"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/312 E., 2015/101 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; Giresun ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 131 ada 44, 41, 49, 123 ve 168 parsel, 127 ada 5 parsel, 128 ada 28 ve 29 parsel, 129 ada 5 parsel, 113 ada 1 parsel, 112 ada 36, 37, 38 ve 82 parsel, 118 ada 13 ve 17 parsel, 126 ada 2, 4, 47, 48, 52 ve 53 parsel, 110 ada 97, 98 ve 99 parsel, 111 ada 3 ve 4 parsel ile 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi ...'dan intikal ettiği halde davalıların, kötü niyetli olarak kadastro çalışmaları sırasında bilirkişileri ve kadastro elemanlarını yanıltarak muvazaalı olarak kendi veya çocukları ya da yakın akrabaları üzerine yazdırdıklarını, bu satım ve devir işlemlerinin gizli işlemler olduğunu, miras bırakanlar tarafından muvazaalı olarak yapıldığını, işlemin taraflarının gerçek iradelerini yansıtmayıp mirastan mal kaçırmaya yönelik olduğunu, eski tapu kayıtları nazara alınmadan bir kısım parsellerin senetsizden davalılar adına yazıldığını, revizyon gören ve revizyon görmesi lazım gelen tapularda davacıların ve murislerinin payının olduğunu ifade ederek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya tescilini ve davalıların haksız el atmalarının önlenmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... yargılama sırasında; dava konusu taşınmazlardan bir kısmının kök muris ...’dan geldiğini, murisin sağ iken taşınmazlarını mirasçılar arasında paylaştırdığını ve herkesin kendi yerini kullandığını, davacıların annesine de 110 ada 30, 37, 105 126 ada 47 ve 131 ada 44 parsel sayılı taşınmazların kaldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... yargılama sırasında; kök muris ...’dan kalan taşınmazların taksimi için davacılar ile 28.04.1992 tarihinde sözleşme yaptıklarını, hatta bu taksime göre kadastro gelmeden önce 22.07.2008 tarihinde davacılar ile anlaşma tutanağı imzaladıklarını, kadastroda taksimde belirtilen taşınmazların davacıların anneleri adına yazıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; kendi adına kayıtlı olan taşınmazların bir kısmının kendi murisinden kaldığını, davacılar ile bir alakası olmadığını, bir kısım taşınmazları ise satın aldığını ve zilyet olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 131 ada 168 parsel, 113 ada 1 parsel, 112 ada 36, 37 ve 38 parsel ile 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazların Kadastro Mahkemesinde davalı olmaları nedeniyle bu taşınmazlar yönünden dosyanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verildiği; mahalli bilirkişi beyanlarından dava konusu 110 ada 97, 98, 99 parsel, 112 ada 82 parsel, 128 ada 28 ve 29 parsel, 129 ada 5 parsel, 131 ada 49 parsel, 135 ada 2 parsel, 127 ada 5 parsel ve 126 ada 2 ile 4 parsel sayılı taşınmazların tarafların murisi ile bir alakasının olmadığı; dava konusu 111 ada 3 parsel, 118 ada 13 ve 17 parsel, 131 ada 41, 44 ve 123 parsel, 126 ada 3, 47, 48 ve 52 parsel, 110 ada 37 parsel, 110 ada 5 parsel sayılı taşınmazların evveliyatının ise tarafların kök murisi Şakir oğlu ...'a ait olup muris ...'ın iki erkek üç kız olmak üzere toplam 5 çocuğunun olduğu ve sağlığında çocukları arasında taksim yapmayıp mirasçıların onun ölümünden sonra 1972 yılında taşınmazlarla ilgili usulüne uygun olarak taksim yaptıkları, taksimde davacıların annesi ...'ın miras hissesine düşen paya karşılık eşine para verildiği, ...'ın çocuklarının söz konusu taksime itiraz etmesi üzerine dosya arasında mevcut 28 Nisan 1992 tarihli taksim sözleşmesi ile taraflar hazır bulunmak suretiyle sözleşme imzaladıkları, bu sözleşmede davacılara taksimde verildiği belirtilen yerlerin Mahmutsuyu Yanı Mevkisinin 110 ada 37 parsel, Cami Yanı Mevkisinin 131 ada 44 parsel, ... Çiti Mevkisinin 126 ada 47 parsel ve Düzhozan Mevkisinin de 110 ada 5 parsel olduğu, kaldı ki tapu kayıtlarının incelenmesinde 131 ada 44 parsel ile 126 ada 47 parselin davacıların murisi ... adına kayıtlı olduğu ve bu yerleri davacı ...'ın kullandığı, 20-30 yıldır bu taksime uygun olarak herkesin kendi yerini kullandığı, kadastro tespit çalışmalarına kadar da taksime itiraz eden olmadığı, kadastro tespit çalışmalarında tarafların 22.07.2008 tarihli bir sözleşme daha yaptıkları, 1992 yılında davacılara taksimde verilen yerlerin tekrar verildiği ve taksimde yer almayan Mına Mevkiinde bulunan taşınmazın davacı ...'ya verildiği, açılan davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların kök muris ...’dan geldiğinin sabit olduğunu, ancak taşınmazların mirasçılar arasında usulüne uygun taksim sözleşmesi ve taksime uygun fiili bir kullanım olmadığını, Mahkemece yapılan taksim araştırmasının yetersiz olduğunu, davalıların kendi aralarında paylaşım yaptıklarını, davacıların il dışında yaşadıklarını, paylaşımı davacıların kabul etmediklerini, taksimde davacıların annesine kalan yerleri davacılardan Selahattin’in sadece kendi adına yazdırmaya çalışması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 15. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713. maddeleri
3. Değerlendirme
Giresun ili ... ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 110 ada 97, 98, 111 ada 3, 112 ada 82, 126 ada 2, 4, 52, 53, 127 ada 5, 128 ada 28, 29, 129 ada 5, 131 ada 41, 49, 123, 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsizden; 110 ada 99, 118 ada 13 ve 17, 126 ada 48 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle müstakilen ve/veya paylı olarak davalılar adına, 126 ada 47 ve 131 ada 44 parsel sayılı taşınmazlar ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacıların annesi ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 383,20 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.