"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/874 E., 2023/357 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı dahili davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; mirasbırakan babası ...’ın 10496 ada 7 parsel sayılı taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçılarından ... davadan feragat etmiş, ... ise davayı takip edeceğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2020 tarihli, 2018/882 Esas, 2020/322 Karar sayılı kararı ile; 16.06.2020 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay geçtiği halde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davacı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2020 tarihli ve 2018/1514 Esas, 2020/1060 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dahili davacı ...'nin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 29.09.2022 tarihli ve 2022/2920 Esas, 2022/6257 Karar sayılı kararıyla; “ Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın 5.000,00 TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açıldığı, yargılama sırasında taşınmazın değeri keşfen saptanmaksızın belirtilen değer esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. ve 30. maddelerinin gereğinin yerine getirilebilmesi ile dava değeri olarak istinaf ve temyiz sınırlarının belirlenebilmesi için çekişme konusu 10496 ada 7 parsel dayılı taşınmazın başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden peşin-nispi harç tamamlatılarak davaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ...’nin yargılama sırasında öldüğü ve tüm mirasçıları tarafından davadan feragat edildiği gerekçesiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Dahili davacı ... temyiz dilekçesinde; yargılama sırasında 15.02.2023 tarihli ve 27.03.2023 tarihli duruşmalara katılmayarak davayı takip etmediğini, bu durumda Mahkemece dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken yargılamaya devam etmesinin hatalı olduğunu, keşif giderleri ve bilirkişi ücretinin yatırılması için muhtıra gönderildiğini, bu muhtıraya rağmen, gider avansı yatırmayarak keşif talebinden vazgeçtiğini, feragat dilekçesinde yapılacak keşfin iptal edilmesini, şayet keşif yapılacaksa bu giderden sorumlu olmadığını beyan ettiğini, davadan feragat ettiği halde keşif yapılması ve giderlerinin tarafına yüklenmesinin ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kaldı ki dava değerinin miras payı olan ¼ üzerinden 52.172,50 TL olup hatalı olarak davalı lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi,
Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi,
Tapu Kanunu'nun 26. maddesi,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307, 310 ve 311. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 15.02.2004 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kızı ... ile davalı oğlu ...in kaldığı, mirasbırakanın 234 parsel sayılı taşınmazını 18.01.1977 tarihinde davalı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiği, taşınmazın 4302 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 1. maddesi gereğince yapılan yüz ölçüm ve cins değişikliği işlemleri sonucu 09.08.2018 tarihinde 10496 ada 7 parsel sayılı taşınmaz olarak davalı ... adına tescil edildiği, mirasçı ... tarafından muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak 20.12.2018 tarihinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında ...’nın ölümü ile geride mirasçı olarak çocukları ... ve ...’nin kaldığı, ...’nin davadan feragat ettiği, ...’nin ise davayı takip edeceğini bildirdiği, yargılama sırasında 28.03.2023 tarihli dilekçesi ile ...’nin de davadan feragat ettiğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenle dahili davacı ...’nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Somut olayda, davanın 5.000,00 TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açıldığı, ancak bozma ilamından sonra keşfen belirlenen değer üzerinden yargılama sırasında harç ikmali yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmakla bu durumda, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan 5.000,00 TL değer esas alınıp karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi de gözetilerek maktu vekalet ücretinin altında kalmamak üzere 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, harcı tamamlanmayan keşifte tespit olunan değer üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir.
4. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davacı ...’nin sair temyiz itirazlarının reddine,
Dahili davacı ...’nin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesinin 08.05.2023 tarih ve 2022/874 Esas 2023/357 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 5.bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine 5.bent olarak; “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin mirasçı ...’den alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davacı ...’ye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.