"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/247 E., 2024/53 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan ...'ın ehliyetsiz olduğu dönemde düzenlediği ölünceye kadar bakma akitleri ile 70 ada 118 parsel sayılı taşınmazdaki 12, 13, 14 numaralı bağımsız bölümler ile 1093 ada 1 sayılı parseldeki 27 numaralı bağımsız bölümü manevi evlatları olan davalı ... ve...'e ölünceye kadar bakma koşuluyla temlik ettiğini, onların da 27 numaralı bağımsız bölümü davalı ...'a satış suretiyle devrettiklerini, murisin çocuksuz olduğundan 4 yeğenini 1980 yılında evlat edindiğini, her bir manevi evladına birer daire almak suretiyle adilane dağıtım yapmak istediğini, ancak temlik tarihinde 89 yaşında olup temliklerin mal kaçırmak amacıyla ve murisin kandırılması sonucu gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlar; davacılar vekili 22.02.2011 tarihli dilekçesi ile, yargılama sırasında 12 numaralı bağımsız bölümün dava dışı kişiye temlik edilmesi nedeniyle bu bağımsız bölüm bakımından isteklerini bedele dönüştürmüş, 23.02.2018 havale tarihli dilekçelerinde tapu iptali ve tescil istekleri kabul görmediği takdirde tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada davacılardan Ziya Selçuk’un ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ... ve...; murisin 4 yeğenini evlat edindiğini, daha sonra doktor raporu ile murisin fiil ehliyeti belirlenerek 27.10.2008 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 510/2. maddesi hükmüne göre davacıları mirasından çıkardığını, mirastan ıskat edilmiş olduklarından davacıların dava açma haklarının bulunmadığını, Bakırköy 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/757 Esas sayılı dosyası ile alınan mirasçılık belgesinde davacıların mirasçı olarak yer almadıklarını, iddiaların asılsız olduğunu, murisin bakımı ile davalı ...'nin ilgilendiğini, akitten doğan bakım borcunun yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ...; taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.12.2013 tarihli ve 2010/500 Esas, 2013/515 Karar sayılı kararı ile; muris tarafından düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin geçerli olduğu, ehliyetsizlik ve muvazaa iddiasının sabit bulunmadığı, murisin mirasçılarını gösterir iki ayrı mirasçılık belgesi olduğu, son alınan mirasçılık belgesinde davacıların mirasçı olarak yer almadıkları, murisin davacıları mirastan ıskat ettiği, vasiyetnameye karşı davacıların her hangi bir girişimde bulunmadıkları, davalı ...'ın dava konusu 27 numaralı bağımsız bölümü bedelini ödeyerek satın aldığı, anılan davalının ikinci el konumunda olup iyi niyetli bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 17.12.2013 tarihli kararının süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 22.03.2016 tarihli ve 2014/8134 Esas, 2016/3438 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakan ...'ın düzenlediği vasiyetname ile eldeki davayı açan davacıları mirasından ıskat ettiği, mirastan ıskata konu 27.10.2008 tarihli vasiyetnamenin iptali için açılan Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2014 tarihli, 2011/21 Esas, 2014/543 Karar sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilmesi, o dava dosyasının içeriği dikkate alınarak belirlenecek mirasçılık durumunun gözetilmesi ile hasıl olacak sonuca göre işin esası bakımından bir karar verilmesi gerektiğine değinilmek suretiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 01.02.2022 tarihi ve 2016/435 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile; akit tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olduğu, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdi yapmasında haklı sebebinin bulunduğu, davalıların üstlendikleri bakım edimini yerine getirdikleri, temliklerin mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı, vasiyetnamenin iptaline ilişkin Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/21 Esas sayılı dosyasında verilen hükmün dava konusu taşınmazlara sirayet etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 01.02.2022 tarihli kararının süresi içinde davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 16.11.2022 tarihli ve 2022/4127 Esas, 2022/7554 Karar sayılı kararı ile; somut olayda mirasbırakanın, adına kayıtlı tüm malvarlığını Kadıköy 1. Noterliğinin 27.10.2008 tarihli düzenleme şeklinde vasiyetnamesi ile davalı yeğenleri... ve ...’ye vasiyet ettiği, vasiyetname tarihinden sonra mirasbırakanın Bakırköy 1. Noterliğinin 13.11.2005 tarihli ve 20499 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma akdi ile maliki olduğu 118 parsel sayılı taşınmazdaki 12 numaralı bağımız bölüm ile 1 parsel sayılı taşınmazdaki 27 numaralı bağımsız bölümün ½ payını davalı yeğeni ...’ye, Bakırköy 1. Noterliğinin 13.11.2005 tarihli ve 20500 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma akdi ile maliki olduğu 118 parsel sayılı taşınmazdaki 13 ve 14 numaralı bağımız bölümler ile 1 parsel sayılı taşınmazdaki 27 numaralı bağımsız bölümün ½ payını davalı yeğeni ....’e devrettiği, davalıların anılan sözleşmelere dayanarak taşınmazları adlarına tescil ettirdiği, mirasbırakanın vasiyetname tarihinden sonra düzenlediği ölünceye kadar bakma akitleri ile vasiyetinden dönme iradesi gösterdiği, mirasbırakanın tüm bu temliklerdeki amacının vasiyetname ile mirasından ıskat ettiği mirasçılarından mal kaçırmak olduğu, dava konusu 118 parsel sayılı taşınmazdaki 13 ve 14 numaralı bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin, yargılama sırasında dava dışı üçüncü kişiye temlik edilen 12 numaralı bağımsız bölüm yönünden ise bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi, dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 27 numaralı bağımsız bölüm yönünden ise son kayıt maliki davalı ...’nun iyi niyetli olup olmadığı değerlendirilerek iyi niyetli olması halinde davanın reddine, aksi takdirde kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen karar ile; uyulan Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.11.2022 tarihli ve 2022/4127 Esas sayılı bozma kararında işaret edildiği üzere mirasbırakanın vasiyetname tarihinden sonra düzenlediği ölünceye kadar bakma akitleri ile vasiyetnameden dönme iradesini gösterdiği, mirasbırakanın bu temliklerdeki amacının vasiyetname ile mirasından ıskat ettiği mirasçılarından mal kaçırmak olduğu, zira murisin mirasının paylaşılıp davacı mirasçılara da terekesinden bir mal isabet etmediği, murisin gizlenen iradesinin vasiyetname düzenlenmek suretiyle açığa çıktığı, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin murisin gerçek iradesine uymadığından, yapılan bağış işleminin de resmi koşullara uygun olmadığından mutlak butlanla sakıt olduğu, geçersiz sözleşmeye değer atfedilemeyeceği, davanın bu cihetle ispatlandığı, dava konusu 118 parsel sayılı taşınmazdaki 13 ve 14 numaralı bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin, yargılama sırasında dava dışı ....’a temlik edilen 12 numaralı bağımsız bölüm yönünden ise bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği ancak davalı ... ve ....’den ½ şer payları temlik alarak Bakırköy ilçesi 1093 Ada 1 parsel 27 numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazda tam malik olan davalı ...’ın TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı, zira davalılarla irtibatı olduğuna ve taşınmazı danışıklı olarak temlik aldığına ilişkin somut bir delil bulunmadığı, sunulan ödeme belgeleri, abonelik kayıtları ve zilyetliğin halen bu davalıda olduğu, satışın gerçek bir satış olduğu gerekçeleriyle 13 ve 14 numaralı bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, 12 numaralı bağımsız bölüm yönünden bedel isteminin kabulüne, 27 numaralı bağımsız bölüm yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, 03.04.2024 tarihli ek karar ile de hükmün tashihine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... ve... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı olduğunu, tenkisinin mümkün olmadığını, davacıların ispata yarar delil sunamadıklarını, muvazaa şartlarının oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; Kadıköy 1. Noterliğinin 27.10.2008 tarihli ve 19387 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile murisin davacıları mirasından ıskat ettiği, anılan vasiyetnamenin iptali için açılan Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.2016 tarihli, 2016/237 Esas (bozma öncesi 2011/21 Esas), 2016/479 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile vasiyetnamenin davacılar ... ile ....'in bilahare mirasçılardan ...'ın da ölümü ile mirasçıları ... ve ...'ın eşinden ve babasından bu mirasçılara intikal edecek saklı paylarına münhasır olmak üzere geçersiz olduğunun tespiti ile iptaline karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... ve ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
Somut olayda; murisin davacıları mirasından ıskat ettiği vasiyetnamenin Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/237 Esas sayılı kararı ile davacıların saklı payları münhasır olmak üzere iptal edildiği ve bu nedenle davacıların talep edebileceği miktarın saklı payları ile sınırlı olduğu anlaşılmakla; Mahkemece davacıların saklı payları aşılmak suretiyle fazla paya hükmedilmiş olması, 12 numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri üzerinden davacıların saklı paylarına isabet eden değerin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken faizin tasarruf tarihinden başlatılmış olması ve tashih kararıyla hükümde değişiklik yapılmış olması isabetsizdir.
Hal böyle olunca, Mahkemece 13 ve 14 numaralı bağımsız bölümler yönünden davacıların saklı payları oranında tapu iptali ve tesciline karar verilmesi, 12 numaralı bağımsız bölüm yönünden ise taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davacıların saklı paylarına isabet eden miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanacak şekilde bedele hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... ve... vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.05.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.