Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3049 E. 2024/6365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı köy tüzel kişiliği, davalı adına kayıtlı taşınmazın hatalı kadastro işlemi nedeniyle kendisine ait olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1621 E., 2024/450 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çamardı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/35 E., 2023/90 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Niğde ili, .... ilçesi, .... köyü 191 ada 4 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır Köy Tüzel Kişiliğinin kullanımında ve zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın bitişiğinde ve yakınında bulunan 103 ada 3 parsel ve 191 ada 6 parselin Köy Tüzel Kişiliğinin olduğunu, ancak hatalı kadastro işlemi sonucunda taşınmazın ... adına yazıldığını, oysa zilyedinin ... olmadığını, Köy Tüzel Kişiliğinin taşınmazı 25 yılı aşkın süredir kullandığını ve ... isimli şahsa kiraya verdiğini, bu kiralama işlemine ilişkin köy kararlarının olduğunu, keza

191 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde köy tüzel kişiliğinin yıllardır çok sayıda tasarrufta bulunduğunu ve bu durumun da ... ve ailesince bilindiğini ancak bunun engellenmesi açısından hiçbir merciye müracaat etmediklerini, bu taşınmazın elektrik ve telefon aboneliğinin 23 yıldır kiracı ... üzerine olduğunu, davalı tarafın kötü niyetli olarak kendilerine pay çıkarabilmek için ecrimisil davası açtıklarını ileri sürerek 191 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında davalı adına yapılan tespit ve tescilinin iptali ile müvekkili ..... Köyü Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın 2012 yılından beri ceza evinde olup kardeşi olan ...'ın ise vasisi olduğunu, tapu müdürlüğünden dosyaya gelen kadastro tutanağında görüleceği üzere dava konusu 191 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro sonucu 06.11.1995 ila 06.12.1995 tarihleri arasındaki 30 günlük ilan süresinin geçmesiyle kadastro tespitinin kesinleştiğini ve 07.12.1995 tarihinde davalı müvekkili ... adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, bu nedenle davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddine, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 07.12.1995 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 28.03.2023 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu; Niğde ili, .... ilçesi, ... köyü, .... mevki çalışma alanında bulunan 191 ada 4 parsel sayılı taşınmaz 08.11.1994 tarihinde 320,00 m² yüz ölçümü ve "Kavaklık" vasfı ile (hibe) senetsizden davalı ... adına tespit edilmiş, askı ilanı 06.11.1995-06.12.1995 tarihleri arasında yapılmış ve kadastro, itiraz edilmeksizin 07.12.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28.03.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Öte yandan davalının ismi ... olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında davalı olarak ... vasisi ...'ın isminin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.