"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/221 E., 2024/699 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Usulden ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/571 E., 2021/342 K.
Taraflar arasındaki yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
1. Tereke temsilcisinin temyiz itirazları yönünden;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine göre; dava konusu Balıkesir ili, ... ilçesi, .... Mahallesi 106 ada, 30 parselde kayıtlı 17.200 m² tarla vasıflı taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 137.600 TL olup anılan değer Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi olan 25.04.2024 itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290 TL’nin altında kalmaktadır.
2. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Mirasbırakanın terekesi için Balıkesir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1382 Esas, 2017/1981 Karar sayılı kararıyla temsilci atandığı ve kararın 31.10.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.
Davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz talebinde bulunmasına yasal olanak yoktur. Bu durumda, davacı vekilinin dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Tereke temsilcisi ...'nın temyiz dilekçesinin değer yönünden REDDİNE,
2. Davacı vekilinin temyiz talebinde bulunmasına yasal olanak olmadığından temyiz başvurusunun REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.