"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/678 E., 2024/885 K.
KARAR : Esastan Ret-Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul-Direnme
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulus Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/69 E., 2020/2 K.
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davanın davacısı ..., asıl ve birleştirilen davanın davalısı ... ile asıl davanın dahili davalısı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın davacısının istinaf başvurusunun reddine, asıl ve birleştirilen davanın davalısı ... ile asıl davanın dahili davalısı ... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma kararına karşı Bölge Adliye Mahkemesi tarafından direnilmiştir.
Direnme kararı asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davanın davacısı ... dava dilekçesinde; dava konusu 157 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların tahminen 40 sene evvel dedesi tarafından çocukları arasında paylaştırıldığını, bu taşınmazların da paylaşımda murisi olan babası ...’a isabet ettiğini, 1985 yılında babaları ölünce annelerinin tekrar evlendiğini, dava dışı kardeşiyle birlikte yaşları küçük olduğundan taşınmazlara sahip çıkamadıklarını, taşınmazların davalılar tarafından zilyet edildiğini ve kadastro çalışmaları sırasında da davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile murisi olan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Asıl davanın davacısı ... 29.08.2016 tarihli dilekçeyle; dava konusu 157 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davasından feragat ettiğini, her ne kadar ...’ı davalı göstermiş ise de bu kişiye karşı açtığı davadan feragat ettiğini, yine 157 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların da murisi olan babası ...’dan geldiğini, dava dilekçesine bu taşınmazları yazmayı unuttuğunu ileri sürerek bu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiş, davasını bu şekilde ıslah etmek istediğini belirtmiştir.
3. Birleştirilen davanın davacısı ... dava dilekçesinde; dava konusu 157 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tahminen 40 sene evvel dedesi tarafından çocukları arasında paylaştırıldığını, herkesin kendisine düşen taşınmazı kullandığını ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, oysa bu taşınmazlarda davalıların hakkının bulunmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile murisi ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davanın davalısı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu 157 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlarla bir ilgisinin bulunmadığını, 157 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ise tarafların kök murisleri olan ... ... adına kayıtlı olduğunu, dolayısıyla davacının babası ...’ın da taşınmazda hakkının bulunduğunu, bu nedenle davacının davasında haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Asıl davanın dahili davalısı ... cevap dilekçesinde; dava konusu 157 ada 4 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, bu taşınmazın evveli itibariyle davacının babası ...’ın kardeşi ...’dan geldiğini, bilahare taşınmazın mülkiyetinin satış suretiyle Hamit’e, ondan ...’e, ondan da kendisine geçtiğini, kendisinin taşınmazı iyi niyetle satın aldığını, öte yandan bir davada ıslahla taraf değişikliği yapılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Birleştirilen davanın davalısı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 157 ada 2 parsel sayılı taşınmazın müvekkili adına kayıtlı olduğunu, kök muristen gelen bu taşınmazın kök muris tarafından sağlığında çocukları arasında paylaştırıldığını, gerek davacının gerekse davacının dava dışı kardeşi Macide’nin taşınmazdaki paylarını 2002 yılında müvekkiline bedeli karşılığında sattığını, o tarihten beri de taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, dolayısıyla ... mirasçılarının taşınmazda hakkının kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
4. Asıl ve birleştirilen davanın davalısı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2017 tarihli ve 2017/63 Esas, 2017/172 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazla ilgili olarak Mahkemenin 2016/69 Esas sayılı dosyasında da dava bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyecek olması nedeniyle eldeki davanın Mahkemenin 2016/69 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.01.2020 tarihli ve 2016/69 Esas, 2020/2 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ... ...’dan geldiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın taşınmazların ... tarafından kime devredildiği noktasında toplandığı, eldeki davadan önce Mahkemenin 1994/10 Esasında görülen dava dosyasının kapsamından, taşınmazların ... tarafından eşi... ve çocuklarına verildiği, ...’nın ölümüyle de çocukları ...,...,..., ve davacının murisi ...’ye kaldığı, bu durumda davacının taşınmazların ... tarafından münferiden babası ...’ye verildiği iddiasını kanıtlayamadığı ancak taşınmazların ¼ payının ...’ye ait olduğu sabit olmakla, davacının Ulus Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.03.2018 tarihli ve 2017/453 Esas, 2018/63 Karar sayılı kararıyla ... terekesine temsilci olarak atandığı da gözetilerek davanın ¼ pay oranında kabul edilmesi gerektiği, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından dahili davalı ...’nin, adına kayıtlı taşınmazın mülkiyet durumunu bilebilecek durumda olduğu, bu durumda iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceği, davacının 29.08.2016 tarihli dilekçeyle 157 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar ile ... aleyhine açtığı davadan da feragat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 157 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların 1/4 payının iptali ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, 157 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde asıl ve birleştirilen davanın davacısı ..., asıl ve birleştirilen davanın davalısı ... ile asıl davanın dahili davalısı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... istinaf dilekçesinde; Mahkemece davann ¼ pay oranında kabul edilmesinin ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini istemiştir.
2. Asıl ve birleştirilen davanın davalısı ... ile asıl davanın dahili davalısı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu 157 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davacının murisi ...’nün hakkının bulunmadığını, taşınmazın uzun yıllardır müvekkili ... tarafından malik sıfatıyla zilyet edildiğini, yine 157 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kabul edilmesinin de isabetsiz olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümüyle reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.11.2021 tarihli ve 2020/878 Esas, 2021/848 Karar sayılı kararıyla; yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bu beyanları destekleyen, taraflar açısından güçlü delil niteliğindeki Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/10 Esas ve 1995/220 Karar sayılı ilamı ile sabit olduğu üzere, dava konusu 157 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak murisi ... ...'dan geldiği, ... ...'ın sağlında bu taşınmazların zilyetliğini gayrı resmi eşlerinden biri olan ve davacının babaannesi...'ya devrettiği, ...'nın ölünceye kadar bu taşınmazları kullandığı, öldükten sonra da taşınmazların davacının babası ... dahil çocuklarına kaldığı ve halen...'nın terekesinde olup mirasçıları arasında elbirliği hükümlerinin geçerli olduğu, davacının taşınmazların muris ... ... tarafından babası ...'ye bağışlandığını veya devredildiğini ispatlayamadığı, taşınmazlar davacı ile davalının ortak murisi ... ...'ın terekesinde olmadığından, davacı ile davalının ortak mirasçı olmayıp davalı 3. kişi konumunda olduğundan davacının miras payı oranında tescile ilişkin dava açamayacağı gibi, dava konusu taşınmazların muris...'nın mirasçıları adına tesciline ilişkin bir talebinin de olmadığı göz önüne alındığında, istinaf konusu parseller yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca davanın esasıyla ilgili yeniden karar vermek gerektiği; davacının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf nedenleri yönüyle ise, Mahkemece ve Dairece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden haklılık oranına göre yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine, davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne, 157 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ¼ payının iptali ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, 157 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın esastan reddine, 157 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Dairemizin 20.11.2023 tarihli ve 2022/1795 Esas, 2023/6556 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 157 ada 4 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden önce satış suretiyle ... adına tescil edildiği, HMK'nın 124. maddesinin somut olayda uygulanmasına imkan bulunmadığı gibi kayıt malikinin sonradan davaya dahil edilmesinin de mümkün olmadığı gözetilerek söz konusu taşınmaz yönüyle bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, 157 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, şöyle ki, mahallinde yapılan 05.07.2019 tarihli keşifte dinlenen tanıkların hangi taşınmazlar için dinlenildiğinin ayrı ayrı belirtilmediği, taşınmazlar hakkında beyanların bütün halinde alındığı, kabule göre de davalar birleştirilerek görülse dahi ayrı dava olma niteliklerini sürdüreceklerinden, asıl ve birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm tesis edilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin de isabetsizliğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.05.2024 tarihli ve 2024/678 Esas, 2024/885 Karar sayılı kararıyla; önceki gerekçeye ilaveten her ne kadar Yargıtay bozma ilamında Mahkemece mahallinde yapılan 05.07.2019 tarihli keşifte dinlenen tanıkların hangi taşınmazlar için dinlenildiğinin ayrı ayrı belirtilmediği, taşınmazlar hakkında bütün halinde beyanlar alınmak suretiyle sonuca gidildiği ve yeniden keşif yapılması gerektiği bozma sebebi yapılmış ise de dava konusu taşınmazlar 157 ada 2 ila 6 parsel sayılı taşınmazlar olup 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle davacının keşif tarihinden önce davadan feragat ettiği, dolayısıyla bu taşınmazlar yönünden keşif yapılmadığı, keşif yapılan 157 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yan yana bulunmakta olup davacının bu taşınmazlara ilişkin iddiasının aynı olduğu, tüm taşınmazlar yönünden taşınmazların muris ... tarafından oğlu ...'ye bağışlanıp bağışlanmadığı, kim tarafından zilyet edildiği hususlarında sorular sorulduğu, yapılan keşfin hüküm kurmaya yeterli olduğu, keşifte taşınmazlara ilişkin sorulan soruların hangi taşınmaza ilişkin olarak sorulduğunun ayrı ayrı belirtilmesinin sonuca etkili olmayacağı, öte yandan davacının yapılan keşfe itiraz etmediği ayrıca Daire kararında asıl ve birleştirilen dava hakkında davacının tüm talepleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulduğu gerekçesiyle Dairenin 04.11.2021 tarihli ve 2020/878 Esas, 2021/848 Karar sayılı kararında direnilmesine, davanın kısmen kabulüne, 157 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ¼ payının iptali ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, 157 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın esastan reddine, 157 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Direnme kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... temyiz dilekçesinde; dava konusu 157 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların bütün halinde kök muris ... tarafından sağlığında babası ...’ye verildiğini, diğer ... mirasçılarının taşınmazlarda hakkının bulunmadığını, amcaları tarafından taşınmazlarda haklarının bulunmadığı yönünde hileli yollara başvurulduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Bartın ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 157 ada 2 parsel sayılı 1.128,26 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan 157 ada 3 parsel sayılı 4.956,49 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan 157 ada 4 parsel sayılı 1.173,45 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş; taşınmaz dava tarihinden önce ... adına, onun tarafından ise ... adına satış suretiyle tescil edilmiştir.
2. Dosya arasında bulunan Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.10.1995 tarihli ve 1994/10 Esas, 1995/220 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacı ...’ın, dava dilekçesinde isimlerini belirttiği taşımazların murisleri ... ...’dan geldiğini, ...’nın sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırdığını, kendisi ve dava dışı kardeşlerine düşen dava konusu taşınmazların kardeşi olan davalı ...’a kiraladığını ancak kardeşinin kirayı ödemediği gibi taşınmazları tarafına teslim etmediğini ileri sürerek müdahalenin men’i ve tazminat davası açtığı, Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazların ... ...’a ait iken sağlığında çocukları arasında paylaştırdığı, bu yerlerin davacı ile dava dışı kardeşlerine isabet ettiği, bu durumda taşınmazların ¼’ünün davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile teknik bilirkişi raporunda 3.337,57 ve 10.558,24 metrekare yüz ölçümünde olduğu belirtilen taşınmaz bölümlerindeki davacının ¼ payına davalı ...’ın müdahalesinin men’ine, ziraat bilirkişi raporunda belirtilen tazminat miktarının davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 16.11.1995 tarihinde kesinleşmiştir.
3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.10.1995 tarihli ve 1994/10 Esas, 1995/220 Karar sayılı dava dosyasının kapsamına, söz konusu davada Mahkemece hükme esas alınan 29.05.1995 tarihli teknik bilirkişi raporunda 3.337,57 metrekare yüz ölçümünde olduğu belirtilen taşınmaz bölümünün dava konusu 157 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 157 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünü kapsadığının anlaşılmasına, bu hususun asıl ve birleştirilen davanın davacısı tarafından dosya arasına sunulan 26.09.2019 havale tarihli dilekçe ile kabul edilmiş olmasına göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davanın davacısı ...’ın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen davada davacı ...’ın temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.