"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1562 E., 2024/1223 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/313 E., 2022/48 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Sakarya ili, Kocaali ilçesi, Kirazlı köyünü içerir bölgede 2009 yılında kadastro tespit çalışmaları yapıldığını, bu tespit çalışmaları neticesinde 150 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 150 ada 15 parsel ve 148 ada 31 parsel sayılı taşınmazların ise davalı ... adına tespit gördüğünü, kadastro tespit tutanaklarının tanzim edilmesinden sonra muris ... İnce'nin vefat ettiğini, bu durumdan muris babalarının ölümünden sonra haberdar olduğunu, taşınmazların kadimden beri murisin zilyetliği altında olduğunu, yapılan kadastro tespit çalışmalarında dava konusu taşınmazların tespit esnasında sağ olmasına rağmen muris adına tespit edilmesi gerekir iken davalılar adına tespit yapılmasının hatalı olduğunu ve kendisinin miras haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, kadastro tespit çalışmalarının muris ... İnce'nin sağlığında yapıldığını ve murisin bu tespite sağlığında bir itirazının bulunmadığını, dava konusu taşınmazların hiç bir zaman murisin adına kayıtlı olmadığını, 20 yılı aşkın bir süredir nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulunduğu için adlarına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazlardan 148 ada 31 parselin davacının kardeşi ... İnce tarafından kullanıldığı, bu taşınmazın ...'a babasından kalmadığı, kadastro tespitleri sırasında ... İnce'nin hayatta olmadığı, bu nedenle karısı davalı ... adına tespit gördüğü gerekçesiyle 148 ada 31 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, dava konusu taşınmazlardan 150 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazların ise tarafların murisi ... İnce'ye ait olduğu, kadastro tespitleri sırasında ... İnce'nin sağ olduğu ancak tespitler sırasında taşınmazlar başında bulunmadığı, taşınmazların başında ...'nin bulunduğu, alınan tespit bilirkişi beyanlarına göre taşınmaz başında kim varsa onun adına tespit yapıldığı, ... İnce mirasçıları arasında herhangi bir taksim yapılmadığı dolayısıyla davacının da 150 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazda hak sahibi olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, tesis kadastrosu 24.04.2009 tarihinde kesinleştiğinden 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra 07.09.2020 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, bu hususa riayet edilmeyerek kamu düzenine aykırı hareket edildiği, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesinin birinci fıkrası ikinci cümlesi gereğince kamu düzenine aykırılığın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gözetilerek yeniden hüküm verilmesinin öncelikli koşulunun mahkeme hükmünün kaldırılması olmasına göre ve istinaf edilmeyerek kesinleşen hususlar aynen muhafaza edilerek yeniden hüküm kurulmasına ve hak düşürücü süreden sonra açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesi ile; dava konusu taşınmazların esasında kök muris ... İnce adına kayıt edilmesi gerekirken hatalı yapılan kadastro tespiti neticesinde davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, her ne kadar kadastro tespitleri 2009 yılına ait olsa da eldeki davada hak düşürücü sürelerin uygulanamayacağını, zira muris ... İnce'nin dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanakları tanzim edildikten sonra 13.01.2011 tarihinde öldüğünü, müvekkilinin bu süreçte kadastro ile ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını, söz konusu tespitleri çok sonrasında öğrendiğini ve iş bu davayı ikame ettiğini, muris ...'nin tespitler sırasında hayatta olduğu ve tespitlerden sonra 2011 yılında vefat ettiği de sabit iken Yargıtay kararlarına aykırı bir şekilde zamanaşımından davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, Yerel Mahkemenin kararında yargılama giderleri yönünden ve harçların iadesi yönünden hatalı hususlar bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 148 ada 31 parsel sayılı, 9040,17 metrekare yüz ölçümlü, fındık bahçesi vasıflı taşınmazın ve 150 ada 15 parsel sayılı 404,92 metrekare yüz ölçümlü, bahçe vasıflı taşınmazın senetsizden 15.07.2008 tarihinde davalı ..., 150 ada 13 parsel sayılı 28.570,21 metrekare yüz ölçümlü, iki katlı kargir ev ve samanlık ve fındık bahçesi vasıflı taşınmazın senetsizden 15.07.2008 tarihinde davalı ... adına tespit edildiği, söz konusu tespitlerin 24.04.2009 tarihinde kesinleştiği, davacının çekişmeli taşınmazların muris ... İnce'den geldiğini ileri sürerek ve tapu iptali ve tescil istemli olarak eldeki temyize konu davayı 07.09.2020 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ne var ki; harç hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Somut olayda, alınması gerekli 427,60 TL karar ilam harcının peşin alınan 147,59 TL harç ile davacı tarafından 07.07.2021 tarihinde yatırılan 4.326,36 TL ile 07.10.2021 tarihinde yatırılan 738,13 TL tamamlama harçlarından mahsup edilerek kalan kısmın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere 427,60 TL'den peşin alınan 147,59 TL'nin mahsup edilerek kalan 280,01 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına karar verilmesi doğru değil ise de bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin harç hususuna ilişkin temyiz itirazları dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Davacı vekilinin harca ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (C) bendindeki 3 numaralı olarak yazılan fıkranın hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine 3 numaralı fıkra olarak "Alınması gerekli 427,60 TL harcın peşin alınan 147,59 TL ile tamamlama harçları olarak alınan 4.326,36 TL ve 738,13 TL'nin toplamı olan 5.212,08 TL'den mahsubu ile kalan 4.784,48 TL'nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine" cümlesinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.