Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4831 E. 2024/6204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit edilen taşınmazın, davacı tarafından daha önce satın alındığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının iddiasını ispat edip edemediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mirasbırakanın terekesinin taksim edildiğini ve kendisine düşen payı satın aldığını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1534 E., 2022/1421 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/619 E., 2021/275 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; Kastamonu ili, .... ilçesi, .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu ettiği 108 ada 25 parselin ... adına tespitinin yapıldığını, ...'un tüm mirasçılarının hisselerini harici satış senetleri ile satın aldığını, bu taşınmazı 45 seneyi aşkın süredir malik sıfatı ile zilyet ve tasarruf ettiğini, 111 ada 10 ve 112 ada 29 parsel sayılı taşınmazlarda her ne kadar ... mirasçıları hak sahibi olarak görülmekte iseler de ...'in babaları ...'tan ....köyü hudutları dahilinde bulunan hak ve hisselerinin tamamını kendisine sattığını ve zilyetliğini de devrettiğini, 111 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ise davalılardan ... adına tespit edilmiş olmasına rağmen ona ait olmadığını, kendilerine ait olduğunu ileri sürerek 108 ada 25 parsel sayılı taşınmazda davalıların hisselerinin iptali ile tümünün tam hisse olarak adına tapuya kayıt ve tesciline, 111 ada 10 ve 112 ada 29 sayılı taşınmazda ... mirasçıları hisselerinin iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline, yine 111 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile tapuda 111 ada 10 parselde adına kayıtlı taşınmaza tevhidi ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 15.05.2019 tarihli celsede, dava konusu 111 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...; dava konusu taşınmazın 80.000 birime ayrılıp üzerinde 15 kişinin payı bulunduğunu, kendilerinin dava konusu taşınmaz üzerinde toplam 1/4 oranında paylarının bulunduğunu, miras payının paylaştırılması sonucunda davalılardan ...'nın 1/16 oranında (5.000/80.000) diğer davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'ün ayrı ayrı 3/80 oranında (3.000/80.000) payı bulunduğunu, murislerden ...'un 1976 yılında vefat ettiğini, külli halefiyet gereği miras payının çocukları davalılar ..., ..., ..., ... ve ... ve eşi ...'ya kaldığını, davalıların ise anılan tapudaki hisselerinin mülkiyetini payları oranındaki kısmını kendi adlarına ve hesaplarına tapu sicilinde intikal yoluyla kazandıklarını, davacı tarafın iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı ...; muris ...'un dedesi olduğunu, dedesinin dayısı olan davacıya bu yerleri sattığına veya verdiğine dair bir bilgisinin bulunmadığını, davacının sunacağı senetleri kabul etmediğini, davacının dedesi öldükten sonra kötü niyetli olarak bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; davacının dayısı olduğunu, annesinin 2009 yılında vefat ettiğini, bu yerlerin annesine babasından kaldığını, annesinin bu yerleri davacı dayısına sattığı hususunun kesinlikle asılsız olduğunu, davacı dayısının bu yerleri hiç bir şekilde kullanmışlığının olmadığı gibi zilyetliğinin de bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... ..... ve ...; ...'in kızı olduğunu, dayısı davacının annesinin sağlığında vekaletname alıp dedesinden annesine intikal eden taşınmazları satın almış gibi gösterdiğini, davacının annesinden kalan yerleri yıllardır ekip biçtiğini, kendilerinin bu duruma hiç bir zaman seslerinin çıkmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı ...; davacının 108 ada 25 parselde herhangi bir hakkının bulunmadığını, davacının Kastamonu'da yaşamadığından bu taşınmazı uzun yıllardan kullandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, senetteki imzanın gerçek olduğunun belli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli ve 2017/619 Esas, 2021/275 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 111 ada 10 - 112 ada 29 ve 108 ada 25 parsel sayılı taşınmazlar başında keşif icra edildiği, bilirkişi raporları alındığı, mahallinde dinlenen davacı tanığı... ve tespit bilirkişi ...'un beyanında özetle; murisin hisselerini 1970'li yıllarda sattığını köy halkından duyduğunu, bu satılan taşınmazların 108 ada 26 ve 24 parsel olduğunu, 1970 yılı öncesinde 108 ada 24, 25 ve 26 parsellerin bir bütün olarak tarafların murisi ...'a ait iken çocukları tarafından paylaşıldığını, ifraz ile 24, 25, 26 parsele ayrıldığını, ...'in uzun tarla mevkiindeki 108 ada 24 parseldeki hissesini para karşılığı tanık...'un amcası olan dava dışı ...'a 1970 yılında sattığını, aynı tarihte köyde bulunan ve babasından kalma hisselerinin olduğu 108 ada 25, 111 ada 10, 112 ada 29 parsellerdeki hak ve hisselerini para karşılığı kardeşi davacı ...'a sattığını, bu satış tarihinden sonra ...'in hiçbir zaman köye gelmediğini, taşınmazlarla bir daha ilgilenmediğini, taşınmazlarla ilgilenenin sadece 1970 senesinden beri davacı ... olduğunu, tarafların murisi ...'un mirasçısı olan ...'un ise kendine isabet eden 108 ada 26 parsel sayılı taşınmazı öncesinde dava dışı kişilere sattığını ve bu kişilerden yine tanık...'un amcası olan dava dışı ...'un satın aldığını ve doğusu ...-... tarlası, güneyi dere, kuzeyi ... tarlası, mevkiisi uzun tarla olan taşınmazın dava konusu 108 ada 24 ve 25 parsele ait hudutları kapsadığını; davacı-senet tanığı...'in beyanında özetle; davacının kardeşi olduğunu, dava konusu taşınmazların öncesinde babalarına ait olduğunu, davalıların murisi ...'in de kardeşi olduğunu, ...'in sağlığında babaları ...'tan kalan hak ve hisselerini birlikte abileri olan davacı ...'a sattıklarını, ... ve kendisinin evlendikleri için İstanbul'da yaşadıklarını, bu sebeple köydeki taşınmazlarla çok ilgilenemediklerini, babalarından kalma dava konusu taşınmazlarla ilgilenmesi için tüm hak ve hisselerini sattıklarını, ... ve kendisinin 50 sene kadar öncesinde hak ve hisselerini sattığı tarihten sonra dava konusu taşınmazları kullanmadıklarını ve zilyetliği devrettiklerini, doğusu ...-... tarlası, güneyi dere, kuzeyi ... tarlası mevkisi uzun tarla olan taşınmazın dava konusu 108 ada 24 ve 25 parsele ait hudutları kapsadığını beyan ettikleri; dava konusu 111 ada 10, 108 ada 25 ve 112 ada 29 parsel sayılı taşınmazlardaki ... payına ilişkin mirasçılarına karşı açılan dava yönünden; muris ...'in babası ...'tan kalma hak ve hisselerini 21.08.1971 tarihli senetle abisi olan davacıya sattığı ve zilyetliği devrettiği, böylelikle davacının mülkiyeti kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu 108 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine, tapu kaydında ... mirasçıları olan davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hisselerinin iptali ile hisselerin tamamının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer davalılar yönünden davanın reddi ile bakiye hisselerin mevcut tapu malikleri adına tapuya kayıt ve tescilinin devamına, dava konusu 111 ada 10 parsel ve 112 ada 29 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne; tapu kaydında ... mirasçıları olan davalılar ..., ..., ..., ...,, ..., ... ve ... hisselerinin iptali ile hisselerin tamamının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye hisselerin mevcut tapu malikleri adına tapuya kayıt ve tescilinin devamına, dava konusu 111 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden tefrik kararı verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece dava konusu 108 ada 25 sayılı parsele ilişkin davasının tümü ile kabulü gerekirken, ... mirasçıları olan davalılar yönünden davanın reddine ilişkin kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira davacı ile davalıların mirasbırakanı olan Selahattin’in kardeş olup babaları olan ...'tan kendilerine intikal eden yerleri taksim ettiklerini, 108 ada 26 sayılı parselin ...'a intikal ettiğini, ...'un kendisine isabet eden 26 parsel olarak tespiti yapılan gayrimenkulü 3. kişilere sattığını, bu hususun yapılan keşif ile sabit olmasına rağmen Mahkemece hukuki nitelendirmede hata edilerek ... mirasçıları olan davalılar yönünden davanın kabulüne, ... mirasçıları olan davalılar yönünden davanın reddine karar verildiğini, hükmün gerekçesinden dahi bu hususun anlaşılabilir nitelikte olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli ve 2021/1534 Esas, 2022/1421 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede dava konusu 108 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisi 1964 tarihinde ölen ... ....’a ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, murisin ölümü ile mirasçılarına intikal eden terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, edilmiş ise dava konusu taşınmazın davacı ...’a düşüp düşmediği hususunda olduğu, davacı tarafın taksime dayandığı, taksime dayanan tarafın taksim iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, oysa davacı tarafın murisin terekesinin tüm mirasçılarının katılımı ile usulüne uygun taksim edildiğini kanıtlayamadığı gibi ...’un payını satın aldığını da kanıtlayamadığı, böylece Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. ve 713. maddeleri,

Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1911 doğumlu kök mirasbırakan ...’un 24.01.1964 tarihinde ölümü üzerine, geriye çocukları ....,.... ve ...’in kaldığı, .....’in 1977 yılında ölümü ile geriye eşi Nazik ve çocukları ... ve paydaşlarının kaldığı, .....’in 2009 yılında ölümü ile geriye evlatları ... ve paydaşlarının kaldığı, davacının .... oğlu ..., davalıların ise .... ve .... mirasçıları oldukları, 2007 yılında yapılan kadastro sonucunda dava ve temyize konu Kastamonu ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 25 parsel sayılı 4.326,66 m² yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ..... adına tespit edildiği, söz konusu tespitin 29.01.2008 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın tespit malikleri adına tapuya tescil edildiği, sonrasında kayden yapılan intikaller ve satış suretiyle pay temlikleri sonucunda payları oranında davacı ... ile davalılar ..... mirasçıları ... ve paydaşları ve davalılar ..... mirasçıları ... ve paydaşları adına tescil edildiği, davacı ...'un 16.10.2017 tarihinde pay satışına ve taksime dayanarak eldeki temyize konu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.