"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2203 E., 2021/1325 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Davalar Ret/Asıl ve Birleştirilen Davalar Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/11 E., 2019/137 K.
Taraflar arasında görülen tapu kütüğü terkin edilen taşınmazın mülkiyetinin davacılar ve mühahiller lehine tespiti isteğiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine hükmedilmiştir.
Mahkeme kararı bir kısım asıl davanın davacıları ... ve diğerleri ile birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili ile bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine hükmedilmiş, karara karşı asıl davanın davacıları ... ve diğerleri ile birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, asli müdahil ... tarafından temyiz isteğinde bulunmuş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davanın davacıları ... ve diğerleri vekili; Malatya ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 713 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri davacıların ve murislerinin tasarruf ve zilyetliklerinde olduğunu ancak taşınmazın 1987 yılında baraj altında kaldığını, bu tarihe kadar davacıların murislerinin malik sıfatıyla zilyetliklerinin nizasız ve fasılasız olarak kadimden beri devam ettiği ve mülk edinme koşullarının davacılar yararına oluştuğu iddiasıyla taşınmazın mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
2.Birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri; Malatya ili, ... ilçesi, ... köyü 713 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri murislerinin ve kendilerinin tasarruf ve zilyetliklerinde olduğu, taşınmazın 1987 yılında baraj altında kaldığı, bu tarihe kadar murislerinin ve kendilerinin malik sıfatıyla zilyetliklerinin nizasız ve fasılasız olarak kadimden beri devam ettiği iddiasıyla taşınmazın mülkiyetinin kendilerine ait olduğuna karar verilmesi talebiyle dava açmışlardır.
3.Birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri; çekişmeli 713 parsel sayılı taşınmaz yönünden irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla taşınmazın mülkiyetinin kendilerine ait olduğuna karar verilmesi talebiyle dava açmışlardır.
4.Asli müdahiller ayrı ayrı dilekçelerinde; dava konusu 713 parsel sayılı taşınmazın murislerinden kendilerine intikal ettiğini beyan ederek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla taşınmazın mülkiyetinin kendilerine ait olduğuna karar verilmesi talebiyle davaya katılmışlardır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu, zilyetlikle kazanımının mümkün olmadığını, taşınmazın kamu malı niteliğini aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap olunamayacağını, tespit tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak tespite itiraz olunamayacağını ve dava açılamayacağını, 713 parsel sayılı taşınmazın tapulama dışı bırakılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, 1987 yılından sonra da davacı tarafından bugüne kadar herhangi bir dava veya takip yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın Fırat Nehri havzası içerisinde kalması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağı ve davacılar ile müdahiller yararına zilyetlikle kazanım koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım asıl davanın davacıları ... ve diğerleri ile birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili ile bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Bir kısım asıl davanın davacıları ... ve diğerleri ile birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazın nehir yatağı niteliğinde olmadığını, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, yalnızca 1971 yılına ait hava fotoğrafından yararlanılmasının isabetsiz olduğunu, davacılar yararına murislerinden intikalen zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu, bu hususta vergi kaydının da bulunduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu, dava konusu taşınmazın nehir yatağı niteliğinde olmadığı, tek hava fotoğrafı incelenmesi suretiyle hüküm kurulduğu, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
3.Bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili; eksik araştırma ve inceleme ile ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğunu, çekişmeli taşınmazın müdahiller murisi tarafından imar-ihya edilerek tarım arazisi halinde getirildiğini, ardından baraj suları altında kaldığı ve zilyetlere kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, taşınmazın önceki niteliğine ilişkin olarak Baskil Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/13 Esas sayılı ilamı ile taşınmazda tarım yapıldığının tespit edildiğini, çekişmeli taşınmaza ait müvekkilleri lehine vergi kayıtlarının bulunduğunu, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
4.Bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap şartlarının müvekkilleri yönünden oluştuğu, dava konusu parselin müvekkillerinin babasının tasarrufunda olduğunun Baskil Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.11.1950 tarih ve 1950/13 Esas sayılı ilamı ile bu hususun sabit olduğu, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
5.Bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme ile ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, dava konusu taşınmazın nehir yatağı niteliğinde olmadığı, tek hava fotoğrafı incelenmesi suretiyle hüküm kurulduğu oysa taşınmazda tarım yapıldığının dosya kapsamı ve bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu, Baskil Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/13 Esas sayılı ilamı ile taşınmazda tarım yapıldığının belirlendiği, taşınmaza ait müdahiller murisi adına tesis edilmiş 1938 yılına ait vergi kayıtlarının bulunduğu, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza uygulanan 1971 yılına ait hava fotoğraflarında taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyet bulunmadığının tespit edildiği; zirai bilirkişi raporunda da taşınmazın baraj gölü suları altında olduğunun belirlendiği, belge ve kayıtların aksine beyanlara itibar edilemeyeceği; dolayısıyla davacılar, birleştirilen dava davacıları ve asli müdahillerin dava konusu 713 parsel numaralı taşınmazın baraj gölü suları altında kalmadan önce lehlerine kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların oluştuğu yönündeki iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım asıl davanın davacıları ... ve diğerleri ile birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerli vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili ile adli yardım talepli olarak asli müdahil ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Bir kısım asıl davanın davacıları ... ve diğerleri ile birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2..Birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
4. Bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
5. Bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Asli müdahil ... adli yardım talebini de içeren temyiz dilekçesinde; dava konusu 713 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanı Hamit Tay ve müştereklerine ait olduğunu, muris ve müştereklerinin çekişmeli taşınmazı 50-60 yıl tarım arazisi olarak kullandıklarını, bu hususta zilyetliği doğrular mahiyette Baskil Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.11.1950 tarih ve 1950/13 Esas sayılı ilamının bulunduğunu, dava konusu taşınmazın nehir yatağı niteliğinde olmadığını, yalnızca 1971 yılına ait hava fotoğrafının incelenmesi suretiyle karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, farklı tarihlere ait en az iki adet hava fotoğrafının tetkiki sonucunda doğru sonuca varılabileceğini belirterek hükmü adli yardım talepli olarak temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kütüğü terkin edilen taşınmazın mülkiyetinin davacılar ve asli mühahiller lehine tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Kadastro sonucunda Malatya ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 713 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare baraj suları altında kaldığından, hükmen kütüğü kapatılarak tapudan terkin edilmiş; davacılar, çekişmeli taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak mülkiyetin tespiti isteğinde bulunmuş, Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine hükmedilmiştir.
3.6100 sayılı HMK’nın 336/3 ve 334. maddeleri gereğince, talebini belgelendiren asli müdahil ...'ın yerinde bulunan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım asıl dava davacıları ... ve diğerleri ile birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, birleştirilen davanın davacıları ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili, bir kısım asli müdahiller ... ve diğerleri vekili ile asli müdahil ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Asli müdahil ...'ın adli yardım talebinin kabulüne,
2.Temyiz edenlerin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30'ar TL bakiye onama harcının hükmü temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,
Asli müdahil ... kararı adli yardım talepli temyiz ettiğinden ve adli yardım talebi kabul edildiğinden; başlangıçta alınmayan 886,80 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden asli müdahil ...'dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.