Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3580 E. 2025/1131 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde davacılar tarafından ileri sürülen zilyetlikle edinim iddiasının, hava fotoğrafları ve diğer deliller ışığında değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, 1954 yılına ait hava fotoğraflarında dava konusu taşınmazlarda tarımsal faaliyet bulunmadığı tespitini esas alarak zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığına karar vermesi ve bu kararın dosya kapsamına uygun bulunması gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI: 2018/93 E., 2018/199 K.

Mahkeme kararı davacılar ..., ..., ... vekili ile davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı ...; Kayseri ili, İncesu ilçesi, ... köyünde bulunan 255 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın 10 dönümünün, aynı yer 255 ada 7 parselin tamamının ve aynı yer 255 ada 23 parselde kayıtlı taşınmazın 8600 m2'lik kısımlarının murislerinden kendisine intikal ettiğini, taşınmazların 65 - 70 yıldır malik sıfatıyla zilyetliklerinde olduğunu, taşınmazların Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

Birleştirilen 2004/465 Esas sayılı davada davacı ...; Kayseri ili, İncesu ilçesi, ... köyünde bulunan 257 ada 37 parselin 8500 m2'lik, 257 ada 36 parselin 8000 m2'lik, 255 ada 49 parselin 10.000 m2'lik, 263 ada 7 parselin 10 dönümlük kısımlarının murislerinden kendisine intikal ettiğini, taşınmazların 65 - 70 yıldır malik sıfatıyla zilyetliklerinde olduğunu, taşınmazların Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

Birleştirilen 2004/466 Esas sayılı davada davacı ...; Kayseri ili, İncesu ilçesi, ... köyünde bulunan 255 ada 25 parselin 9500 m2'lik, 255 ada 49 parselin 10.000 m2'lik, 255 ada 81 parselin 5400 m2'lik kısımlarının murislerinden kendisine intikal ettiğini, taşınmazların 65 - 70 yıldır malik sıfatıyla zilyetliklerinde olduğunu, Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

Davacının yargılama sırasında vefatı üzerine mirasçıları davaya devam etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, dava konusu taşınmazlar üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını, taşınmazların değerinin düşük gösterildiğini, taşınmazlarla ilgili mera araştırması yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 09.04.2009 tarihli ve 2004/464 Esas, 2009/147 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 255 ada 3, 7, 25, 49 ve 81 parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline, 255 ada 23, 49, 257 ada 36, 37 ve 263 ada 7 parsellere ilişkin davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı Hazine vekilinin temyiz başvurusunda bulunması üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.07.2010 tarihli ve 2010/197 Esas, 2010/3885 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli 255 ada 49 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın hem kabul hem de reddedildiği, bu nedenle hüküm fıkraları arasında çelişki bulunduğu açıklanarak karar bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 24.02.2011 tarihli ve 2010/1085 Esas, 2011/30 karar sayılı kararıyla; dava konusu 255 ada 3, 7, 25, 49 ve 81 parsel sayılı taşınmazlarda davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 255 ada 23 parsel hakkındaki davanın reddine, 257 ada 36, 37 parseller ve 263 ada 7 parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 255 ada 3, 7, 25, 49 ve 81 parseller hakkındaki davanın kabulüne, Hazine üzerindeki tapu kayıtlarının iptaline ve davacılar adına tesciline karar verilmiş, kararın Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.03.2012 tarihli ve 2011/5244 Esas, 2012/1578 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle taşınmazlarla ilgili mera ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 19.02.2015 tarihli ve 2012/122 Esas, 2015/69 Karar sayılı kararıyla; temyize konu taşınmazlarda Hazine'ye ait toprak tevzi yolu ile oluşan tapu kaydının tesis edildiği 1964 yılından geriye doğru 20 yıllık zilyetlik süresinin davacı yan yararına gerçekleştiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, 255 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 10.000 metrekarelik bölümünün, 255 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 255 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 9.500 metrekarelik bölümünün, 255 ada 49 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 255 ada 81 parsel sayılı taşınmazın 5.400 metrekarelik bölümünün tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamında belirtilen payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline, 257 ada 36 parsel, 257 ada 37 parsel, 263 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın feragat nedeniyle reddine, 255 ada 23 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay ( Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.01.2018 tarihli ve 2015/11959 Esas, 2018/375 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan değerlendirmenin dosya kapsamına uygun bulunmadığı, jeodezi ve fotogrametri mühendisinin 19.01.2015 havale tarihli raporunda 1954 tarihli hava fotoğrafına göre hiçbir taşınmazda tarımsal faaliyet olmadığı bildirildiği halde, bu rapor esas alınarak Hazine tapusunun tesis tarihi olan 1964 tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 14. ve 46/1.maddesine göre aranan 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi dolmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken bilimsel nitelikteki bu rapora aykırı düşen yerel bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; 05.01.2015 tarihli jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda 1954 yılına ait hava fotoğraflarında dava konusu 255 ada 3,7, 25,49 ve 81 nolu parsellerde tarımsal faaliyetin yapılmadığının belirtildiği gerekçesi ile bu parsellere yönelik davanın reddine, 255 ada 23 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 257 ada 36, 257 ada 37 ve 263 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar ... ve müşterekleri vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, 1954 yılına ait hava fotoğrafında taşınmazlar üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet bulunmadığı bildirilmesine rağmen, 1975,1986,1992 yıllarında çekilmiş hava fotoğraflarına göre taşınmazlar üzerinde tarımsal faaliyet bulunduğunu, Mahkemece yalnızca 1954 yılına ait hava fotoğrafının hükme esas alınmasının isabetsiz olduğunu, tanık ve bilirkişilerce de zilyetliğin doğrulandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davacı ... temyiz dilekçesinde; jeodezi ve fotogrometri uzmanı bilirkişinin raporunun dosya kapsamı ile çeliştiğini, bilirkişi ve tanıkların zilyetliğin 1940’lı yıllarda mevcut olduğunu ve taşınmazların mera niteliğinde olmadıklarını beyan ettiklerini, tek hava fotoğrafı ile yapılan değerlendirmenin yetersiz olduğunu, dava konusu taşınmaların 1954 tarihinde büyük ihtimalle nadasa bırakıldığını, taşınmazların nadasa bırakılmasının boş kaldığı görüntülerine sebep verdiğini, hava fotoğrafı incelemesinde taşınmazların nadasa bırakılıp bırakılmadığı hususunun tartışılmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucunda; Kayseri ili, İncesu ilçesi, ... köyünde bulunan 255 ada 3, 7, 25, 49, 81, 257 ada 36, 37, 263 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar tevzi tapusu nedeniyle Hazine adına kayıtlanmış, 255 ada 23 parsel sayılı taşınmaz hükmen dava dışı Ömer Aslan adına tescil edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar ... ve müşterekleri vekili ile davacı ...’un temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ... ve müşterekleri vekili ile davacı ...’un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 239,80 TL fazla yatırılan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın İncesu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

06.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.