Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4253 E. 2024/5678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitinin tapuya tescili davasında, Hazine'nin paydaş olarak dikkate alınıp alınmaması ve kadastro mahkemesi kararının kesinleşmesinden önce tapu tescili yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine konu taşınmazda paydaş olan Hazine'nin davada taraf olarak yer almaması ve kadastro mahkemesi kararının kesinleşmeden tapu tescilinin yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2011/400 E., 2012/565 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki kadastro tespitinin tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; .... köyünde bulunan 248 parsel sayılı 16.050,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazın 2988/16050 hissesi davacıların annesi ..., 4481/16050 hisse davacı ...(.....), 4481/16050 hisse davacı ...'a ait olacak şekilde kadastro tespitinin yapıldığını, usulüne uygun askıya çıkarak ilan edildiğini ve tespite itiraz edilmediği için kadastro tespitinin kesinleştiğini ve Kadastro Müdürlüğü tarafından tescil edilmek üzere Aliağa Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderildiğini, ancak 2 yılı aşkın süredir tapuya tescil edilmediğini ileri sürerek dava konusu 248 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş kadastro tespitinde belirtildiği şekilde tapuya tescil edilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Foça Kadastro Mahkemesinin 2001/2 E., 2003/1 K. sayılı mahkeme dosyasının kesinleştirilmeden Aliağa Kadastro Müdürlüğüne gönderildiğini, Kadastro Müdürlüğünün kararı alarak askı ilanına çıkarttığını ve ilan sonucunda tescil için Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderdiğini, kesinleşme şerhi bulunmadığından dosyanın aynen Kadastro Müdürlüğüne iade edildiğini, Kadastro Müdürlüğünün de dosyayı Foça Kadastro Mahkemesine gönderdiğini, kesinleşmemiş kararın işleme konulamaması nedeni ile tescil işleminin yapılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından Kadastro Mahkemesinin kararının kesinleşmemesi nedeniyle tescilden kaçınıldığı, kesinleşmiş tutanaklara karşı Tapu Sicil Müdürlüğünün geri gönderme yetkisinin bulunmadığı, Kadastro Müdürlüğünden istenen ve kesinleşen kadastro tutanağına göre davacıların söz konusu taşınmazda pay sahibi oldukları ve tutanağa herhangi bir itiraz bulunmadığı, Tapu Sicil Müdürlüğünün geri gönderme kararının yerinde görülmemesi ve karar kesinleşmeden tutanağının devrinin mümkün olmaması nedeniyle davacıların kesinleşen tutanak gereğince tescil talebinin kabulüne, 248 parselde kayıtlı taşınmazın (imar uygulaması sonucu 11 ada 1 parsele giden) tapu kaydının 16050 hisse olarak kabulü ile 2988/16050 hissesinin davacının murisi olan ... adına 4481/16050 hissesinin davacı ... adına, 4481/16050 hissesinin davacı ... (....) adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçesinde özetle; kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın talebinin idari bir işlem olması nedeni ile görev ve yargı yeri itirazında bulunduklarını, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, Mahkemece re'sen HMK'nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliğine gidildiğini, davanın Tapu Sicil Müdürlüğüne açıldığını, ancak Hazinenin taraf haline getirildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini Hazinenin payının yok sayıldığını, davacı tarafın öncelikle Kadastro Mahkemesi kararının kesinleştirmesinin sağlaması ondan sonra dava açması gerektiğini belirterek dava açmada hukuki bir yararları olmadığını belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro tespitinin tapuya tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. madesi,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi

3. Değerlendirme

.... ilçesi .... köyünde 1960 yapılan kadastro çalışmaları sonucu 248 parsel sayılı taşınmaz 18.02.1937 tarih 23 nolu tapu kaydı nedeniyle ..., ....,... ve Hazine adına tespit edilmiş, tespite .... dava konusu yerin ve 239,240,241, 244, 245, 246, 247 parsel sayılı taşınmazların adına tespit gören 243 parselin devamı olduğunu bildirerek; ... ise 248 parselde Hazine hakkının olmadığını bildirerek itiraz etmişler, Tapulama Komisyonu üç aylık süre geçtiğinden dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Foça Tapulama Mahkemesine önce her bir parsel yönünden ayrı ayrı dava açılmış daha sonra dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda Foça Tapulama Mahkemesinin 23.06.1977 tarih 1966/3 Esas 1977/14 Karar sayılı kararı ile; 239, 240, 241, 244, 245, 246, 247 parseller yönelik davanın reddine, tapulama tespitlerinin onanmasına, ...’ın davasının kabulüne, 248 parselin.....ve ..... adlarına paylı olarak tesciline karar verilmiştir. Hükmün davalı Hazine vekili ile davacılardan... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21.03.1985 tarih 1985/1905 Esas 1985/3244 Karar sayılı ilamı ile; 240, 241, 244, 245, 246, 248 parsel sayılı taşınmazlar hakkında duruşmanın açıldığı günde yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun geçici 2. maddesi uyarınca tapulama tutanaklarının komisyona geri verilmesi, komisyon kararına karşı açılan dava üzerine Mahkemeye geldiği takdirde davaya bakılması gerektiği açıklanarak Mahkemece bu parseller hakkında ön mesele kabul edilerek komisyonca bir karar verilmek üzere tutanak ve eklerinin Tapulama Müdürlüğüne geri verilmesi, 239 ve 247 parsel sayılı dava dosyalarının birleştirilerek yeniden araştırma, inceleme ve uygulama yapılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

Bozma ilamından sonra Foça Kadastro Mahkemesinin 18.07.2003 tarih 2001/2 Esas 2003/1 Karar sayılı dava dosyası ile yapılan yargılama sonunda; 239 ve 247 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın tefrikine, 240, 241, 244, 245, 246, 248 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapulama tutanakları ve eklerinin komisyonca bir karar verilmek üzere Tapulama Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı Hazine vekili ile davalı Hüseyin Atkın mirasçıları ...ve müşterekleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 tarih 2019/3306 Esas 2020/ 6338 Karar sayılı kararı ile; hükmün onanmasına karar verilmiş, karar düzeltme isteği Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 28.02.2023 tarih 2022/5341 Esas 2023/1076 Karar sayılı kararı ile; ret edilerek karar 28.02.2023 tarihinde kesinleştirilmiştir.

Bu esnada Foça Kadastro Mahkemesi tarafından tutanak ve ekleri Foça Tapu Müdürlüğüne gönderilmiş ve dava konusu 248 parsel sayılı taşınmaz hakkında 23.01.2009 tarih 6 nolu Komisyon kararı ile taşınmaza yönelik itirazların reddine karar verilmiş ve bu komisyon kararı ilan edilerek itiraz edilmeksizin 26.02.2009 tarihinde kesinleştirilmiştir. Bu kesinleşmiş komisyon kararı infaz edilmesi için Tapu Müdürlüğüne gönderildiği ancak Tapu Müdürlüğü parsel hakkında açılan Foça Kadastro Mahkemesinin 2001/2 Esas 2003/1 Karar sayılı dava dosyasının henüz kesinleşmediği gerekçe gösterilerek tapuya tescil edilmediği ve davanın da bu sebeple açıldığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Yargılama sırasında geçen süre göz önüne alındığında ilgili Mahkeme kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmakla Mahkemece ilk önce komisyon kararının yerine getirilip getirilmediğinin araştırılması gerektiğinden verilen karar isabetsiz olduğu gibi kabule göre de dava konusu 248 parsel sayılı taşınmazda hisse sahibi Hazinenin payı dikkate alınmadan tescil kararı verilmesi de hükmün infazını mümkün kılmadığından isabetsiz olmuştur.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalılar Hazine ve Tapu Sicil Müdürlüğü harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.