Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3062 E. 2025/3048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğunun iddia edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın kendisine intikal ettiğini ispatlayamaması ve davalının zilyetliğinin bulunduğu hususları gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/414 E., 2024/643 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/269 E., 2023/59 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya babası...'den, babasına dedesi...'den intikal eden taşınmazın bir kısmının kadastro çalışmaları sonucunda davalıya ait 241 ada 17 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını ileri sürerek dava konusu 241 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 240 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın bir kısmının davalıya babası ...'dan intikal ettiğini, bir kısmının ise davacı tarafından 1994 yılında dava dışı ...'dan satın alındığını, davacı adına kayıtlı 27 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından davalının kardeşi Kemal Sarı'dan satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2021 tarihli ve 2019/154 Esas, 2021/410 Karar sayılı kararıyla; tanık beyanlarından kök muris ...'nın ölümüyle mirasçıları arasında paylaşım yapıldığının anlaşıldığı ancak dava konusu taşınmazın davacıya isabet ettiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.03.2023 tarihli kararıyla, dava konusu taşınmazda zilyetliğin kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığının tespit edilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm tanık beyanlarından, dava konusu taşınmazın evveliyatında davacının dedesi ...'ya ait olduğunun, ...'nın ölmeden önce taksim yaptığının, taksim neticesinde dava konusu yerin tanık ...'nin kocası olan ...'ya isabet ettiğinin ve ...'nın taşınmazı ölene kadar kullandığının, ölümünden sonra taşınmazı tanık ...'nin kullandığının ve ...'nin dava konusu yeri yaşlanınca ...'ya bedeli karşılığında sattığının, dava dışı ...'den dava konusu yerin davalıya geçtiği, bu şekilde davalının taşınmazı kullandığı ve 2009 yılında taşınmazın davalı adına tesis kadastrosu ile tescil edildiğinin anlaşıldığı, davacının, taşınmazın kendisine veya babasına intikal ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın muris ...'nın zilyetliğinde iken ... ve ...'ya kaldığı, yapılan taksim neticesinde taşınmazın yol sebebi ile ikiye ayrıldığı ve çekişmeli taşınmazın ...'ya kaldığı, akabinde taşınmazın eşi ... tarafından davalıya satıldığı ve davalının zilyetliğinde olduğu belirlendiğine göre Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalının dava konusu taşınmazı satın aldığını ifade ettiği tanık ...'nın beyanlarının çelişkili olduğunu, davacının ...'dan, ...'nın da ...'dan satın almış olduğu 27 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit görmesinin nedeninin, kök muris...'nin taşınmazlarını mirasçıları arasında paylaştırdığı ve dava konusu yerin de davacının babası...'e kaldığını gösterdiğini, tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın davacıya kaldığının anlaşıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Kadastro sonucu, Çorum ili, Osmancık ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 241 ada 17 parsel sayılı 1.617,91 metrekare yüz ölçümündeki ahşap ev ve bahçesi nitelikli taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir kısmının 24.09.2014 tarihinde satın aldığı 255 ada 27 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.06.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.