"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1215 E., 2024/1202 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/205 E., 2021/63 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 2012 yılında gerçekleştirilen kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına tespit ve tescil edilen Kahramanmaraş ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 120 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 30 yıla yakın süredir davacı ile babalarının zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu ve murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan rızai paylaşım sonucu taşınmazın davacıya kaldığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespiti esnasında 120 ada 31 parsel numarası ile ... oğlu ...'a ait nüfus kayıtlarına ulaşılamadığından Maliye Hazinesi adına kaydedildiği, kadastro tespit tarihi itibariyle taşınmazda davacının zilyetliğin 35 yıldan fazla bir süredir devam ettiği, imar- ihyanın, tespit tarihi dikkate alındığında 25 yıldan fazla bir süre önce tamamlandığı, kadastro tespit tarihinden önce 4721 sayılı TMK'nın 713. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri dahilinde tescil için gerekli olan olağanüstü zamanşımı süresince nizasız ve fasılasız olarak taşınmazın imar ve ihya edilerek kullanılması şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisap için gereken şartları taşımadığını, imar- ihya edilmediği ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunun görülmesi sebebiyle kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini belirterek kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 120 ada 31 parsel numaralı taşınmaza uygulanan 1975-1985-1999 yıllarına ait hava fotoğraflarında işlenmiş olduğunun, sınırlarının belirgin olduğunun, imar-ihyanın tamamlandığının ve bağ niteliğinde kullanıldığının tespit edildiği, zirai bilirkişilerin raporunda taşınmazın kadastro tespitlerinden geriye doğru 20 yılı aşkın bir süre önce imar- ihya edildiğinin, taşınmaz üzerinde 43-45 yaşlarında 20 adet bağ omcası ile muhtelif türlerde ve yaşlarda meyve ağacı bulunduğunun belirlendiği, taşınmazda bulunan ağaçların davacı tarafından dikildiği ve kadastro tespitinden geriye doğru 20 yılı aşkın süredir taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı, kaldı ki taşınmazın kadastro tespit tutanağında da ... oğlu ... tarafından 20 yılı aşkın bir zamandan beri çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufta bulunulduğunun belirtildiği ve Gilesun soyadında bir kişinin kadastro tespitinin yapıldığı bölgede bulunmadığı, mahalli bilirkişi ve tutanak bilirkişisi beyanından da tutanakta ismi geçen ... oğlu ...'dan kastedilenin davacı ... olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla dava konusu taşınmaz yönünden kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların oluştuğu, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiye davalı ... Hazinesinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi,
3. Değerlendirme
1. Dava konusu 120 ada 31 parsel numaralı taşınmazın 18.04.2011 tarihinde yapılan kadastro tespitinde taşınmazın ... oğlu ... tarafından 20 yılı aşkın bir zamandan beri çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufta bulunulduğu ancak bu kişinin nüfus bilgilerine rastlanmadığı belirtilerek Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edildiği, tespitin 29.12.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.