Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5038 E. 2024/6838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde eski tapu kaydına dayanmasına rağmen, taşınmaz üzerindeki fiili tasarrufunun da iddia edilmesi ve "çoğun içinde az da vardır" ilkesi gereğince zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/547 E., 2024/942 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/232 E., 2020/271 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki geri çevirme kararı ile getirtilen evrakla birlikte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Ardahan ili, .... ilçe, .... köyünde kain 162 ada 239 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı Hazine adına ham toprak olarak tespit ve tescil edildiğini, halbuki taşınmazın kendisi adına tapu kaydı olduğunu, ancak tapu senedini bulamadığını, tapunun Tapu Müdürlüğünden istenilmesi gerektiğini; tahkikat aşamasında sunduğu 26.08.2019 havale tarihli dilekçesinde ise dava konusu taşınmazın 1938 yılında iskan yoluyla köy halkından ...ve hane halkına Devlet tarafından verilerek tescil edildiğini, kendisinin bedel karşılığında bu kişilerden taşınmazı satın alarak adına tapuya tescil ettirdiğini, 45-50 yıldır dava konusu taşınmazın zilyedi olduğunu, üzerinde tarım yaptığını, kadastro güncelleştirme çalışmaları sırasında sebepsizce davalı Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ziraat mühendisi bilirkişilerin raporunda taşınmazın tarımsal vasıflı arazi olduğunun belirtildiği, harita bilirkişisi raporunda taşınmazın çayır amaçlı kullanıldığının bildirildiği, mahalli bilirkişilerin beyanında taşınmazın davacıya ait olduğunun belirtildiği, her ne kadar eski tapu kaydı bulunduğu bildirilmiş ise de söz konusu tapu kaydına rastlanmadığı, ancak bu hâliyle davacının taşınmazı kullanımının zilyetlik çerçevesinde nizasız, aralıksız ve malik sıfatıyla ekonomik amacına uygun olarak 20 yılı aştığı, 3402 sayılı Kanun'un 14. ve Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddelerindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf isteminde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın senetsizden Hazine adına tespit edildiği, 25.09.2007 ilâ 24.10.2007 tarihleri arasındaki askı ilân süresinde itiraz edilmeksizin 25.10.2007 tarihinde tespitin kesinleşerek tapuya tescil edildiğini, davacının dava dilekçesinde yalnızca eski tapu kaydına dayandığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmadığı, davacının 12.12.2018 tarihli celsedeki beyanında taşınmazı eski tapu maliki Kadir oğlu...'den satın aldığını, tapuya işlendiğini ancak tapusunu kaybettiğini, tapunun temini için müzekkere yazılmasını beyan ettiği, müzekkere cevabı ile söz konusu tapu kaydına rastlanmadığının bildirildiği, davacının 26.08.2019 havale tarihli dilekçesinde ise taşınmaza 45-50 yıldır zilyet olarak tarımsal faaliyette kullandığını bildirdiği, her ne kadar davacı dava dilekçesinde eski tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil istemişse de, davacının aynı zamanda taşınmaz üzerinde kendisinin fiili tasarrufunun sürdüğü yönünde iddiada bulunduğu ve "Çoğun içinde az da vardır." ilkesi uyarınca taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçsiyle istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafça eski tapu kaydına dayanıldığı hâlde kazandırıcı zamanaşımı üzerinden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu Ardahan ili, .... ilçesi, .... köyünde kain 162 ada 239 parsel sayılı taşınmazın 12.08.2007 tarihinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu gerekçesiyle senetsizden 3.927,49 m2 yüz ölçümlü ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edildiği, 25.05.2007 ilâ 24.10.2007 tarihleri arasındaki askı ilân süresi içinde itiraz edilmeksizin tespitin 25.10.2007 tarihinde kesinleşmesi üzerine taşınmazın Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.