"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/147 E., 2021/48 K.
HÜKÜM : Asıl ve Birleştirilen Davanın Kısmen Kabulüne
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleşen davalarda davacılar; babalarından miras kalan 2142 ada 70 (yeni 8890 ada 11) parsel sayılı taşınmazın intikal işlemlerini yaptırması için Beyoğlu 25. Noterliği’nin 04.05.2012 tarih ve 21339 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ...’ı vekil tayin ettiklerini, davalı ...’ın intikal işlemini yaptırdıktan sonra bilgileri ve onayları olmadan paylarını diğer davalılara satış göstererek devrettiğini, tüm davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar ..., ... ve ..., çekişmeye konu vekaletnamede intikal yetkisinin yanında satış yetkisinin de verildiğini, davalı ...’ın da kendisine verilen yetkilere uygun hareket ederek davacının bilgisi dahilinde devri yaptığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.01.2017 tarihli ve 2014/217 Esas, 2017/29 Karar sayılı kararı ile; davacıların iradesine uygun davranılmadığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle kayıt maliki olan davalılar yönünden asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, devirde taraf olmadığı gerekçesiyle diğer davalılar yönünden asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.05.2017 tarihli ve 2017/503 Esas, 2017/365 Karar sayılı kararı ile; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 10.03.2020 tarihli ve 2017/4624 Esas, 2020/1719 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı ancak dava konusu taşınmazda kat irtifakı tesis edilmesine rağmen infazda tereddüt oluşturacak şekilde devre konu paylar üzerinden hüküm kurulduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili temyiz dilekçelerinde özetle; vekilin vekalet görevini kötüye kullanmadığını, vekaletname ile verilen görevin kullanıldığını, tanıkların da bu durumu doğruladığını, Mahkemenin gerekçe göstermeden davalı tanıklarının tümünü dikkate almadığını, tanık beyanlarından bazı kız çocuklarının mirastan pay istemediklerinin ve erkek kardeşlerine paylarını rızaları ile devrettiklerinin anlaşıldığını, hakkını isteyen kız kardeşlere hakkının verildiğini, vekaletname ile vekile miras hissesinin intikali, satış, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapma yetkileri verildiğini, devirlerin tamamen davacıların emir ve talimatları doğrultusunda yapıldığını, taşınmazın müteahhide verildiğini öğrenen davacıların haksız olarak eldeki davaları açtıklarını, davanın vekaletnamenin düzenlenmesinden 2 yıl sonra açıldığını, davacıların rızaları ile miras hisselerinin intikali ve hiçbir karşılık beklemeksizin erkek kardeşlerine hisselerinin devri için ...’ı vekil tayin ettiklerini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı kabul edilse dahi tapu iptale ve tescile karar verilemeyeceğini, vekille sözleşme yapan kişinin iyiniyetli olması halinde sözleşmenin geçerli olacağını, davacıların iddiası olmamasına rağmen Mahkemenin diğer davalıların durumdan haberdar olduğunu belirttiğini, yetkisi ve görevi dışına çıktığını, ... ve ...'in kötü niyetli olarak görülmesinin tek sebebinin akraba olmaları olduğunu, karşı tarafın iddia etmediği bir hususu Mahkemenin iddia ve ispat etmesinin taraflarca getirme ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, davacı tarafın tanıklarının çocukları olduğunu ve beyanlarının birbirleri ile çelişkili olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen davalar, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 506. maddesi,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 4.399,97 TL ve 4.853,58 TL bakiye temyiz giderlerinin temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi