"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/17 E., 2021/180 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan ve ekli krokide gösterilen 25.673,92 m2'lik taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tescil harici bırakıldığını, oysa taşınmaza emek ve masraf sarf ederek imar-ihya edip 25 yılı aşkın zamandır kullandığını ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.06.2013 tarihli ve 2012/290 E. 2013/340 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 22.04.2013 tarihli harita mühendisi bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 28.540,16 m2'lik taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.03.2014 tarihli ve 2014/4669 E. 2014/2403 K. sayılı kararıyla: “...çekişmeli taşınmaz bölümüne yönelik açılan eldeki davada husumetin, davalı Hazine ile birlikte taşınmazın bulunduğu ... Köyü Tüzel Kişiliğine karşı da yöneltilmesi yasa gereğidir. Dava ise, çekişmeli taşınmazla ilgisi bulunmayan ... Köyü Tüzel Kişiliğine ve Hazineye karşı yöneltilmiş olup davada ... Köyü Tüzel Kişiliği taraf olmamıştır. Taraf teşkili, dava şartlarından olup tamamlanmadan işin esasına girilemez. Mahkemece, taraf teşkili tamamlanmadan işin esasına girilip hüküm tesisi isabetsizdir. Hal böyle olunca öncelikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/3-4. maddesi gereğince davada husumet eksikliğinin tamamlanması için davacı tarafa imkan tanınmalı, taraf teşkili tamamlandığı takdirde işin esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli ve 2014/855 E. 2015/304 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 22.04.2013 tarihli harita mühendisi bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 28.540,16 m2'lik taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarihli ve 2016/2178 E. 2018/4947 K. sayılı kararıyla; "...Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup bu fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken harita bilirkişisi tek bir hava fotoğrafında yalnızca dava konusu taşınmazın yerini işaretlemiş taşınmazın niteliği yönünden değerlendirme yapmamış; Mahkemece bu hususta ziraat ve jeoloji mühendisleri tarafından yapılan inceleme ile yetinilmiş; ayrıca davaya konu taşınmaza komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları da saptanmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 03.02.2020 ve 13.01.2020 havale tarihli raporlar ve eklerindeki krokilerde (A) harfi ile gösterilen 28.540,16 m²'lik taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp yargılama sırasında ihdasen Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1973 yılında Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... (...) köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümünün taşlık olarak tespit harici bırakıldığı, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın 815 parsel numarasıyla 28.540,16 metrekare yüz ölçümlü olarak ihdasen Hazine adına ham toprak vasfıyla tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki; Dairemizin temyiz incelemesinden geçen aynı çalışma sahası içerisindeki diğer dava dosyalarında 1992 yılına ait hava fotoğrafları da bulunduğu halde, eldeki dava dosyasında 1992 yılına ait hava fotoğrafları dosyaya getirtilmeyip sadece 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğraflarının incelenmesiyle yetinildiği, diğer yandan 1984 yılına ait hava fotoğrafına çıplak gözle bakıldığında dahi taşınmazda imar-ihya olmadığının gözlemlendiği halde jeodezi bilirkişi raporunda taşınmazın imar-ihya işlemlerinin 1984 yılında tamamlandığının belirtilmiş olmasının çelişki oluşturduğu, ziraat mühendisi bilirkişi kurulu raporunun da somut verilere dayalı açıklama içermediği, komşu taşınmazların tamamına ilişkin tapu kayıtları da getirtilip incelenmeden eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle 1992 yılına ait stereoskopik hava fotoğrafları ve komşu taşınmaz kayıtları dosyaya kazandırılmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile daha önceki bilirkişilerden farklı seçilecek jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişi, üç ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, ne şekilde imar-ihya edildiği ve hangi tarihte tamamlandığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı;
Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması nedeniyle imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli;
Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmazın niteliğini, imar-ihyaya ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, çelişkileri giderir, denetlenebilir ve yıl yıl değerlendirmeleri içerir şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;
Fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı;
Bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.