"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/57 E., 2016/174 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davasının usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mirasbırakan annesi ...'un kayıt maliki olduğu ... köyü 191 ada 4 ve 197 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda Murtaza olarak yer alan baba adının Hacı olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Tapu Sicil Tüzüğü'nün yürürlüğe girdiği 17.08.2013 tarihinden sonra açılan eldeki davada Tapu Müdürlüğüne başvurmayı zorunlu kılan yasal prosedür izlenmeden doğrudan doğruya dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen davalı kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapu kaydında düzeltim istemine ilişkin olup vekalet ücreti temyiz konusu edilmiştir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326 ncı maddesinin 1 inci fıkrası, 323/1-ğ maddesi.
3. Değerlendirme
1. Anayasa Mahkemesinin 2018/23929 başvuru numaralı ve 10.02.2021 tarihli kararında “...Mahkemece, tapu kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi istemli başvurunun reddine yönelik Müdürlük cevabına karşı itiraz hakkı kullanılmadan ve bu suretle Tüzük'te belirtilen yasal başvuru ve itiraz prosedürü tamamlanmadan doğrudan dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine hükmedilmiş; bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Mahkemenin dayanmış olduğu Tüzük hükümlerinde; tapu kütüğündeki yazım hatalarının düzeltilmesi için müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu olduğu hususuna yer verilmiş, ayrıca ret kararı üzerine tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde müdürlüğün bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne, bölge müdürlüğünün kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde genel müdürlüğe itiraz edilebileceği ifade edilmiştir. Yukarıda yer alan ilkelerde temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği belirtilmesine karşın somut olayda kanuna dayanmayan ve Tüzük hükümleriyle getirilen dava şartı uyarınca başvurucuların dava açma haklarına müdahalede bulunulduğu ve bu suretle söz konusu hakkın sınırlandırıldığı görülmektedir. Buna göre somut olayda ilk derece mahkemesinin Tüzük'te belirtilen yasal başvuru ve itiraz prosedürü tamamlanmadan dava açıldığı gerekçesiyle davayı usulden reddetmesinin kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle Anayasa’nın 36 ıncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
2. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.03.2021 tarihli ve 2017/1-3165 Esas ve 2021/211 Karar sayılı kararında da aynı gerekçelerle Tapu Sicil Tüzüğü'nün 75/4 üncü maddesindeki Tapu Müdürlüğüne başvuru zorunluluğu ve buna bağlı olarak idari itiraz sürecinin tamamlanmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin mümkün olmadığı hüküm altına almıştır. Mahkemece, idareye başvuru ön şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değilse de Mahkemenin kararı, temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak sonucu itibariyle doğru olup bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
3. Somut olayda davanın usulden reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmeyerek HMK'nın 326/1 inci ve 323/1-ğ maddelerine muhalefet edilmesi doğru olmadığı gibi Tapu Müdürlüğünün davada ilgili (yasal hasım) sıfatıyla yer almış olmasının, vekili tarafından yargılama boyunca sağlanan hukuki yardımın ücretsiz bırakılması sonucunu doğurmaz.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükme (5) numaralı bent olarak “Kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Müdürlüğüne verilmesine,” cümlesinin eklenmesine,
Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Temyiz eden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.