Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4395 E. 2024/5766 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar ile ilgili kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihler ile dava açma tarihi arasında on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2088 E., 2023/2053 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/108 E., 2021/117 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; İstanbul ili, .... ilçesi .... köyünde bulunan 5073 nolu parsel (ifraz ile 6748, 6749, 6750 ve 6751 nolu parseller) ile köy içi mevkiinde bulunan 4888, 4889 ve 3874 parsel sayılı taşınmazların T.Evvel 324 tarihli Osmanlı Paşidah Fermanı ile mirasbırakan dedeleri ... oğlu ... ....’ya ait olduğunu, bu fermandan itibaren taşınmazların mirasbırakan dedeleri tarafından kullanıldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların hatalı olarak davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, 4889 parsel sayılı taşınmazın ... tarafından dava dışı İsmail Yücel’e ihale ile satıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline, 4889 parsel sayılı taşınmaz yönünden dava tarihindeki değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; dava konusu 4888 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olmadığını, 4889 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı iken Devlet İhale Kanunu'na göre yapılan açık teklif usulü ihale ile en yüksek bedeli veren dava dışı İsmail Yücel’e satışının yapıldığını,tüm taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Silivri 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.04.2021 tarihli, 2020/108 Esas, 2021/117 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın iddialarının dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleşmesinden önceki nedenlere dayandığı, taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve buna ilişkin mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların mirasbırakanları ... oğlu ... ve eşi ... kızı ...’den intikal ettiğini, ancak kadastro çalışmalarında taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitine yapılan itiraz üzerine Kadastro Komisyonu tarafından verilen kararın davacılara tebliğ edilmediğini, kadastro tespitlerinin usulsüz olarak kesinleştiğini, 5073 parsel sayılı taşınmazın tescilinin mahkeme kararına göre değil, Kadastro Tespit Komisyonu kararına göre yapıldığını, taşınmazın kadastro tespitine yapılan itiraz ve açılan davalar nedeniyle malik hanesinin boş bırakılması durumunda, Kadastro Mahkemesi tarafından malik hanesinin doldurulmasına karar verilebileceği, Kadastro Komisyonunun boş olan malik hanesini doldurma yetkisi ve görevinin olmadığını, bu parselin tamamının davacıların mirasbırakanı ... kızı ...’ye ait olduğunun tapu kayıtları ile sabit olduğunu, ... adına oluşan tescilin yolsuz nitelikte olduğunu, eldeki davada hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 28.09.2023 tarihli ve 2021/2088 E. 2023/2053 K. sayılı kararıyla; dosya arasında mevcut tapulama tutanakları ve tapu kayıtlarına göre, dava konusu 4888 parselin tapulama tutanağının 17.04.1980 tarihinde, 3874 parselin 16.05.1981 tarihinde, 4889 parselin 21.12.1981 tarihinde kesinleştiği, 5073 parselin Silivri Kadastro Mahkemesinin 2008/6 Esas, 2008/6 Karar sayılı ilamı ile hükmen tapuya tescil edildiği, tutanakların kesinleştiği 1980, 1981, 2009 tarihleri ile dava tarihi olan 02.03.2020 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, bu durumda, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile usulden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 1978 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda;

- İstanbul ili, .... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 3874 parsel sayılı 6.200 m2 yüz ölçümlü tarla vasıflı taşınmazın senetsizden ... adına tespit edildiği, ...,... ve ... tarafından tespite itiraz edildiği, Tapulama Komisyonu tarafından yapılan itirazların reddedildiği, Komisyon kararına karşı süresi içerisinde dava açılmadığından tespitin 16.05.1981 tarihinde kesinleştiği,

- İstanbul ili, .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 4888 parsel sayılı 1.938 m2 yüz ölçümlü arsa vasıflı taşınmazın Şubat 302 tarih 27 sıra nolu ve Eylül 325 tarih, 57 sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden 17/24 payının ölü olduğu belirtilen ....adına, 7/24 payının ise ölü olduğu belirtilen .... kızı .... adına tespit edildiği, tespite itiraz edilmemesi nedeniyle tutanağın 17.04.1980 tarihinde kesinleştiği,

- İstanbul ili, .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 4889 parsel sayılı 609 m2 yüz ölçümlü arsa vasıflı taşınmazın senetsizden ... adına tespit edildiği, .... ve ... tarafından tespite itiraz edildiği, Tapulama Komisyonu tarafından yapılan itirazların reddedildiği, Komisyon kararına karşı süresi içerisinde dava açılmadığından tespitin 21.12.1981 tarihinde kesinleştiği,

- İstanbul ili, Silivri ilçesi, Alipaşa Mahallesi çalışma alanında bulunan 5073 parsel sayılı 269.946 m2 yüz ölçümlü çayır vasıflı taşınmazın tapu kayıtlarına istinaden 15.08.1979 tarihinde kayıt malikleri adına tespit edildiği, tespite itirazlar üzerine Tapulama Komisyonu tarafından bir kısım itirazların kabul edilip bir kısım itirazların ise reddedildiği, Komisyon kararına karşı bir kısım itiraz eden tarafından Kadastro Mahkemesinde dava açıldığı, Silivri Kadastro Mahkemesinin 2008/6 Esas, 2008/6 Karar sayılı kararı ile davanın reddi ile Komisyon kararı doğrultusunda taşınmazın tapuya tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 17.02.2009 tarihinde kesinleştiği ve Komisyon kararı doğrultusunda tescil işlemlerinin yapıldığı, dava konusu taşınmazlara yönelik davanın ise tespitlerin kesinleştiği 17.04.1980- 16.06.1981-21.12.1981 ve 17.02.2009 tarihlerinden itibaren Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 02.03.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 157,75 TL onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.