"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/5 E., 2024/256 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... Sigorta ve ... Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ... adına kayıtlı 2148 ada 7 parsel sayılı taşınmazın muvazaalı olarak davalı ...’e devredilmesi nedeniyle kendileri ve dava dışı kardeşleri Türkan tarafından Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/95 E. sayılı dosyası ile açılan davanın kabul edilerek payları oranında adlarına tesciline karar verildiğini ve İİK'nın 28. maddesi doğrultusunda hüküm özetinin tapuya bildirildiğini, söz konusu kararın 13.11.2008 tarihinde kesinleştiğini, ancak Ağustos 2009 tarihinde hükmün infazı için tapuya başvurduklarında davaya konu taşınmazın 30.06.2009 tarihinde usulsüz şekilde diğer davalı şirkete satıldığını öğrendiklerini, davalı şirketin kötü niyetli olarak satışı gerçekleştirdiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydı iptal edilerek 1/8'er paylarının adlarına tesciline karar verilmesini ve uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle tazminata hükmedilmesini istemişler, yargılamanın devamı sırasında tazminat taleplerini atiye terk ettiklerini bildirmişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Göncü; davacıların iyi niyetli olmadıklarını, davanın yersiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... Sigorta ve ... Ltd. Şti. vekili; davalı şirketin basiretli bir tacir olarak hareket edip tapu kayıtlarını incelediğini, hiçbir takyidat olmadığını tespit ettikten sonra da tapu kayıtlarına güven prensibi gereği taşınmazı satın aldığını, satış bedelinin tamamının da banka üzerinden ödendiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.10.2012 tarihli ve 2009/327 Esas, 2012/446 Karar sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA KARARLARI VE SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 18.03.2014 tarih ve 2013/21285 Esas, 2014/5821 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın tamamının davalı ... tarafından diğer davalı ... Sigorta Şirketine yapılan devrinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, davalı şirketin ilk el konumunda olup Türk Medeni Kanunu'nun 1023. ve devamı maddelerinde düzenlenen iyiniyet hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı ancak dava konusu taşınmazda 13.07.2011 tarihinde kat irtifakı kurulduğu ve bağımsız bölümlerin oluştuğu, bu nedenle kat irtifakına göre oluşan bağımsız bölümler üzerinden hüküm kurulması gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 28.05.2015 tarih ve 2015/104 Esas, 2015/226 Karar sayılı kararıyla; bağımsız bölümler üzerinden tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... Sigorta ve ... Ltd.Şti. tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Dairenin 03.10.2018 tarihli ve 2015/15025 Esas, 2018/13104 Karar sayılı kararıyla; somut olayda ... Sigorta ve ... Ltd.Şti.'nin 27.12.1939 tarihli ve 11/60 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ikinci el konumunda olduğu, bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi uyarınca davalı şirketin iyiniyetli olup olmadığı hususunun toplanan ve toplanacak deliller ile birlikte değerlendirilerek açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken maddi yanılgıya dayalı bozma kararına göre davanın kabulüne karar verilmesinin doğru bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Ç. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 28.01.2020 tarih ve 2019/158 Esas, 2020/83 Karar sayılı kararıyla; davalı şirketin iyiniyetli olduğu, ediniminin korunacağı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat istekleri atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
D. Üçüncü Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Dairenin 09.06.2022 tarih ve 2020/1662 Esas 2022/4683 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; kesinleşen Mahkeme kararına rağmen taşınmazın tamamının davalı ... tarafından diğer davalı ... Sigorta Şirketi'ne yapılan devrinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, ikinci el konumunda olan davalı şirketin taşınmazın davalı olduğunu bilen veya bilebilecek konumda olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. ve devamı maddelerinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
E. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararında belirtilen gerekçelerle tapu iptal ve tescil isteminin kabulüne, tazminat istekleri hakkında ise atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuran
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı ... Sigorta ve ... Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalının taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu, temlik tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde mevcut bir şerh bulunmadığını, davalının da tapu kaydı üzerinde herhangi bir şerh bulunmaması üzerine taşınmazı satın aldığını, Mahkemenin davanın reddine dair 28.01.2020 tarih ve 2019/158 Esas, 2020/83 Karar sayılı kararında belirtilen gerekçelerin yerinde ve hukuka uygun olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705., 1022/1., 1023., 1024. maddeleri;
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2148 ada 7 parsel sayılı taşınmaz davacılar ile davalı ... ve dava dışı kişilerin mirasbırakanı ...’ye aitken, mirasbırakanın taşınmazı 21.09.2005 tarihinde davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, davacılar ve dava dışı kardeşleri Türkan tarafından muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2006/95 Esas sayılı davanın davacıların payı oranında kabulle sonuçlandığı ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 13.11.2008 tarihinde kesinleştiği, sözü edilen dava nedeniyle tapu kaydına tedbir şerhi işlendiği, davalı ...’in talebi üzerine Mahkemece verilen 09.06.2009 tarihli kararla, hükmün kesinleştiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasına karar verildiği, Mahkemece 15.06.2009 tarihinde bu kararın infazı ve tedbir şerhinin kaldırılması için 4. Bölge Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, ancak her nasılsa karar infaz edilmeyerek 22.06.2009 tarihinde tedbir şerhinin kaldırıldığı ve taşınmazın 30.06.2009 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı şirkete satış suretiyle temlik edildiği, davacıların kesinleşmiş Mahkeme kararı uyarınca 1/8'er paylarının tapusunun iptali ve adlarına tescili isteğiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... Sigorta ve ... Ltd. Şti vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... Sigorta ve ... Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 15.753,82 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.