"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/218 E., 2021/515 K.
HÜKÜM : Kabul
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacı ... vekili ve davalı Şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 46 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kıyı-kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalan kısmının kumsal alan olarak tescil dışı bırakılmasına karar verilmesini istemiş, aşamada 46 parsel sayılı taşınmazın 975 ve 976 parsel sayılı taşınmazlara dönüştüğünü ve 976 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını bildirerek dava konusunu 976 parsel olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; taşınmazın kıyı-kenar çizgisi dışında olduğunu, babalarından kendilerine intikal ettiğini, ekip sürülen bir yer olduğunu, komşu taşınmazlar da aynı konumda olmasına rağmen onlara dava açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, aşamada davalı ...’ın payını .... Otelcilik ve Turizm Anonim Şirketine satması üzerine, anılan Şirket davaya dahil edilmiş ve davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.06.2002 tarihli ve 1999/62 Esas, 2002/315 kararı ile; dava konusu taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 21.06.2002 tarihli kararının süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 24.09.2003 tarihli ve 2002/8652 Esas, 2003/9526 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiş, davalıların karar düzeltme başvuruları üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 13.02.2019 tarihli ve 2018/10879 Esas, 2019/1385 Karar sayılı kararı ile; kıyı-kenar çizgisinin tespitinde eksik araştırma ve inceleme yapıldığı gerekçesiyle karar düzeltme talebinin değinilen yönler itibariyle kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle:
a. Davanın kabulüne karar verilmesine rağmen hatalı olarak aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedildiğini ve lehlerine vekalet ücreti hükmedilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
2. Davalı Şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle:
a. Eski kıyı-kenar çizgisinin İdare Mahkemesi kararı ile iptal edildiğini, dava konusu taşınmazın İdarece belirlenen yeni kıyı-kenar çizgisi içerisinde yer almadığını,
b. Bozma ilamında toplanılması gerektiği belirtilen belgelerin toplanılmadığını, eksik bilgi ve belge ile keşif yapıldığını,
c. Zemin sondajı ile kıyı-kenar çizgisi belirlenmesinin hatalı olduğunu,
d. İdare Mahkemesinde yapılan keşifte detaylı inceleme yapıldığını, eski ve yeni kıyı-kenar çizgisi ile İdare Mahkemesinde hazırlanan bilirkişi raporundaki çelişkilerin giderilmediğini, itirazlarının değerlendirilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca tapu iptali ile terkini istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriğinden; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 1971 yılında ...’ın mirasçıları olan davalı ..., davalı ... ile dava dışı ...,... ve ... adlarına 1/5'er paylarla tespit ve tescil edildiğini, tespitin 24.11.1972 tarihinde kesinleştiği, sonrasında yapılan temliklerle .....’ın 6/10, ....’nin 4/10 payı olduğu, Hasan’ın payını 12.09.2017 tarihinde davalı Şirkete satış suretiyle temlik ettiği, 46 parsel sayılı taşınmazın önce 976 parsel olduğu, sonrasında yapılan 22/a çalışmaları uyarınca da 111 ada 1 parsel sayısını aldığı görülmüştür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... vekilinin ve davalı Şirket vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı Şirketten alınmasına,
Dosyanın Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.