Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4656 E. 2024/6223 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakım akdiyle tek malvarlığını damadına devretmesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı ve bakım yükümlülüğü ile devredilen malvarlığı arasında orantı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun karar verdiğini, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığını, bozmaya uyularak verilen kararla karşı taraf yararına kazanılmış hak doğduğunu ve bu hususun yeniden incelenemeyeceğini değerlendirerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/310 E., 2023/252 K.

HÜKÜM : Kabul-Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden ise usuli kazanılmış hak gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde; mirasbırakanları ...'ın maliki olduğu 1368 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 25.08.2015 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, dava konusu taşınmazın murisin tek malvarlığı olduğunu, murisin kas zayıflığı hastalığından dolayı yatağa bağlı bir şekilde yaşadığını, davalının bakım borcunu layığıyla yerine getirmediğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesiyle; dava konusu işlemin 25.08.2015 tarihinde tarafların rızası ile usulüne uygun bir şekilde gerçekleştiğini, sözleşmenin yapıldığı tarihten murisin ölümüne kadar muris ile yakından ilgilendiğini, murisin yaşadığı hastalık nedeniyle yatağa bağlı bir şekilde tedavi gördüğünü, bu süreçte mirasbırakan ...’in hem manen hem de madden her zaman yanında olduğunu, ikamet etme, beslenme ve gözetilme gibi ihtiyaçlarını eksiksiz bir şekilde karşıladığını, sözleşme gereği doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, öte yandan sözleşmenin diğer tarafı olan davacı ...’in de bakımıyla kendisinin ilgilendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.09.2021 tarihli ve 2020/370 Esas, 2021/466 Karar sayılı kararıyla; murisin kas hastalığı nedeniyle yatalak olduğu, bakımı ile dinlenen tanık anlatımlarına göre davalının eşi ve davacı ...'in ilgilendiği, davalı ...'nin mütevaffa ile hastaneye götürme şeklinde dışarıda yapılan işlerle ilgilendiği, bu ilgilenmenin aile yükümlülükleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, kaldı ki murise ait tedavi evraklarının incelenmesinde Kasım 2015 tarihinde oksijen tüpü vs alınmaya başlandığı; ancak ölünceye kadar bakma akdinin Ağustos 2015 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında akdin yapıldığı tarihte murisin henüz bakıma ihtiyacı olmadığı, tanık beyanlarının da bu hususu doğruladıkları, yine tanık beyanı ile dava konusu taşınmazda murisin hissesinin davalıya devir nedeninin dava konusu taşınmazda bulunan binanın en üst katının davalının parası ile yapılması olarak açıklandığı, bu durumda asıl devir amacının bakım olmadığının anlaşıldığı, ayrıca murisin davalıya temlik ettiği taşınmazda bulunan hissesi dışında başka mal varlığı bulunmadığı dikkate alındığında dava konusu devrin murisin tüm mamelekine oranının makul karşılanabilecek bir sınırda kalmadığı, açıklanan tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde; muris tarafından davalıya yapılan temlikin muvazaalı olduğu, mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin kararındaki tespitlerin yerinde olmadığını, murisin ölünceye kadar bakım akdi yapması için bakıma muhtaç olmasının aranmadığını, davalının ölünceye kadar bakım akdinden kaynaklanan yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, tanık beyanları ile bu savunmalarının ispatlandığını, ayrıca SGK evrakından murisin sağlık problemleri ile ilgili araçların müvekkili tarafından karşılandığı ve temin edildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin ilgili sözleşme gereği müteveffaya karşı doğan gıda ve konut sağlama, hastalığında gerekli özeni gösterme ve tedavi ettirme yükümlülüklerini bizzat yerine getirdiğini, davacı ...’in ilgili sözleşmenin bir diğer tarafı olduğunu, davacıya yine müvekkili tarafından bakılmış tüm ihtiyaçlarının müvekkilince karşılanmış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01.06.2022 tarihli ve 2022/63 Esas, 2022/827 Karar sayılı kararıyla; murisin davalıya taşınmaz devretmesindeki amacının mirasçılardan mal kaçırmak olduğu sonucuna varıldığı, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA KARARI VE SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Dairenin 07.12.2022 tarih ve 2022/5020 Esas, 2022/7951 Karar sayılı kararı ile; davalı ...'e yönelik temyiz isteminin değer yönünden reddine, diğer davalı ...'e yönelik temyiz isteminin ise murisin tek malvarlığını ölünceye kadar bakım akdi ile temlik etmesinin, bu malvarlığının değeri bakım borcuyla orantılı olduğu takdirde tek başına murisin mal kaçırma kastını göstermeyeceği bu nedenle davacı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğine değinilerek kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mirasbırakan ...'ın kas hastalığı nedeniyle yatalak olduğu, murisin bakımının davalının eşi ve davacı ...'in yaptığı, ...'nin mütevaffa ile hastaneye götürme şeklinde dışarıda yapılan işlerle ilgilendiği, davacı ... yönünden somut olayda murisin kendisine bakılmadığı yönünde bir iddiası bulunmadığına göre mirasçıların bu yöndeki iddialarının dinlenme olanağının bulunmadığı, muris tek mal varlığını ölünceye kadar bakım akdi ile temlik etmiş olsa dahi bu mal varlığının değerinin bakım borcuyla orantılı olduğu takdirde bu hususun tek başına murisin mal kaçırma kastını göstermeyeceği belirtilerek davacı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden ise bu davacıya yönelik temyiz itirazlarının değer yönünden reddedilmiş olması nedeniyle bu davacı yararına usuli kazanılmış hak doğacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuran

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; her ne kadar murisin sağlığında kendisine bakılmadığını ileri sürmediği ifade edilmiş ise de murisin son dört beş senesinde yatalak durumda olduğu, sadece gözlerini hareket ettirebildiği, bu durumdaki birinden kendisine bakılmadığını ileri sürmesinin beklenemeyeceğini, temlik edilen malvarlığı ile bakım yükümlülüğü arasında bir orantının da bulunmadığını zira davalının 2015 yılı itibariyle bakım görevini kestiğini, yatalak haldeki murisin yalnızca dışardaki işleriyle ilgilenilmesinin orantılı olarak kabul edilemeyeceğini, davacı ...'nın saklı payının davalıya devredildiğini, murisin bakımının da esas olarak davalı tarafından değil murisin kızı ... tarafından yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ölünceye kadar bakım akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İBK; TMK'nın 706, TBK'nın 237, 611 ve 614, TK'nın 26. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1954 doğumlu mirasbırakan ...’ın 17.01.2020 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı eşi ..., davacı kızı ... ve dava dışı kızı ...’nın kaldıkları, davalı ...’nin murisin kızı ...’nın eşi olduğu, murisin, adına kayıtlı 1368 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 25.08.2015 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalı damadına temlik ettiği, çekişme konusu taşınmazın geri kalan ½ payının ise davacı ...’e ait olduğu, aynı resmi senet ile ...’in de payını damadı olan davalıya devrettiği anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.