"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1517 E., 2023/1445 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/382 E., 2021/495 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asil ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Van ili, Tuşba ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan 1081, 711 ve 710 numaralı parseller ile çevrili bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacının dedesi ve babası tarafından kadimden beri kullanıldığını, babası vefat ettikten sonra ise davacı tarafından 20 yıldan fazladır malik sıfatıyla zilyet edildiğini, taşınmazın imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirildiğini, taşınmaza ilişkin her türlü vergilerin davacı ve ataları tarafından ödendiğini belirterek bu yerlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar Hazine, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu edilen taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılacak yerlerden olmadığını, zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; davalı Hazine ayrıca taşınmazların adına tescilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; toplanan tüm deliller, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda dava konusu edilen taşınmazın imar-ihyasının yapılmadığı ve nitelikleri itibariyle tepelik ve yamaç alanlardan oluştuğu, özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu, davacının zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi uyarınca tescil harici bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1. Teknik bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen ve 1081 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan bölüm ile 710 parsel sayılı taşınmazın dava dilekçesi ve ekindeki krokiye göre davaya konu edilmediği, 1080 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirlenen ve bilirkişi raporunda kırmızı renk ile gösterilen bölümün tapulu taşınmaz sınırları içerisinde yer almakta olup tapulu taşınmazlar üzerinde yürütülen zilyetliğin hüküm ifade etmesinin mümkün olmadığı, ayrıca davacının bu bölümde kazanımı sağlayacak, ekonomik amaca uygun bir zilyetliğinin bulunmadığı, bilirkişi raporunda (B), (B1), (B2) ile gösterilen tescil harici alanlar yönünden ise alınan raporlar, keşif tutanaklarına yansıyan hakim gözlemi, dosyada bulunan fotoğraflar ile diğer delillerden bu bölümlerin dere, yamaç ve kıyı niteliğini haiz oldukları, bu nitelikleri ile özel mülkiyete konu edilemeyecekleri, dosya kapsamında alınan raporların çelişmediği, ayrıca davacının bu bölümler üzerinde kazanımı sağlayacak, ekonomik amaca uygun bir zilyetliğinin de bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesine göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel suların tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı, dava konusu taşınmaz bölümlerinin kıyı, yamaç, tepe ve dere yatağı niteliğinde olduğu, bu nitelikteki yerlerin tapuya tescil edilmesi mümkün olmadığından davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun da esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların 20 yılı aşkın süredir, babasından intikalle zilyetlik ve tasarrufunda olduğunu, imar ve ihya ederek kullandığını, taşınmazların 1988 yılı hava fotoğrafına göre sürülü vaziyette olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği, ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmazlardan otundan istifade edilmek suretiyle biçenek olarak tasarruf edildiğinin tespit edildiği, yine 710 parselin açıkça dava konusu edildiğini buna rağmen bu taşınmazın davaya konu edilmediği belirtilerek davanın reddine hükmedildiği; öte yandan 1080 parsel sayılı taşınmazın yıllardır davacı tarafından ekilip biçildiğini, tescil harici bölümlerin ot biçmek suretiyle kullanıldığı, bu bölümlerin eğiminin fazla olması nedeniyle niteliğinin yanlış belirlendiğini, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, vakıanın aydınlatılması için yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek re'sen gözetilecek sebeplerde dikkate alınarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bazı kısımlarının sürülü olduğu, bazı kısımlarının ise ağaç ekilmek suretiyle kullanıldığı, yine mahalli bilirkişi beyanlarıyla da taşınmazların davacının babası tarafından kullanıldığının belirlendiği, Mahkemece dava konusu taşınmazın zilyetlikle tescili istenebilir bölümlerinin tam olarak araştırılmadığı ve taşınmazın tamamının tescil harici bırakılması gereken yerlerden olduğu kabul edilmek suretiyle Hazine adına tescil talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın Hazinenin talebinin reddine dair kısmı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili isteğine ilişkindir.
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddelerinde; orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici taşınmazlardan imar-ihya edilerek dava tarihine kadar 20 yıl süreyle çekişmesiz, aralıksız, malik sıfatıyla ve ekonomik amaca uygun bir zilyetliğe konu edilenlerin zilyetleri adına tescil edilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; davacının dava dilekçesi, dilekçe ekinde sunduğu/dayandığı kroki ile yapılan keşifler sonucu alınan raporlardan, dava konusu edilen bölümlerin Van ili, Tuşba ilçesi, ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan ve 30.10.2020 tarihli fen bilirkişisi raporunda yeşil çizgi ile taralı bölümün içinde kalan, aynı raporda (B), (B1), (B2) ile gösterilen tescil harici alanlar ile yine 1080 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirlenen (1080 parsel sayılı taşınmaz ile çakışan) ve kırmızı renk ile gösterilen alan olduğu anlaşılmaktadır.
3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ile davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, temyiz eden davalı Hazine 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/J maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.