşınmazın 19.11.2013 tarihinde ifraz ile 23298/1, 23297/1, 12927/1, 12925/1, 12926/1 ve 12473/14 nolu parsellere gittiği, dava konusu 117 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 118 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların ise 22.09.2021 tarihli Kadastro Kanunu Ek 1. maddesi gereği köy/mahalle/mevki/ada/parsel bilgilerinin düzeltilmesi işlemi ile sırasıyla 23142/1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 19, 11 ve 23143/8 ve 9 parsel olduğu, bu haliyle bahsi geçen raporun uygulama imkanı bulunmadığı, ayrıca Dairenin düzeltilerek onama ilamının 1 numaralı bendinde “117 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 11 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının” şeklindeki kısmın taşınmazların raporda belirtilen kısımlarının değil tamamının iptali sonucunu doğuracağı gibi tereddütte neden olacağı anlaşılmakla, hükmün bu haliyle infaz edilemeyeceği açıktır.

Hal böyle olunca, 16350, 16355 ile 117 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 118 ada 12,13 parsel sayılı taşınmazların güncel kayıtlarının ilgili Tapu Müdürlüğünden temini ile dosya arasına alınması, yeniden keşif yapılmak suretiyle fen bilirkişinden hüküm kurmaya elverişli rapor alınmak suretiyle yukarıda değinilen hususlar da gözetilerek infazı kabil bir hüküm tesis edilmesi gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekili, bir kısım davalılar ve feri müdahil Belediye vekilinin karar düzeltme isteklerinin reddine,

Yukarıda belirtilen hususlar karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, kamu düzeni gereğince re'sen Dairemizin 30.06.2022 tarihli ve 2021/9700 E., 2022/5305 K. sayılı düzelterek onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

Hükmün açıklanan nedenlerle 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde ilgililere iadesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.