Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2514 E. 2025/2628 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davalıya yaptığı taşınmaz temliklerinin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin yerindeliğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, borçlarını ödemek için yaptığı savunmasının aksine, taşınmazların gerçek değerinin borç miktarından çok fazla olması, davalı tarafın bedel ödediğine dair ispat sunamaması, ara malikin devir işlemlerinde bedel almadığını beyan etmesi, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiği ve temliklerin muvazaalı olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/222 E., 2024/597 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/249 E., 2023/370 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar; mirasbırakan babaları ...’un 1318, 1319 ve 1321 parsel sayılı taşınmazlarını dava dışı ...'ya temlik ettiğini, ...’ın satış bedeli ödemediğini, sonrasında taşınmazları murisin oğlu olan davalı ...’ye devrettiğini, davalının paylarına düşen payı vereceğini söyleyerek kendilerini oyaladığını, satış bedellerinin düşük olduğunu, devirlerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davalarda davalı; temlik tarihinde Almanya’da yaşadığını, murisin borçları nedeniyle takip başlatıldığını ve tüm mallarına haciz geldiğini, dava konusu taşınmazları babasının dava dışı ...’a bedeli karşılığında sattığını, bedeli babasının kullandığını, ülkeye izne geldiğinde babasına taşınmazları almasını söylediğini, onun da benim param yok almak istiyorsan sen al dediğini, bedelini ödeyerek taşınmazları aldığını, taşınmazlardan birinin zaten kendisine ait olmasına rağmen babasının yedinde olduğunu, davacıların bugüne kadar bir iddiada bulunmadıklarını belirterek davaların reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; işlemlerin tarafı olan ...’ın taşınmazları murisin isteği üzerine devraldığı ve yine murisin isteği üzerine davalıya bedel almadan devrettiğini bildirdiği, murisin ekonomik durumunun iyi olduğu, dinlenen diğer tanık beyanlarından murisin bir dönem icra tehdidi altında kaldığı, bu borcun kaynağının çocuklarının borçları olduğu, bu borçları ödemek adına bir takım taşınır mallarını sattığı ve davalıdan ekonomik yardım aldığının beyan edildiği, davalının bedelin ödendiğine ilişkin bir delil sunamadığı, işlemin tarafı olan tanığın taşınmazların bedelsiz bir şekilde devredildiği beyanı karşısında bu savunmasına itibar edilmediği, Aksaray 1. İcra Müdürlüğünün 1995/888 takip sayılı dosyasında borç miktarının 500.000.000,00 ETL olduğu, dava konusu taşınmazların tasarruf tarihi itibariyle toplam değerlerinin 45.089.343.168,00 TL olduğu, bu itibarla borç miktarının çokça üzerinde değere sahip taşınmazların borcun ödenmesi karşılığında yapılan devir savunmasını yersiz kıldığı, dinlenen tanıkların murisin hayvanlarını ve traktörünü satarak borcu ödediği yönünde bayanda bulundukları, murisin tüm malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunarak malvarlığını erkek çocuğuna devrettiği, devirlerin bedelsiz bir şekilde gerçekleştiği, murisin amacının mal kaçırma olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ara malik ...’nın murisin isteği üzerine tapuyu devraldığı ve sonra davalıya devrettiğini, murise para ödemediğini ve davalıdan da para almadığını beyan ettiği, davalı taraf taşınmazın satış bedelini ödediğini savunmuş ise de ödeme savunmasının yöntemince kanıtlanamadığı, dinlenen tanık beyanlarından murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı hususlarının anlaşıldığı, taşınmazların sayısı ve değeri dikkate alındığında mirasbırakan ... tarafından davalıya temlikin bedelsiz, muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu, ara malik kullanılmasının muvazaalı işlemi gizlemeye ve yasal zemin hazırlamaya yönelik olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki davalarda murisin iradesinin her şeyden önemli olduğunu, murisin borçlarını ödeyebilmek için dava konusu taşınmazlarını müvekkiline sattığını, müvekkilinin murisin borçlarını ödediğini, bedel ödendiği ispat edilemediğinin gerekçe yapıldığını, tanıklarının tamamına yakınının savunmalarını desteklediklerini, mirasçılardan ...’ın da taşınmazların borç ödenmesi nedeniyle müvekkiline devredildiğini beyan ettiğini, murisin borçlu olduğu Aksaray 1. İcra Müdürlüğünün 1995/888 Esas sayılı dosyasının, bono ve bayanların yok sayıldığını, takibin taşınmazın devrine çok yakın zamanda yapıldığını, murisin tüm taşınmazlarının haczedildiğini, murisin aynı dönemlerde traktörünü ve 6285 parsel sayılı taşınmazını satmak zorunda kaldığını, müvekkilinin murisin borcunu ödemek için kredi çektiğini, tanıkların da bu durumu doğruladığını, murisin zora düşmesine neden olan petrol işletmesinin muris ile davacı Derviş ...'e ait olduğunu, 30 yıla yakın zaman sonrasında taşınmazlar değer kazandıktan sonra davacıların bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin yanlış hesaplandığını, bilirkişilerin bugünkü tahmini değeri geçmişe doğru enflasyon oranında eksilterek dosyadaki değere ulaştıklarını, murisin çocukları arasında ayrım yapmadığını, mal kaçırma kastı da olmadığını, dava konusu taşınmazlardan eski 1318 ve 1319 parsel sayılı taşınmazların müvekkiline ait olmasına rağmen muris adına kayıtlı olduğunu, işleri bozulan murisin müvekkiline ait olan taşınmazı da haciz gelmemesi için devrettiğini, taşınmazlar üzerinde eski ve tek katlı bir ev varken müvekkilinin 2015 yılında ikinci katı çıktığını, 2017 yılında ise çıkan yangında tüm evin yandığını, müvekkilinin evi sıfırdan yaptırdığını, murisin evde hakkı olmadığını, evin müvekkiline aidiyetinin tespiti gerektiğini, temlik tarihinde taşınmazların değerinin düşük olduğunu, sonradan değerinin çok arttığını, davacıların kötü niyetli olduğunu, 15.05.1996 tarihli ibranamede belirtilen ve fotokopisi dosyaya sunulan, aslı müvekkilde olan iki adet 500.000.000,00 TL değerinde, toplamda dört adet beş yüz milyon liralık bono, icra ve avukatlık giderlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davacı ...’ın dava konusu yeri müvekkilinden kiralayıp ektiğine dair sözleşmenin dosyada mevcut olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriğinden; mirasbırakan ...’un kayden maliki olduğu dava konusu 1319 (yeni 729 ada 60) parsel sayılı taşınmazdaki ¼ payını 25.08.1994 tarihinde, 1318 (yeni 729 ada 63) ve 1321 (yeni 729 ada 65) parsel sayılı taşınmazlarını da 01.08.1997 tarihinde dava dışı ...’a temlik ettiği, 1997 yılında aynı resmi senet ile dava dışı 2409 ve 2411 parsel sayılı taşınmazlarını da devrettiği, ...’ın 1319 parsel sayılı taşınmazdaki ¼ payı 19.04.1995 tarihinde, 1318 ve 1321 parsel sayılı taşınmazları ise 22.08.1997 tarihinde davalı ...’ye temlik ettiği, murisin 29.11.2006 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak 2018 yılında ölen eşi ... ile müşterek çocukları ...,...,...,...,...,..., ve....’nin kaldığı görülmüştür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle:

Asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı asıl dava yönünden 21.384,19 TL, birleştirilen 2021/17 Esas sayılı dava yönünden 26.588,43 TL, birleştirilen 2021/23 Esas sayılı dava yönünden 26.588,44 TL, birleştirilen 2021/48 Esas sayılı dava yönünden 26.588,44 TL bakiye onama harçlarının temyiz eden asıl ve birleştirilen davalarda davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.