"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/50 E., 2024/252 K.
KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen İdari yoldan tescil edilen taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili; hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği yaklaşık 25.000 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın davacı tarafından tamamı malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız 30 yılı aşkın süredir zilyet olarak ekilip biçildiğini, yolsuz tescil nedeniyle Hazineye karşı tapu iptali ve tescil davası açmak zorunda kaldıklarını belirterek davaya konu 1236 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
2. Yargılama sırasında ... Başkanlığı müdahil olarak davaya katılmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine vekili beyan dilekçesinde: dava konusu edilen ... Köyünün Rum Köyü olduğu, ayrıca imar planında mera alanında kaldığını, komşu 1237 parsel sayılı taşınmaz yönünden kaçak-yitik kişilerden kalan taşınmazlardan olduğu gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verildiğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.03.2015 tarih ve 2013/4 Esas, 2015/93 Karar sayılı kararıyla; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, (A1) ile belirtilen 23.315,84 metrekarelik bölümün Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, (A2) ile belirtilen bölüm yönünden davanın reddine, karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile müdahil ... Başkanlığı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.10.2018 tarihli, 2018/4490 Esas ve 2018/6234 karar sayılı kararıyla; "Tapu kaydının oluştuğu 2002 yılından geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilip taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, keşif sırasında, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili, müdahil ... Başkanlığı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 09.12.2021 tarihli, 2021/5317 Esas, 2021/7744 Karar sayılı kararıyla; (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerine ait Hazine adına idari yoldan tapu kaydının oluştuğu 2002 yılından 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, mahallinde yerel bilirkişiler ve tanıklar ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve 3 kişilik jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmaz bölümlerinin önceki niteliğinin ne olduğu, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar- ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması" gereğine değinilerek bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza komşu parsel olan 1237 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan benzer davanın kabulüne dair verilmiş olan kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2021/7388 Esas ve 2023/2811 karar sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, ziraat mühendisleri tarafından sunulan raporda taşınmazın killı-tınlı toprak yapısına sahip kuru tarım arazisi olduğu, taşınmazın tarım için toprak derinliği yeterli ve tarım yapmaya elverişli olduğunun belirtildiği, hava fotoğraflarına göre çekişmeli taşınmazın 1982 yılından bu yana tarım arazisi olarak kullanıldığı, dava konusu bölüm bakımından zilyetlikle mülkiyeti kazanma süresi ve koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, ... Mahallesi 1236 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın 02.10.2019 tarihli fen bilirkişisi raporu ekli krokide (A) ile gösterilen ve (B) ile gösterilen kısımlarının davalı Hazine adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davacı mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın öncesinde Rum köyü içerisinde olduğunu, mübadele sonucu Türklere geçmiş olup buna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunduğunu, kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp ihdasen Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz bölümleri 1967 yılında yapılan kadastro sırasında çalılık vasfıyla tescil harici bırakılmış, bilahare 14.06.2002 yılında idari yoldan 1236 parsel numarası ile 24.762,76 metrekare yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Tapu kaydında 30.04.2004 tarih 3053 yevmiye numaralı Tarım İl Müdürlüğü Mera Komisyonu Başkanlığının 01.10.2003 tarih ve 211 karar sayılı kararı gereğince Mera şerhi bulunduğu anlaşılmıştır.
2.Hemen belirtilmelidir ki; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
3.Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığının tespit edilmesine dayanıldığı halde, bilirkişi raporlarında imar-ihyanın ne zaman başladığı, ne zaman bittiğine ilişkin bir tespit yapılmamış, taşınmazda mera şerhi bulunduğu halde bilirkişi raporlarında taşınmazın mera vasfında olup olmadığı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmamış, öte yandan taşınmaza yakın mesafede Ömerli Barajı bulunduğu halde barajın koruma alanında kalıp kalmadığı sorulmamış, ayrıca dava konusu taşınmazın etrafında orman parseli bulunmasına rağmen yöntemince orman araştırması da yapılmamış, Hazine tarafından taşınmazın mübadele köylerinden olduğu iddia edilmesine rağmen taşınmazın kaçak yitik kişilerden kalıp kalmadığı araştırılmadan eksik incelemeyle karar verilmiştir.
4.Hal böyle olunca; taşınmazda mera tahsis kararı verilip verilmediği, mera şerhinin devam edip etmediği sorulmalı, taşınmazın kaçak yitik kişilerden kalan taşınmazlardan olup olmadığı araştırılmalı; taşınmazın baraj koruma mesafe alanında kalıp kalmadığı, kalıyorsa hangi koruma alanında kaldığı tespit edilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tapunun oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmelidir.
5.Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından komşu köylerden seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, daha önce dosyada görev almamış 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, orman mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğu, kayıp yahut yitik kişilerden intikal eden yerlerden olup olmadığı, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadıkları, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmiş ise imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı,taşınmazın kadim mera olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır.
6.Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, kullanım durumunu ve zilyetlik şekli ve süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazın mera vasfında olup olmadığını değerlendirecek şekilde, ekinde taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle komşu mera parselleri ile müşterek sınırının bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
7.Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırları ve önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı hususlarında rapor alınmalıdır.
8.Orman mühendisi bilirkişiden bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmazın tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı, orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
9.Fen bilirkişisinden keşfi izlemeye, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli, taşınmazın imar durumunu da gösterir rapor alınarak öncesi itibari ile kayıp yahut yitik kişilerden intikal eden taşınmazların özel mülkiyete konu edilemeyeceği de göz önünde bulundurularak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Değinilen yönlerden eksik araştırma ve uygulamayla karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.