Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3422 E. 2024/4739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro öncesi dönemde kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tescilini talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazın kendilerine intikal ettiğini ispatlayamamaları ve elbirliği mülkiyeti söz konusu ise tüm mirasçıların davaya dahil edilmemiş olması nedeniyle aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/140 E., 2021/182 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ... ve ... mirasçıları vekili, davacı ... mirasçıları vekili, davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip

gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ..., ..., ..., ...; ... köyünde 15 dönüm tarlalarının olduğunu, tapulama tespiti sırasında taşınmazın başında bulunamamaları nedeniyle hatalı tespit ve tescil yapıldığını, bu taşınmazın yıllardır kendilerinin kullanımında ve zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek ... köyü 188 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların kendi adlarına tespit ve tescil edilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Yargılama sırasında 188 ada 20 parsel sayılı taşınmaz bu davadan tefrik edilerek davaya 188 ada 19 parsel için devam edilmiştir.

II.CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiş sonraki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; davaya konu taşınmazların tapu kayıtları ve tutanakları, mahallinde yapılan keşif, dinlenen tanıklar, mahalli bilirkişiler, yerel bilirkişilerin beyanları ve dosya arasında bulunan senetler dikkate alındığında davanın kabulü ile çekişme konusu 188 ada 19 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile tamamı 64 pay kabul edilerek 16 payın davacı ..., 16 payın davacı ..., 16 payın davacı ..., 16 payın da miras payları oranında davacı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar ... ve ... mirasçıları vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin18.04.2016 tarihli ve 2016/1382 Esas, 2016/4331 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece eksik inceleme neticesinde karar verildiği doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yerel bilirkişiler, tarafların bildirdiği tanıklar, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılması gerektiği, yerel bilirkişi ve tanıklardan Belediye adına tespit edilen dava konusu 188 ada 19 sayılı parselin öncesinin kim veya kimlere ait olduğu, kime kaldığı, kimden kime ne şekilde geçtiği, hisse devri yapılıp yapılmadığı, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, davacıların mirasbırakanlarına ait ise tüm mirasçılarının katılımı ile taksim yapılıp yapılmadığı, hangi mirasçılarına kaldığı hususları ayrıntılı olarak sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınması, beyanlar arasında çelişkilerin bulunması halinde çelişkili beyanların yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi gerektiği, ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı, niteliği, eğimi, komşu parsellere göre arz ettiği özellikler, tarım arazisi olup olmadığı, ne şekilde tasarruf edildiği, zilyetlikle mülk edinmeye elverişli yerlerden olup olmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı rapor alınması gerektiği ve davacılar adına 3402 sayılı Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiği ve taşınmazın davacıların mirasbırakanlarına ait olup taksim edilmediğinin anlaşılması halinde davacıların kendi adlarına tescil istedikleri nazara alınarak dava şartı değerlendirilmesi gerektiği belirlenerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ... ve ...'ın taşınmazın murisi ...'tan, müdahiller ... ve arkadaşları ise kök murisleri ...'ndan murisleri ... ve ...'na intikalen geldiğini iddia ettikleri ve öncesinde murislerine ait olduğu anlaşılan taşınmazın kendilerine ne şekilde geçtiğini (taksim, satış, bağış vs.) ispatlayamadıkları, intikale dair herhangi bir delil veya mirasçılar arasında tüm mirasçıların katılımının sağlandığı usulüne uygun bir taksim sözleşmesinin dosya arasında mevcut olmadığı, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda mirasçılardan birisinin tek başına taşınmazın adına tescili için dava açamayacağı, bu şekilde açılan davalara diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması suretiyle devam edilmesinin mümkün olmadığı, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı belirlenerek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... ve ... mirasçıları vekili, davacı ... mirasçıları vekili, davacı ... temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Temyiz eden davacılar ... ve ... mirasçıları vekili ile davacı ... ayrı ayrı verdikleri temyiz başvuru dilekçelerinde; davaya konu taşınmazın elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olmadığını, davayı mirasçı sıfatıyla açmadıklarını, davaya konu taşınmazın kendi adlarına tescilini talep ettiklerini, aktif dava ehliyetlerinin bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını istemişlerdir.

Davacı ... mirasçıları vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hata ile davalı üzerine kaydedildiğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu, taşınmazın üzerinde uzun yıllar ekim dikim yapıldığını, dava konusu yer hakkında müvekkiller ile davalılar arasında ihtilaf oluştuğu günden itibaren müvekkillerin mirasbırakanı ve diğer davacılar tarafından kullanılmadığının dosya kapsamından anlaşıldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. ve 702. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla;davacılar ... ve ... mirasçıları vekili, davacı ... mirasçıları vekili, davacı ...'ın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ... ve ... mirasçıları vekilinin, davacı ... mirasçıları vekilinin ve davacı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harçlarının temyiz eden davacı ... mirasçıları ve ... mirasçıları ile davacı ... mirasçılarından ayrı ayrı alınmasına,

Davacı ... tarafından harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.