"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/40 E., 2022/394 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul - Kısmen Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; Gaziantep ili, ... ilçesi, ... köyünde yer alan ve kadastro sonucu tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazın babasından miras yoluyla taksimen kendisine kaldığını, taşınmazı imar - ihya edip nizasız ve fasılasız olarak 40 - 45 yıldan bu yana ekip biçtiklerini, lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili; taşınmazın sınırlarının sabit olmayıp genişletilmeye elverişli olduğunu, tarıma elverişli yerlerden olmadığını, davacının tasarrufunun bulunmadığını belirtip davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... vekili; taşınmaz üzerinde davacının iktisap koşullarının oluşmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2017 tarihli ve 2014/943 Esas, 2017/431 Karar
sayılı kararıyla; taşınmazın davacının babasından kaldığı, babasının ölümü ile davacıya taksimen intikal ettiği, davacının babası ile birlikte dava konusu taşınmazı 30 yılı aşkın bir süredir tarım arazisi olarak kullandığı ve davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 12.06.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplam 2906,88 metrekarelik taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.06.2018 tarihli ve 2018/391 Esas, 2018/358 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.10.2021 tarihli ve 2021/3205 Esas, 2021/5397 Karar sayılı kararıyla; taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmediği, yalnızca dava konusu taşınmaz üzerindeki bitki türlerini ve yaşlarını inceleyen, kaç adet ağaç olduğu hususunda bir değerlendirme bulunmayan, çekişmeli alanların dava dışı alanlardan ne şekilde ayrıldığı hususunda açıklama içermeyen, çekişmeli alanlar ile dava konusu olmayan kısımları bir arada gösterir fotoğrafları ihtiva etmeyen, soyut içerikli tek kişilik zirai bilirkişi raporu ile yetinildiği; hava fotoğrafı incelemesinin bu konuda uzman olmayan kadastro teknikerine yaptırıldığı ve hava fotoğrafı incelemesine ait raporda taşınmazların belirtilmediği, sadece kadastro paftasının hava fotoğrafıyla çakıştırılmasıyla yetinildiği, bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; harita mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda krokide (A1) harfi ile gösterilen alanın imar ihya edilmek suretiyle 1985 yılından günümüze kadar tarımsal amaçlı kullanıldığı, mülkiyeti kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu; (B1) harfi ile gösterilen alanda ise imar ihyanın yapılmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, krokide (A1) harfiyle gösterilen 2328,57 m2'lik tescil harici alanın davacı adına kayıt ve tesciline, (A2) harfiyle gösterilen 578,31 m2'lik tescil harici alanın davacı adına kayıt ve tescili talebinin reddine, bu alanın davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili, eksik inceleme ve araştırma ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu Gaziantep ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz 1979 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Devletin hüküm ve tasarrufunda olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılmıştır.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin “j” bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.