Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4420 E. 2024/6297 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının daha önce açtığı tasarrufun iptali davasındaki tespitlerin eldeki davada bağlayıcı olup olmadığı ve davacının mirasçı sıfatıyla dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı muvazaalı tasarrufun iptali için mirasçının dava açabileceği, daha önce açılan ve alacaklının menfaati gözetilerek verilen tasarrufun iptali kararının mirasçının miras payı oranındaki hakkını etkilemeyeceği ve davacının mirasçı sıfatıyla dava açma ehliyetinin bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak kararın dayanak kısmında yer alan bazı parsel numaraları ve ada numaraları ile ilgili hatalar tespit edildiğinden karar düzeltme talebi kabul edilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/115 E., 2018/265 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma kararına karşı direnilerek davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Hukuk Genel Kurulu tarafından direnme kararının yerinde olduğu belirtilerek davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Dairece kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Dairenin düzeltilerek onama kararına karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının 1998 yılında ecrimisil alacağının tahsili amacıyla Ferizli İcra Müdürlüğünün 1998/4 Esas sayılı dosyası ile mirasbırakanı ... aleyhine icra takibi başlattığını, takibin semeresiz kaldığını, miras bırakanın icra takibinden önce 05.03.1998 tarihinde 43, 79, 128, 129, 591, 661 ve 1121 parsel sayılı taşınmazlarını mal kaçırmak amacıyla dava dışı üçüncü kişi ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, davacının muvazaalı yapılan tasarrufun iptali için Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/30 Esas, 1999/46 Karar sayılı dosyasında açmış olduğu tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesince onanarak 29.05.2000 tarihinde kesinleştiğini, verilen karar şahsi hak içeren bir karar olduğundan 1998 yılında yapılan tasarruflar gereğince taşınmazların mülkiyetinin 22.03.2013 tarihine kadar ...’da kaldığını, taşınmazların bu süre zarfında davalıların kullanımında olduğunu, dava dışı ...’ın mirasbırakanın ölümünden sonra 22.03.2013 tarihinde taşınmazları muvazaalı olarak davalılara temlik ettiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanlarında satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2014 tarih, 2013/119 Esas, 2014/133 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakanın dava konusu taşınmazları 05.03.1998 tarihinde kardeşinin oğlu olan ...’a satış suretiyle temlik ettiği, ara malik ... tarafından taşınmazların tamamının aynı gün içinde davalılara devredildiği, satış değeri ile taşınmazların gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu, ara malik ...’ın taşınmazları fiilen hiç kullanmadığı, taşınmazları ölünceye kadar mirasbırakanın, öldükten sonra da davalıların kullanmaya devam ettikleri, keşifte dinlenen tanıkların mirasbırakanın taşınmazları satma ihtiyacı içinde olmadığını belirttikleri, mirasbırakanın adına kayıtlı olan tüm taşınmazları devrettiği, dava dışı ... ve davalılar arasında yapılan devir işlemlerinin diğer mirasçıları miras haklarından mahrum etmeye yönelik muvazaalı işlemler olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Dairenin 25.10.2017 tarihli ve 2015/2230 Esas, 2017/5718 Karar sayılı kararı ile; Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1998 tarih, 1997/41 Esas, 1998/2 Karar sayılı dosyasında davacının mirasbırakan aleyhine açtığı ecrimisil davasının kısmen kabulüne karar verildiği, mirasbırakanın da 05.03.1998 tarihinde çekişme konusu 43, 128, 129, 591, 661, 1121 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 79 parselin 10/15 payını davalı ...’a temlik ettiği, akabinde davacının Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/30 Esas, 1999/46 Karar sayılı dosyası ile ... ve ... aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasında Mahkemece 05.02.1998 tarih ve 67 yevmiye nolu satış akdinin takibe konu alacak ve ferileriyle sınırlı kalmak kaydıyla iptaline karar verildiği ve kararın 29.05.2000 tarihinde kesinleştiği, davalı ...’un da 22.03.2013 tarihinde dava konusu taşınmazları davalılara devrettiği, mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazları aleyhine başlatılan ve kesinleşmiş olan icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla dava dışı ...'a temlik ettiği hususunun Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/30 Esas, 1999/46 Karar sayılı kararı ile belirlendiği, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Direnme Kararı

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; önceki gerekçenin yanında, tasarrufun iptali davasında icra takibini semeresiz bırakmak amacıyla hareket edildiğinin kabulünün aynı zamanda işlemde muvazaa olduğunun ve mirasbırakan ...’in alacaklısı ve mirasçısı olan davacıdan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğinin de bir göstergesi olduğu, tasarrufun iptali davasının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesinin muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili davasının reddine gerekçe olamayacağı, tasarrufun iptali kararı sonucu alacaklının, taşınmazın icra marifetiyle satışı sonrası alacağını tahsil etmiş olsa dahi tasarrufun iptali kararı ile tapu kaydının iptali ve borçlu (mirasbırakan) adına tescili sonucu gerçekleşmediğinden davacının mirasbırakanın yasal mirasçısı olması nedeniyle muvazaa olgusu iddiasıyla eldeki davayı açmakta hukukî yararının bulunduğu, muvazaa olgusunun da ispatlandığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Direnme kararına karşı süresi içinde süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2022 tarihli ve 2020/1-569 Esas, 2022/1709 Karar sayılı kararı ile; davacının eldeki davada, mirasbırakanın ara malik kullanarak yedi adet taşınmazı mirasçıdan mal kaçırmak gayesiyle muvazaalı olarak devrettiği iddiasında bulunarak muris muvazaası nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini talep ettiği, mirasbırakanın davacının ecrimisil alacağını engellemek ve kendisinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazları dışı ...’a satış yoluyla devrettiği, devrin bedelsiz yapıldığı ve muvazaalı olduğu, mirasbırakanın ızrar kastının kesinleşen tasarrufun iptali davası ile sabit olduğu, taşınmazların ... tarafından hiç kullanılmadığı, mirasbırakanın taşınmaz satmasının gerektirecek acil bir ihtiyaç içine düşmediği, adına kayıtlı tüm taşınmazlarını devrettiği, ...’ın emanetçi konumunda olduğu, ara malik ...’ın mirasbırakanın ölümünden sonra da aynı gün taşınmazları düşük bedellerle davalılara devrettiği, davalıların alım gücünün bulunmadığı gibi satışın gerçek olduğu yönündeki savunmalarını ispatlayamadıkları, mirasbırakanın kızı olan alacaklısından mal kaçırmak ve yine mirasçısından (terekeden) mal kaçırmak yönünde iki amaç ile temlik işlemini yaptığı, davacının tasarrufun iptali davası ile alacak hakkını, eldeki dava ile de mirasbırakanın ölümü sonrası oluşan mirasçılık hakkını korumak amacıyla dava açtığı, somut olayın özelliği gereği, davacının tasarrufun iptali davasını açarken borçlu olan babasının alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini belirtmesi ve bu yönde kesinleşen kararı infaz ettirmemesinin eldeki davada bağlayıcı sonuç doğurmadığı, direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

F. Daire Onama Kararı

Dairenin 06.03.2024 tarihli ve 2024/659 Esas, 2024/1842 Karar sayılı kararı ile; işin esasının doğru olduğu ancak kaydı kapatılan eski parsel üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

G. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.

H. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri,

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297/2 hükmü

3. Değerlendirme

1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, yukarıdaki paragraflarda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin karar düzeltme başvurusu üzerine re'sen yapılan incelemede; Dairenin 06.03.2024 tarihli kararının değerlendirme kısmında dava konusu 43 parsel sayılı taşınmazda dava dışı İsmail’in payı olduğu belirtilmişse de dava dışı İsmail’in payının “43” parsel sayılı taşınmazda değil “79” parsel sayılı taşınmazda olduğu, gerekçede ve Mahkeme hükmünün düzeltilen 6. fıkrasında yer alan taşınmazın davalı “...” adına değil davalı “...” adına kayıtlı olduğu, gerekçede ve Mahkeme hükmünün düzeltilen 7. fıkrasında eski 591 parsel sayılı taşınmazın yeni ada numarasının “657” değil “651” olduğu, gerekçede ve Mahkeme hükmünün düzeltilen 8. fıkrasında eski 661 parsel sayılı taşınmazın yeni parsel numarasının “31” değil “33” olduğu anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin düzeltilerek onama ilamının değinilen yönden düzeltilmesine karar verilmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin değinilen yön itibariyle karar düzeltme talebinin KABULÜNE, Dairenin 06.03.2024 tarihli ve 2024/659 Esas, 2024/1842 Karar sayılı düzeltilerek onama kararının “3. Değerlendirme” bölümünün 4. bendinde yer alan “657” ifadesinin “651” olarak, “31” ifadesinin “33” olarak, “…gibi, dava konusu 43 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan dava dışı…” kısmında yer alan “43” ifadesinin “79” olarak, ilamın “VI. Karar” bölümünün 2. bendinde “6 ncı fıkra olarak …” ifadesi ile başlayan paragrafta yer alan “...” ifadesinin “...” olarak, “7 nci fıkra olarak …” ifadesi ile başlayan paragrafta yer alan “657” ifadesinin “651” olarak, “8 inci fıkra olarak…” ifadesi ile başlayan paragrafta yer alan “31” ifadesinin “33” olarak düzeltilmesi suretiyle hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde peşin alınan harcın davalılara iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

25.11.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.