Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2690 E. 2024/4564 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine arazisi üzerinde bulunan yapıların bulunduğu taşınmazın davacıya devri talebinin reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 4706 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Hazine arazilerinin devrinde Bakanlığa takdir yetkisi tanındığı, dava konusu taşınmazların Bakanlıkça devri uygun görülen taşınmazlardan olmadığı ve davacının da 4706 sayılı Kanun kapsamında tapu önceliği bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

KARAR : Direnme/Kabul

Konut GYO A.Ş. vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/223 E., 2017/7 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.02.2017 tarihli ve 2015/223 E. 2017/7 K. sayılı kararıyla, Hazine ve TOKİ arasında yapılan mahsuplaşma işlemi sonucunda 2011 yılında Bakan oluru ile taşınmazların davalı TOKİ’ye intikal ettirildiği, TOKİ’den ise Emlak GYO'ya bedel karşılığı satış suretiyle devredildiği, temlike dayanak idari işlemin ayakta olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2018/83 E., 2018/83 K. sayılı ilâmı ile; mevcut deliller itibari ile davacının yolsuz tescil iddiasının yerinde olmadığı, tescile dayanak olan mahsuplaşma işleminin halen hukuken var olduğu değerlendirildiğinde, davanın usulden değil esastan reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle kamu düzeni yönünden hüküm ortadan kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 26.10.2020 tarihli, 2018/5303 E., 2020/5450 K. sayılı kararı ile; “...davalı Hazine ile davalı TOKİ arasındaki işlemlerin davacıyı ilgilendirmediği gözetildiğinde, taraflar arasında yapılan mahsuplaşma işleminin halen hukuken var olmasının eldeki davanın reddine gerekçe olamayacağı açıktır. Hâl böyle olunca, 4706 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca dava konusu taşınmazların yerinin, Bakanlıkça tespit edilen taşınmazlardan olup olmadığının ve anılan maddede sayılan şartların oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2022 tarihli, 2021/20 E., 2022/767 K. sayılı ilamı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazlar yönünden 4706 sayılı Yasa'nın 5 inci maddesinin 6 ncı fıkrasında belirtilen koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davalı ... vekili, davalı Hazine vekili ve davalı yanında fer’i müdahil .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 20.12.2022 tarihli ve 2022/6490 E. 2022/8342 K. sayılı kararıyla; "...4706 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca devir konusunda Bakanlığa takdir yetkisi verilmiş olup dava konusu taşınmazların Bakanlıkça devri uygun görülen taşınmazlardan olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi..." gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur.

Dairemiz bozma kararına karşı, Bölge Adliye Mahkemesince önceki kararda direnilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

Direnme kararı, davalı ... vekili, davalı Hazine vekili ve davalı yanında fer’i müdahil .... vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 20.02.2024 Salı günü için yapılan tebligatlar üzerine, temyiz eden feri müdahil .... vekili Avukat ..., temyiz eden davalı Hazine vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı TOKİ vekili ve feri müdahil ... ... Yapı İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili gelmediler. Yokluklarında duruşmaya başlandı. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı.

6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

Önceki bozma kararında da belirtildiği üzere; 4706 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin 6 ncı fıkrası ve 29.09.2007 Milli Emlak Genel Tebliğinde belirtilen kanun kapsamında kalan Hazineye ait taşınmazların devir esasları belirlendiği, tebliğin XIII-B bendinde ise Belediyelere devredilmeyecek taşınmazlar a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, h bentleri olarak sayıldığı, bu kapsamdaki (h) bendinde: "Bakanlıkça devri uygun görülmeyen taşınmazlar" açıklamasının yer aldığı, 4706 sayılı Yasa'nın 5 nci maddesi 6 ncı fıkrasına göre taşınmazların yapı sahiplerine devrinin öncelikli olduğu belirtilmiş ise de kanundaki düzenleme şeklinden devir yönünde mutlak zorunluluk olmadığı, zira 4706 sayılı Yasa'nın 7 nci maddesi 2 nci fıkrası ile yapılan düzenlemede, 5/6 ncı maddede bakanlıkça tespit edilen Hazineye ait taşınmazların öncelikle yapı sahiplerine satılmak üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilecek taşınmazlara anılan hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağının belirleme yetkisinin Cumhurbaşkanına ait olduğu, dava konusu taşınmazların devir ve dava açıldığı tarih itibariyle bu yetkinin bakanlar kuruluna ait olduğu düzenlenmiş olup taşınmazların 2011 yılında davalı TOKİ'ye protokol ile devir işleminin 7 nci maddenin 2 nci fıkrasına dayandırıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu taşınmazlar 10.06.2011 tarihli ve 797 sayılı Bakanlık makamının oluru ile bedeli mukabilinde TOKİ idaresine protokol dahilinde 03.10.2011 tarihinde devredilerek TOKİ adına tapuya tescil edilmiş olup Mahkemece dava konusu taşınmazların, 4706 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca Bakanlıkça tespit edilen taşınmazlardan olup olmadığı hususunun Milli Emlak Dairesi Başkanlığından sorulması üzerine, “anılan taşınmazlar yönünden davacı ... Başkanlığının herhangi bir müracaatının bulunmadığı, Belediyenin yan kuruluş olan ...’ın fuzuli işgalci olması sebebiyle 4706 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi kapsamında tapu önceliği bulunmadığı” bildirilmiştir. Dava konusu taşınmazların 1991 yılından beri ... Belediyesine ait ... şirketi tarafından asfalt üretim tesisi, santral, yemekhane ve tek katlı idari binalar ile arsa vasfında işgal suretiyle kullanıldığı ve Hazineye ecrimisil ödendiği anlaşılmaktadır. 4706 sayılı Yasa'nın 5 inci maddesinin 6 ncı bendi gereğince, Hazineye ait taşınmazların ilgili belediyeye devrinin uygun olduğuna dair Bakanlık tarafından bir tespitte bulunulması gerekmektedir. Bu düzenlemelere göre devir konusunda Bakanlığa takdir yetkisi verilmiş olup dava konusu taşınmazların Bakanlıkça devri uygun görülen taşınmazlardan olmadığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde Dairemiz bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.