Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3016 E. 2024/4676 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalıya devrettiği taşınmazın, davalının açtığı dava sonucu davacıya geri dönen başka bir taşınmaza karşılık bedelsiz devredildiğini, bu payın iptaliyle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının taşınmaz bedelini ödediğine dair ispat sunamaması, devirlerin talimat dışında olması ve yazdığı mektubun bedelsiz devre dair ikrar niteliğinde olması, davacının esaslı bir hataya düştüğünün kabulü ve davalının sebepsiz zenginleşmesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2401 E., 2022/1915 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/22 E., 2021/184 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; dava dışı eşi ...'un bedellerini ödeyerek dava konusu 901 ada 28 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümü müstakilen kendi adına, dava dışı 160 ada 23 parseldeki 7 nolu bağımsız bölümü ise kızları davalı ... ve dava dışı ... adlarına 1/2'şer paylarla tescil ettirdiğini, zaman içerisinde iki kardeş arasında taşınmazın kirası konusunda tartışma yaşandığını, bunun üzerine çocuklarının taşınmazlarda paydaş olmaları yerine tek bir taşınmazın tamamına malik olmalarını sağlamak amacıyla davalının kendisine verdiği vekaletname ile davalının 7 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 payını kızı dava dışı ...'ye devrettiğini, tamamı kendi adına kayıtlı 3 nolu bağımsız bölümü ise davalıya devrettiğini, devirden sonra taşınmazın kira bedellerini davalının almaya başladığını, davalının babasına gönderdiği mektupta bu hususu belirttiğini ancak daha sonra davalının vekaletle kız kardeşine devrettiği 1/2 pay için tapu iptali ve tescil davası açtığını, davanın kabulle sonuçlandığını, davaya konu 3 nolu bağımsız bölümün davalıya dava dışı 7 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 payına karşılık olarak temlik edildiğini ancak bu paya ilişkin tapu iptal edilmiş bulunduğundan davalıya yapılan temlik nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş; yargılama sırasında ölümü üzerine dava, terekesine atanan temsilci tarafından takip edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı; yıllar önce yurt dışına işçi olarak gittiğini, çalışmalarının karşılığını anne ve babasına gönderdiğini, onların da taşınmazlar aldığını, bu taşınmazlardan biri olan Üsküdar ilçesindeki dava dışı taşınmazdaki 1/2 payının annesi olan davacı tarafından oldu bittiye getirilip vekaleten kız kardeşine devredildiğini ancak anılan taşınmazını dava yoluyla geri aldığını, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, iddianın yazılı delille ispatının gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2015/321 Esas, 2019/143 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 07.01.2020 tarihli ve 2019/1475 Esas, 2020/46 Karar sayılı kararıyla, davacı ...'in yargılama sırasında öldüğü, mirasçılarının davaya dahil edildiği, mirasçı olan kızı ...'in davalı konumunda olduğu, bu haliyle mirasçılar arasında menfaat çatışmasının da bulunduğu gözetilerek öncelikle davacının terekesine Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 640 ıncı maddesi gereğince atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek bir karar verilmek üzere dosyanın Mahalli Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yazılı delil başlangıcı mahiyetindeki ibraz edilen mektup, davacının iddiası, davacının iddiasını doğrular nitelikteki tanık beyanları bir bütün halinde değerlendirildiğinde devrin bila bedel olduğu ve davalıyla mirasçı davacı ... arasındaki uyuşmazlığı çözmek amacıyla yapıldığının anlaşıldığı, davacı tarafından davalıya yapılan satış şeklindeki devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, verilen kararın hakkaniyet, hukuka ve adalete aykırı olduğunu, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, dava kabul gibi görünse de aslında kısmen kabul edildiğini, lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının taşınmaz bedelini ödediğine dair savunmasını ispata yarar delil ibraz etmediği, devirlerin talimatı dışında olması ve yazdığı mektubun taşınmazın bedelsiz devredilmek istendiğine dair ikrar içermesi nedeniyle davacının dava konusu taşınmazı paylaştırma kastı ile bedelsiz devrettiği ancak davalının bu paylaştırmayı kabul etmediği dolayısıyla bu tasarruf işleminin mal paylaştırma olan sebebinin davalının açtığı dava ile ortadan kalktığı, taşınmazın devrindeki amacın kız kardeşler arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesi olduğu ancak yapılan devir sonrasında davalının vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle dava açacağının davacı tarafından düşünülmediği, bu şekliyle davacının esaslı bir hataya düşerek taşınmazını davalıya bedelsiz devrettiği, sonucu itibarıyla verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, davacı tarafından ileri sürülmeyen bir gerekçe ile istinaf taleplerinin reddedildiğini, İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2010/153 Esas sayılı davanın eldeki davada delil ve kesin hüküm oluşturduğunu, dava konusu taşınmazın bir başka taşınmaz bedeli olarak devir edilmediği vakıasının kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın davalıya bedeli karşılığında devredildiğini, kaldı ki anılan davada alım satımın muvazaalı olmadığına karar verildiğini, davaya dayanak alınan 05.02.2010 tarihli mektuptan davaya konu taşınmazın davalıya devrinin yapılmasını talep ettiği sonucu çıkartılamayacağını, zira bu mektupta sözü edilenin birinci sayfasında ifade edildiği gibi ...'taki daire olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hata (yanılma) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 uncu ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...'nin dava konusu 901 ada 28 parseldeki 3 no.lu bağımsız bölümünü 09.12.2009 tarihinde kızı olan davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, alıcı ... adına dava dışı kardeşi ...'nin vekaleten işlem yaptığı, davalı ...'in dava dışı 160 ada 23 parseldeki A Blok 7 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 payının vekil kıldığı annesi ... aracılığıyla 06.10.2009 tarihinde dava dışı ...'ye devredildiği, davalı ... tarafından dava dışı 7 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak ... ve ... aleyhine vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2013 tarihli ve 2010/153 Esas, 2013/235 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, kararın derecattan geçerek 09.09.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 8.884,98 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.