Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2992 E. 2024/4895 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, miras yoluyla intikal eden ve kadastroda sehven Hazine adına tescil edilen bir parsel ile kadastroda boşluk olarak bırakılan bitişik taşınmazın zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak nitelendirilemeyecek şekilde, hayvan otlatma ve sınırlı ekim faaliyetleriyle sınırlı kalması ve zilyetlikle mülk edinme şartlarını taşımaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1778 E., 2024/691 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/231 E., 2022/212 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil ve tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... Mevkii 101 Ada 12 Parsel sayılı taşınmazın mirasçılar arasında yapılan yazılı taksimle davacıya kalan arazi olduğu halde sehven davalı ... adına hali arazi vasfıyla tescil edildiğini, ayrıca 101 Ada 12 Parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde bulunan ve hudutları dava dilekçesinde belirtilen, kadastro sırasında boşluk olarak bırakılan yerin de davacının dedesinden intikalen gelen ve eklemeli olarak 70 yılın üzerinde zilyetliğin bulunduğunu ileri sürerek dava konusu 101 Ada 12 Parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline ve 101 Ada 12 Parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde boşluk olarak bırakılan arazinin sınırlarının yapılacak keşifle tam olarak tespitiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan ve Hazine ile ilişkili yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddi savunmuştur.

Dahili Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın dahili davalı olarak davaya dahil edilmiş olmasına karşılık dava konusu taşınmazın Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı'nın 26.12.2017 tarih ve 5200 sayılı yazısında belirtildiği üzere Belediye Başkanlığının sorumluluk alanında bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Dahili davalı ... Başkanlığı vekili; dava konusu taşınmazı davalı Hazinenin yetki ve sorumluğunda bulunduğundan davalı ... Belediyesi'ne husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresi içerisinde açılmadığını, davacı tarafından açılan davanın hukuki dayanağının da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 101 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ve yol boşluğunun davacının dedesi Hasan Kaya'dan beri hayvan otlatma şeklinde kullanıldığının anlaşıldığı, taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun ve malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunmadığı, saya yapmak ve hayvan otlatmak şeklindeki zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirilemeyeceği, zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı lehine gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, keşiflerde dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında dava konusu taşınmazların bir bütün olarak, aralarında sınır olmadan 65-70 yıl öncesinden beri davacı ... ailesi tarafından nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla kullanılmakta olduğunun ifade edildiğini, davacı ... ailesinin dava konusu taşınmazlara yulaf ektiği, bir kısmında domates, biber ekerek ve hayvan otlatmak suretiyle 30-40 yılı aşkın bir zamandır nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla kullanageldiğini, zilyetliğin ekonomik amaca uygun olduğunu, bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmazların tarım arazisi vasfında olduğunun belirtildiğini, davacının taşınmaz üzerinde hayvan otlatma sebebinin ekim maliyetlerinin çok yükselmesi ve ekim giderlerinin gelirlerinden fazla olması sebebiyle zarar etmesinden kaynaklandığını, mahalli bilirkişi ve tanıkların açık ve net beyanlarının alınması gerekirken soyut beyanlarla yetinildiğini, bu yönüyle de Mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazlarda davacının ve evveliyatında babasıyla dedesinin zilyetliğinin hayvan otlatmak suretiyle gerçekleştirildiğinin sabit oluşuna, nitekim ziraat bilirkişisi raporunda da dava konusu taşınmazların tarımsal ürün yetiştirmek amaçlı kullanılmadığının ve bir bütün olarak hayvan otlatmak amacıyla kullanıldığının tespit edilmesine göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile kadastro sırasında tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dava konusu Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... Mevkii 101 Ada 12 Parsel sayılı taşınmazın hali arazi vasfı ile senetsizden Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve bu taşınmaza komşu olan ve davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği dava konusu taşınmaz bölümünün boşluk olarak tescil harici bırakıldığı anlaşılmıştır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.