"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/67 E., 2022/9 K.
HÜKÜM : Asıl ve Birleştirilen Dava Ret
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı mirasçılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 14.02.2024 tarihli ek karar ile; Dairece dosyanın geri çevrildiği, geri çevrilme kararının gereklerinin yerine getirilmesi için düzenlenen muhtıranın davacılar vekiline tebliğ edilmesine rağmen davacılar vekili tarafından süresi içinde muhtıra gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Ek karar davacı mirasçılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı ...; davalı gelini ...’ün hile ile aldığı vekaletname ile maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmazını eşi olan diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini,satış iradesi bulunmadığını, vekaletnamenin de bu amaçla verilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, ıslah ile iptal-tescil isteği kabul edilmemesi halinde dava konusu taşınmazın satış tarihi itibari ile belirlenen rayiç değerin satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçılarından ... ve ... davaya devam etmişlerdir.
2.Birleştirilen davada davacı ...; asıl davada devam eden yargılama sırasında dava konusu taşınmazın davalı ...’dan ... ’a, ... ‘dan ... ’ya , ...’den de ... ’ya devredildiğini, yapılan tüm temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Asıl ve birleştirilen davada davalılar ... ve ..., noterde düzenleme şeklinde özel vekaletname olduğunu, satış bedelinin de davacıya ödendiğini belirtip,davanın reddini savunmuşlar, yargılama sırasında davalılardan ...’ün ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
2.Birleştirilen davada davalılar ... , ... ve ... davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.03.2006 tarihli ve 2003/193 Esas, 2006/43 Karar sayılı kararıyla; satış tarihinde davacının fiil ehliyetine sahip olduğu, işlemin hile ile yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 13.11.2006 tarihli ve 2006/9028 Esas, 2006/11038 Karar sayılı kararıyla; “Çekişmeli taşınmazın satış tarihi itibariyle 25.797.999.204 TL değerinde olduğu, akitteki değerin ise 500.000.000 TL olarak gösterildiği, arada oluşan fahiş farkın davacıya ödendiğinin iddia ve ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan davalıların davaya yanıtında da satış olgusunu doğrulamadıkları anlaşılmaktadır. Belirlenen bu olgular yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmazın temlikinde vekaleten temsil görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2007 tarihli ve 2007/252 Esas, 2007/381 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 25.02.2008 tarihli ve 2008/68 Esas, 2008/2119 Karar sayılı kararıyla; dava açıldıktan sonra taşınmazın üçüncü kişilere devredildiği, bu nedenle HUMK’un 186 ncı maddesinin uygulanması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
D. Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Bozmadan sonra Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 Esas sayılı dosyası ile, davalı ...'dan taşınmazı edinen ..., ... ve ... aleyhine tapu iptali ve tescil istekli dava açılarak eldeki dava ile birleştirilmiştir.
Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2013 tarihli ve 2008/543 Esas, 2013/760 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın tek delilinin davalılar arasındaki akrabalık bağı olduğu ve başka delilleri bulunmadığı, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 22.02.2016 tarihli ve 2014/13178 Esas, 2016/2013 Karar sayılı kararıyla; “...çekişme konusu taşınmazın davalı ... tarafından 20.03.2003 tarihinde ...'ya, 19.06.2006 tarihinde ...'e, 01.08.2006 tarihinde ...'ye satış suretiyle temlik edildiği kayden sabittir. Bozmadan sonra davacılar vekili davalıların biribiriyle akraba olduklarını iddia etmiştir. Gerçekten de ..., ... ve ...'nin akraba olmaları halinde el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerine karine oluşturacaktır. Öte yandan, çekişmeli taşınmaz üzerine Mahkemenin 06.07.2004 tarihli yazısıyla aynı tarihte 8260 yevmiye numarasıyla ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir. Hâl böyle olunca; ...'dan taşınmazı satın alan ... ile ... ya da eşi arasında akrabalık bağı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, 20.03.2003 tarihindeki taşınmazın gerçek değerinin saptanıp akitte gösterilen bedellerle karşılaştırılması, ondan sonraki kişilerin de akrabalık bağı üzerinde durulması, sık aralıklarla el değiştirmenin gözetilmesi, son davalılar ... ve ...'nin taşınmazı edindikleri tarihte tapu kaydında ihtiyati tedbir şerhi olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususları içermeyen biçimde eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
F. Mahkemesince Üçüncü Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Küçükçekmece 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2022 tarihli ve 2021/67 Esas, 2022/9 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça vekaletin hile ile alındığının ispat edilemediği, davacı tanığı olarak dinlenilen ... ve ...’ın davada taraf sıfatını kazandığı ve bu nedenle beyanlarına itibar edilmediği, ayrıca davalılar arasında akrabalık bağı hususunun da ispat edilemediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
G. Ek Karar
Küçükçekmece 8.Asliye Hukuk Mahkemesi 14.02.2024 tarihli ek karar ile; Dairenin 15.06.2023 tarih, 2022/6575 Esas ve 2023/3326 Karar sayılı ilamı ile "Yargılama sırasında ölen davacılardan ...'ın mirasçılarının tespiti ile mirasçılarının davacılar vekili Avukat ... tarafından temsil olunduklarını gösterir usulünce düzenlenmiş vekaletnameler var ise temini, aksi halde İlk Derece Mahkemesinin temyize konu kararının davacılardan ... mirasçılarına usulüne uygun şekilde tebliği ile yasal temyiz sürelerinin beklenilmesi, tebliğ mazbatalarının evrakına eklenmesi, belirtilen eksiklik giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi" gerektiğinden bahisle geri çevrilmesine karar verilerek dosyanın Mahkemesine iade edildiği, Mahkemece, Yargıtay ilâmı gereği 08.11.2023 tarihli muhtıra düzenlenlenerek davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davacı vekili tarafından muhtıra gereğinin yasal süre içerisinde yerine getirilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ...’nın gelini ... tarafından hile ile kandırılıp, iş takibi yapacağı vaadi ile elinden vekaletnamenin alındığını, neticede adına kayıtlı taşınmazının habersizce elinden alındığını, taşınmaz üzerine tedbirin geç konulması nedeniyle taşınmazın danışıklı olarak defalarca el değiştirdiğini, tüm devir yapılan davalıların akraba olduklarını, davacının hiç bir şekilde vekaletnameyi devir amacı ile vermediğini, davalılar arasında hiç bir şekilde para transferi olmadığını, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davacılar vekili 14.02.2024 tarihli ek karar temyiz dilekçesinde özetle; davacının ölümünden sonra iki oğlu adına alınan vekaletnameler ile davaya devam edildiğini,Dairenin 15.05.2023 tarihli 2022/6575 Esas, 2023/3326 Karar sayılı ilamı ile davacı ... mirasçılarının tespiti ile mirasçıların davacılar vekili Avukat ... tarafından temsil olunduklarını gösterir usulünce düzenlenmiş vekaletnameler var ise temini, aksi halde Mahkemenin temyize konu kararının davacılardan ... mirasçılarına usulüne uygun şekilde tebliği ile yasal temyiz sürelerinin beklenilmesi için dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilse de, ilgili vekaletnamelerin dosya içinde mevcut olduğunu, masraflar için davacı asillere tebligat yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 506 ncı maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı ve 701 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 251 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına kayıtlı iken 9.11.1998 tarih/ 6848 yevmiye nolu vekaletname ile vekili ... tarafından 500-YTL.bedel ve 3.12.1998 tarihli akitle davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiği, onun da anılan taşınmazı dava devam ederken 20.8.2003 tarihinde dava dışı ... 'a devrettiği, ...’nın da 19.06.2006 tarihinde ...'e, O’nun da 01.08.2006 tarihinde ...'ye satış suretiyle temlik ettiği, taşınmazın yargılama sırasında anılan kişilere devredilmesi nedeniyle davacı tarafça Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 Esas sayılı dosyası ile davalı ...'dan taşınmazı edinen ..., ... ve ... aleyhine tapu iptali ve tescil istekli dava açıldığı ve anılan davanın eldeki dava ile birleştirildiği, yargılama sırasında davacı ...’ın ölümü ile geriye mirasçı olarak çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın kaldığı, çocuklarından ... ve ... tarafından Avukat ...’e vekaletname verilerek davaya devam edildiği, ...’ın ise eldeki davada davalı olduğu, gerekçeli kararın ve davacıların temyiz başvuru
dilekçesinin mirasçılar ..., ... ve ...’a tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle geri çevrilme gerekleri zaten yerine getirilmiş olduğundan, Mahkemece davacılar vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin 14.02.2024 tarihli ek karar isabetsizdir.
2. Somut olayda; davacı ...’ın ölümü ile terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu tartışmasızdır. O hâlde, mirasçılar arasında menfaat çatışması da bulunduğu gözetilerek öncelikle davacı terekesine Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi gereğince atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekmektedir.
3.Hâl böyle olunca; yukarıda açıklandığı şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı mirasçılar vekilinin ek karara ilişkin temyiz taleplerinin kabulü ile Mahkemenin 14.02.2024 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davacı mirasçılar vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.