Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3032 E. 2024/4894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi zilyetliğine dayanarak davalılar adına tescil edilen taşınmazın tapusunun iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde kadastro öncesi tespite kadar yirmi yıl ekonomik amaca uygun zilyetliği bulunduğunu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1571 E., 2024/375 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gazipaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/13 E., 2022/430 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava konusu Antalya ili, Gazipaşa ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkii 305 ada 4 parsel sayılı taşınmazın gerçek malikinin davacı olduğunu, taşınmazın uzun zamandan beridir fasılasız ve nizasız şekilde davacının zilyetliğinde olduğunu ve sehven davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmazın davalılar ile davacının ortak mirasbırakanlarından geldiğini, kadastro sırasında yapılan taksim ile davalılar adına tespit gördüğünü, davalıların taşınmazın yaylada olması nedeniyle kadastro tespitinden sonra taşınmazlarının başına gidip gelemediklerini, taşınmazın da davacı tarafından işgal edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı tarafından taşınmazın kendisine ait olduğu ve üzerine ev dahi inşaa ettirdiği iddia edilmiş ise de keşif mahallinde dinlenilen tanık beyanlarından ve uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan hava fotoğraflarından inşaa edilen evin kadastro çalışmalarının kesinleştiği 2011 yılından sonra yapıldığının anlaşıldığı, davacının uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde aranan çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yıl zilyet olma şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazdaki fasılasız nizasız kullanımının sabit olmasına rağmen sadece evin daha sonradan yapılmış olmasına itibar edilerek hüküm kurulmasının kararın eksik ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu ortaya koyduğunu, raporlarda lehe olan hususların değerlendirilmediğini, davalıların hiçbir çalışmasının olmadığının bütün tanıklarca ifade edilmiş olmasına reğmen bu hususun davacı aleyhine değerlendirilmesinin açıkça dosya kapsamı ile usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında incelenen hava ve uydu fotoğraflarına, alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacının çekişmeli taşınmaz üzerinde kadastro öncesi tespite kadar yirmi yıl ekonomik amaca uygun zilyetliği bulunduğu iddiasını ispatlayamadığı, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu Antalya ili, Gazipaşa ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkii 305 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 17.06.2011 tarihinde kesinleşen tesis kadastrosu sonucu, Mehmet Tevfik Sayın'ın zilyet ve tasarrufunda olduğu ve kayıt malikinin 23.01.1995 tarihinde vefat ettiği tespit edilerek bahçe vasfı ile senetsizden mirasçı davalılar adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 37. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.