"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/12 E., 2020/51 K..
HÜKÜM : Asıl Dava Ret - Birleştirilen Dava Kabul
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; Manisa ili .... ilçesi .... Mahallesinde bulunan 1607 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların malikinin davacıların murisi ... ... olduğunu ancak tapu kaydında malikin baba adına yer verilmediğini ileri sürerek tapu kaydındaki “... ...” kaydının “... kızı ... ...” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; tapu kaydında düzeltim davalarında Tapu Müdürlüklerinin yasal hasım olduğunu belirterek davanın husumetten reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.06.2009 tarihli ve 2008/72 Esas, 2009/173 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların maliki ... ...'nin nüfusa kayıtlı olmadığı, nüfus yazımından önce öldüğü, davacıların ... ... mirasçıları olduğu, tanık beyanları ile tapu kaydında ismi geçen ... ...'nin gerçek kişi olduğu ve davacıların ... ... mirasçıları olduğu, davacıların murisi haricinde ... ... isimli başkaca kişi olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle tapu kayıt malikinin baba adının “...” olduğunun tespitine ve tapu kaydına baba ismi yazılması ile ilgili işlem idari işlem olduğundan tescile yönelik karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 27.10.2009 tarihli ve 2009/11236 Esas, 2009/11738 Karar sayılı kararıyla; tapuda isim düzeltilmesi davalarındaki amacın tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi olduğu, bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gerektiği, bununla birlikte nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin kimlik bilgilerinin düzeltilmesi talebi halinde nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanmasının mümkün olabileceği, somut olayda kaydı düzeltilmesi istenen “... kızı ... ...”nin doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi için davacıya süre verilerek tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, nüfus kaydı bulunmayan tapu kayıt malikine baba adı eklenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, diğer yandan tapu kaydında düzeltim davalarında yasal hasım Tapu Müdürlükleri olduğundan, Hazineye yöneltilen davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacı ... vekilinin karar düzeltme talebi, aynı Dairece 22.02.2010 tarihinde reddedilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Bozma kararı sonrası asıl davanın Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/86 Esas numarasını aldığı, bu dava ile davacıların Manisa Tapu Müdürlüğüne karşı açtığı 2010/255 Esas sayılı dosyasının birleştirildiği, dosyanın devir sonucu Manisa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/12 Esas numarasını aldığı anlaşılmıştır.
2.Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilemeyecekse de, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince bu gibi durumlarda tapu kaydında malik olarak görünen kişi ile davacının malik olduğunu iddia ettiği kişinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilebileceğini, tanık beyanları ile tapu kaydında ismi geçen ... ...'nin gerçek kişi olduğu ve davacıların ... ... mirasçıları olduğu, dava konusu taşınmazların hala boş olduğu, intikalinin yaptırılmadığı gerekçesiyle asıl davanın davalı Hazine yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı kurulmadan eksik araştırmayla karar verildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesi; Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. ve 72. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tapu kaydında düzeltim talep edilen 1607 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların geldisinin 226 parsel sayılı taşınmaz olup kadastro sonucu, Manisa ili ... ilçesi .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 226 parsel sayılı 2.640 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, 486 tahrir numaralı vergi kaydına istinaden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1308 doğum tarihli ... ... adına tespit ve 25.09.1956 tarihinde tescil edilmiştir.
2. Davacılardan ...'ın 1939 doğumlu, kardeşi ...'nin 1914 doğumlu, annelerinin 1874 doğumlu ... olduğu, ...'nin anne adının ..., baba adının ... olduğu, nüfusta bir üst soya ilişkin başka bilginin bulunmadığı görülmüştür. Davacılar, murisleri ... ...'nin nüfus sayımından önce öldüğünü ileri sürerek eski 226 parselde malik görünen ... ...'nin murisleri olduğunun tespitini talep etmiştir.
3. Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/208 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, dava konusu 226 parsele komşu parselin tapu malikinin mirasçılarının (.... mirasçıları), temyize konu davanın davacılarına karşı dava konusu 226 parsel sayılı taşınmazın TMK'nın 713. maddesi uyarınca adlarına tescil istemiyle dava açtığı, Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince eldeki davanın bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır.
4. Çekişme konusu 226 parsel (1607 ada 6, 7 ve 8 parsel) sayılı taşınmazla ilgili mülkiyet ihtilafının bulunduğu ortadadır. Bu durumda, sorunun tapuda düzeltim davası yoluyla giderilmesi mümkün olmayıp mülkiyet uyuşmazlığına dayalı tapu iptali ve tescil davası ile bu sorun giderilebilir. Diğer yandan eldeki davada verilecek kararın Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/208 Esas sayılı dosyanın sonucunu etkileyeceği de açıktır.
5. Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle, Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/208 Esas sayılı dosyası ile temyize konu dosyanın birleştirilerek ve davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmek suretiyle tarafların gösterdiği tüm deliller toplanmalıdır.
6. Mahkemesinde birleştirilerek görülecek yargılamada, dava konusu 226 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 486 tahrir numaralı vergi kaydı tahrip olması nedeniyle okunamasa da alt ve üst sırasında bulunan vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazı yön olarak okuyup okumadığının belirlenmesi, 226 parsel sayılı taşınmazın imar ve ifrazına ilişkin belgelerin temin edilmesi, Nüfus Müdürlüğünce sadece .... ilçesi kapsamında .... isimli kişi araştırıldığından baba adı eklenmeden Manisa ili sınırları dahilinde araştırma yapılması, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında kadastro tespit bilirkişilerinden sağ olanların keşif mahallinde dinlenmesi, akabinde davacıların murisi ...'ın 1874 doğum tarihli olduğu, adına kadastroda tespit yapılan kişinin (...) ise 1308 doğum tarihli (1890-1891) olduğu, diğer yandan Soyadı Kanunu'nun 1937 tarihinde yürürlüğe girdiği, Cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımının ise 1927 yılında yapıldığı Bakınız, https://www.nvi.gov.tr/cumhuriyet-donemi) hususları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı ... 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
08.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.