"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1778 E., 2023/2125 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/336 E., 2022/119 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının eşinin ...'na olan borcunun tasfiyesi amacıyla düzenlenen 14.05.2019 tarihli protokol kapsamında İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, ... Mahallesi 79 ada 49 parsel sayılı taşınmazda bulunan bir bağımsız bölümün davalıya temlik edildiğini, davacının protokolden haberdar olmadığını, protokolün şartlarına da muvafakat etmesinin mümkün olmayacağını ancak eşi tarafından kandırılması ve zorlanması neticesinde söz konusu bağımsız bölümü temlik ettiğini, protokol kapsamında davacının eşinin kardeşine ait bir taşınmaz üzerine ipotek konulmasının kararlaştırıldığını, davalı tarafından keşide edilen 17.12.2019 tarihli ihtarname ile bir hafta içerisinde ipoteğin konulmaması halinde sözleşmeden dönüleceğinin bildirildiğini, belirtilen sürede ipotek tesis edilmediği için sözleşmenin feshedildiğini, bu nedenle davalıya temlik edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasındaki akdin yalnızca taşınmaz satışına ilişkin olduğunu, davacının resmi senede karşı ileri sürdüğü iddiaları ispat ile mükellef olduğunu, davacının 14.05.2019 tarihli protokolün tarafı olmadığını, taraflar arasındaki satışın bedeli mukabilinde ve ... irade ile yapıldığını, davacının dava dışı eşi ile birlikte davalıyı zararlandırmak amacıyla hareket ettiğini, davacının eldeki davada 3. kişi konumunda bulunan kocası tarafından aldatıldığını ve korkutulduğunu ileri sürdüğünü, bu konuda davalıya yönelik bir iddiasının bulunmadığını, davacı ve eşi arasındaki ilişkinin davalı tarafından bilinmediğini ve bu kapsamda korkutma ya da hile kapsamında davalıya yönelik bir talebin ileri sürülemeyeceğini, bunlara ek olarak davacının sözleşmeden dönebilmesi için davalının zarar ve ziyanını karşılaması gerektiğini belirterek öncelik davanın reddini, davanın kabulünün değerlendirilmesi halinde ise davacıya ödenen satış bedeli, takyidatların fekki için yapılan ödemeler ile tapu harç ve masraflarının güncellenmiş değerinin depo etmek üzere davacıya kesin süre verilmesini, verilen kesin süre içerisinde depo kararına riayet edilmemesi durumunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu bağımsız bölümün davacının eşi ... ...'nın dava dışı ...'na olan borcunun 83.000,00 Amerikan Dolarlık bölümü için ... ...'yı borçtan ve icra takibinden kurtarmak amacıyla devredildiği, davalının ya da davacının eşinin hile veya korkutma teşkil edecek bir davranışının ispat edilemediği, davacının dava konusu bağımsız bölümü 14.05.2019 tarihli protokolün 1. maddesi gereğince alacaklının gösterdiği davalıya devrettiği bu kapsamda hile ve ikrah iddiasının soyut iddiadan ibaret kaldığı, davacının ancak anılan protokolün 7. maddesi kapsamında 2 yıl içerisinde 83.000,00 Amerikan Dolarının alacaklı ...'na ödenmesi halinde taşınmaz hakkında talepte bulunulabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile davacının eşinin 14.05.2019 tarihli protokol yaptığı, davacının eşinin ... ve ...'na borcunun bulunduğu, bu kapsamda davacının eşinin aleyhinde icra takibi yapıldığı, borç tasfiyesi için yapılan protokol kapsamında dava konusu taşınmazın 16.05.2019 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiği, davalının taşınmazdaki ipoteği kaldırdığı, davacının dava dilekçesinde eşinin hilesi ve zorlaması ile taşınmazı devrettiğini belirttiği buna karşılık davalının gerçekleştirdiği hile ve zorlamadan bahsetmediği, davacı tanıklarının beyanlarının duyuma ilişkin olduğu, davalı tanıklarının beyanlarında taşınmazın davacının eşinin borcu nedeniyle devredildiğini belirttikleri, bu haliyle davacının taşınmazı hile ve zorlama ile devrettiğinin ispat edilemediği, Mahkemenin yemin delilini hatırlatmasına karşılık davacı tarafın yemin deliline başvurmayacaklarını belirttiği; bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının eşi ve davalı arasında davacının bilgisi dışında ve rızası hilafına düzenlenen protokol kapsamında davacının dava konusu taşınmazı devretmeye zorlandığını ve bu zorlama neticesinde taşınmazı devretmek zorunda kaldığını, davacının gerçek iradesinin fesada uğrayıp uğramadığının yeterince araştırılmadığını, davalının savunmasına dayanak yaptığı protokolün bizzat davalı tarafından feshedildiğini, bu nedenle savunmasının geçerli bir dayanağının bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesince de feshedilmiş protokolün hükme esas alındığını, taşınmazın temliki sırasında herhangi bir bedel ödenmediğinin davalının da kabulünde olduğunu, taşınmazın devri sırasında herhangi bir bedel ödenmemesi nedeniyle işlemin tarafların iradesine uygun olmadığının kabulünün gerekeceğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, hile ve korkutma hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının kayden maliki olduğu İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, ... Mahallesi 79 ada 49 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümü 16.05.2019 tarih ve 10517 yevmiye numaralı işlem ile satış suretiyle davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.