Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4830 E. 2024/6950 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı taşınmaz devirlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı ve davacıların tazminat taleplerinin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası kapsamında davalıya devredilen 480 parsel sayılı taşınmazın davanın açıldığı tarihteki değeri üzerinden hesaplanan tazminat miktarının doğru olduğu, davacıların güncel değer üzerinden tazminat taleplerinin yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/115 E., 2023/440 K.

HÜKÜM : Kabul - Karar Verilmesine Yer Olmadığı

Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne ve bozmayla kesinleşen hususlar açısından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesi ile; anneleri muris... 'ın 480 parsel sayılı taşınmazını davalı kızı ... yararına dava dışı ...'ye satış yoluyla devrettiğini, ondan da üçüncü kişiye satıldığını; murisin 191 parsel sayılı taşınmazdaki toplam 6/24 payını da ölünceye kadar bakım akdiyle yarı yarıya davalı kızları ... ve ...'e devrettiğini; muris tarafından yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amacıyla yapılmış muvazaalı işlemler olduğunu ileri sürerek 480 parsel sayılı taşınmaz bakımından miras payları oranında tazminata, olmazsa tenkise; 191 parsel sayılı taşınmaz bakımından da miras payları oranında tapu iptali-tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi ile; 480 parsel sayılı taşınmazın mirasçı sıfatı bulunmayan dava dışı ...'ye satıldığını, davalı ...'ye husumet düşmeyeceğini; 191 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak da bakım görevinin yerine getirildiğini, işlemin mal kaçırma amacı taşımadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.2014 tarih ve 2010/236 Esas 2014/151 Karar sayılı kararıyla, davaya konu edilen işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA KARARLARI VE SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.2014 tarih ve 2010/236 Esas, 2014/151 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 25.04.2017 tarih ve 2014/18915 Esas 2017/2124 Karar sayılı kararıyla; muris tarafından 191 parsel sayılı taşınmazdaki 6/24 payın ölünceye kadar bakım aktiyle yarı yarıya davalı kızlarından ... ve ...'e temlik edilmesi yönünden mirastan mal kaçırma iradesiyle hareket edildiği konusunda yeterli delil sunulmadığı; aksine, son dönemini yatağa bağımlı biçimde geçiren murise davalı kızı ... tarafından bakıldığı, bakım aktinin yapılmasındaki amaç kapsamında bakım borcunun bakım borçlularından hangisi tarafından yerine getirildiğinin de sonuca bir etkisinin bulunmadığı; sonuç itibariyle ölünceye kadar bakım aktinin muvazaa ile illetli olmadığı kanaatine varıldığından 191 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ne var ki, 480 parsel sayılı taşınmazın muris tarafından dava dışı ...'ye satışının kabul edilebilir makul bir nedeninin bulunmadığı, sağlık giderleri için satıldığı ve parasının da bu giderler için harcandığı savunmasının kanıtlanamadığı, anılan satışın murisin kızı olan davalı ... lehine mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve üçüncü kişiye satışından elde edilen paranın da davalı ...'ye ödendiği, bu durumda 480 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın kabul edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 26.09.2018 tarih ve 2018/198 Esas, 2018/142 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 191 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine dair verilen kararın onama suretiyle kesinleştiği gerekçesiyle bu parselle ilgili olarak yeniden karar verilmesine yer olmadığına; diğer dava konusu 480 parsel sayılı taşınmaz yönünden bedel isteminin kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 21.01.2021 tarih ve 2019/4600 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararıyla; davacılar tarafından 18.03.2014 tarihli dilekçe ile talepleri ıslah edilerek eski 480 parsel için taşınmazın dava tarihindeki değerinin tazmini ile birlikte faiz isteminde bulunulduğu, ne varki, Mahkemece bu istek yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadan sonuca gidildiği, öte yandan dava konusu eski 480 parsel sayılı taşınmazın ara malik ... kızı ... tarafından 03.03.2003 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle devredildiği, devirden sonra 17.03.2004 tarihinde taşınmazın ifraz edilerek 1328, 1329 ve 1330 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, tazminat miktarı belirlenirken, 1330 parsel üzerine taşınmazı satın alan ... tarafından inşa edildiği ve dikildiği dosya kapsamından anlaşılan bina ve ağaç bedellerinin de tazminat hesabına dahil edildiği, tazminat miktarı belirlenirken muvazaanın tarafı olan kişiden sonraki temlik alan yeni malik tarafından yapılan muhdesatların ilk elden istenecek tazminat hesabına dahil edilmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığı, bu itibarla davacının faiz isteği yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, ayrıca mirasbırakan tarafından devredilen eski 480 parselin ifrazı ile oluşan 1130 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki son kayıt maliki ... tarafından yapılan (bina ve ağaç bedeli olmak üzere) muhdesat değerlerinin düşülerek belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı şekilde yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Ç. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 08.07.2021 tarih ve 2021/120 Esas, 2021/250 Karar sayılı kararıyla; 191 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 480 parsel sayılı taşınmaz yönünden bedel isteminin kabulüne karar verilmiştir.

D. Üçüncü Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2.Dairenin 22.09.2022 tarih ve 2022/2746 Esas, 2022/6234 Karar sayılı kararı ile, bozma kararına uyulmakla usuli kazanılmış hak oluşmasına rağmen, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin sonuca gidildiği, zira bozma kararında dava konusu eski 480 parselin ifrazı ile oluşan 1130 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki son kayıt maliki ... tarafından yapılan ( bina ve ağaç bedeli olmak üzere) muhdesat değerlerinin düşülerek belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, Mahkemece tazminat miktarı belirlenirken sadece taşınmaz üzerindeki ağaçların bedeli düşülmek suretiyle hesaplama yapıldığı, dava dışı ... tarafından inşaa edilen binanın değeri hesaptan düşülmeden sonuca gidildiği; öte yandan, davalı ... hakkındaki dava kabul edildiğine ve reddedilen bir kısım olmadığına göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu; bu durumda, mirasbırakan tarafından devredilen eski 480 parselin ifrazı ile oluşan 1130 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki son kayıt maliki ... tarafından yapılan (bina ve ağaç bedeli olmak üzere) muhdesat değerleri düşülerek belirlenecek tazminata hükmedilmesi ve hakkındaki dava kabul edilen ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yanılgılı şekilde yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin isabetsiz olduğu belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3.Dairenin 22.09.2022 tarih ve 2022/2746 Esas, 2022/6234 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan karar düzeltme talebi Dairenin 15.02.2023 tarih ve 2023/770 Esas, 2923/839 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.

E. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 191 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine dair verilen kararın onama suretiyle kesinleştiği gerekçesiyle bu parselle ilgili olarak yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer dava konusu 480 parsel sayılı taşınmaz yönünden bedel isteminin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece hüküm altına alınan tazminat miktarının 480 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplandığını, buna karşılık hesaplamanın karar tarihine en yakın tarihteki değer üzerinden hesaplanması gerektiğini, muvazaa davasındaki asıl amacın taşınmaz mülkiyetinin davacılara intikali olduğunu, bunun mümkün olmaması halinde hükmedilecek tazminatın da taşınmaz bedeline en yakın değer olması gerektiğini, dava tarihinden bu tarafa geçen süre nazara alındığında taşınmazın değerinin önemli ölçüde arttığını bu nedenle taşınmazın güncel değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1926 doğumlu mirasbırakan... ’ın 22.08.2005 tarihinde ölümüyle geride mirasçı olarak davacı çocukları ..., ve ... ile davalı çocukları ..., ... ve ...’nin kaldıkları, dava konusu 480 parsel sayılı taşınmazın tamamı muris... adına kayıtlı iken, murisin bu taşınmazını 15.11.2002 tarihinde davalı ... kızı ...'nin kocasının kardeşi olan dava dışı ...'e satış yoluyla devrettiği; ...'in de taşınmazı 03.03.2003 tarihinde dava dışı ...'a sattığı; dava konusu 191 parsel sayılı taşınmazın ise kök muris ...'tan eşi... (mirasbırakan) ile çocuklarına (taraflar) intikal ettikten sonra, muris...'nın taşınmazdaki 6/24 payını 10.01.2005 tarihli ölünceye kadar bakım akdi kapsamında yarı yarıya davalı kızlarından ... ve ...'e devrettiği, ... ve ...'in de tapuya başvurarak anılan payları 12.01.2005 tarihinde adlarına tescil ettirdikleri anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.