Logo

1. Hukuk Dairesi2024/518 E. 2025/737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğuna dair yapılan araştırma ve incelemenin karar vermeye yeterli olmadığı, ayrıca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının da zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve niteliği gibi hususları yeterince aydınlatmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1964 E., 2023/936 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/51 E., 2021/1034 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin ili, Midyat ilçesi ... Mahallesi 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 40 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız malik sıfatı ve eklemeli zilyetlik ile davacının tasarrufunda bulunduğunu ancak kadastro çalışmaları esnasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına olan kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin dolması sebebiyle dava açma hakkının ortadan kalktığını, davacının taşınmazda hiçbir zaman malik sıfatıyla zilyet olmadığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, taşınmazların bu haliyle özel mülkiyete konu olmasının ya da imar ve ihya yoluyla kazanımı ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusundaki tereddüt giderilmediği belirtilerek, HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, davacı tarafa yöntemince süre verilerek dayandığı eklemeli zilyetliğin taksim, satış, bağış gibi hukuki sebebini açıklamasının istenmesine ilişkin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda dava konusu parselin (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımlarının kadastro tespit tarihi ve dava tarihi itibariyle taşınmazın halen özel kişiler zilyetliğinde bulunup kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyası yapılan, halihazırda tarımsal faaliyette kullanılan yerlerden olduğu ve davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle 14.09.2022 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide yeşil renkle boyalı (A) harfi ile gösterilen 1.821,23 m2'lik ve kırmızı renkle boyalı (B) harfi ile gösterilen 195,58 m2'lik bölümlerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bağ vasfı ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri kapsamında ekonomik amaca uygun kullanımın mevcut olduğu ve davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisabına ilişkin yasal şartların gerçekleştiği, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava hakkının hak düşürücü sürenin geçmesi sebebiyle sona erdiğini, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağını, dinlenen bilirkişiler ve tanıkların taraflı beyanda bulundukları gibi keşifte dinlenilen ... ...'ün beyanları arasındaki çelişkinin de giderilmediğini, gerek bilirkişi raporları gerekse dosyaya sunulan deliller incelendiğinde davacının talep ettiği taşınmazda nizasız ve fasılasız 40 yıllık zilyetliğinin olmadığı gibi taşınmazın 20 yıl öncesinden imar-ihyasının tamamlandığına yönelik tespitler içeren zirai ve jeodezi bilirkişi raporlarının kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın bir kısmının işlenmeye çalışılmış olmasının imar-ihya edildiği anlamına gelmeyeceğini, yalnızca 1984 ve 2002 tarihli hava fotoğraflarının rapora esas alınmasının usule uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucunda, Mardin ili, Midyat ilçesi, Söğütlü/Yenimahalle köyü, 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hiç kimsenin tasarrufunda bulunmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ekonomik yarar sağlayan yerlerden olduğu belirtilerek 167.495,26 m2 ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve 20.03.2009 tarihinde tescil edilmiştir.

Mahkemece, zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın karar vermeye elverişli ve yeterli olduğu söylenemez.

Şöyle ki; dosya arasında yer alan ziraat bilirkişi kurul raporunda dava konusu taşınmaz bölümünün niteliği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli bir tespitin yer almadığı, taşınmazın derinliği, kaç tane bağ omcası bulunduğu kapama bağ olup olmadığının belirlenmediği ve zilyetlik süresinin ne olduğu hususlarının tespit edilmediği, taşınmazın dosya arasında bulunan fotoğraflarında kullanımı gösteren bir emare bulunmadığı, ayrıca dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığını denetlemeye elverişli şekilde somut ve maddi olaylara dayalı yeterli beyan alınmadığı, alınan beyanların dosya arasına getirtilecek komşu parsellere ait tutanaklar ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmediği, bu anlamda arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi vasfıyla zilyetliğine ne zaman başlanıldığı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeden hüküm kurulması cihetine gidildiği

ve davacı eklemeli zilyetliğe dayandığı halde usulüne uygun şekilde senetsiz araştırmasının da yapılmadığı anlaşılmış olup bu şekilde eksik araştırma ve uygulamayla hüküm kurulması isabetsizdir.

Doğru sonuca varılabilmesi için dava konusu yere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli standart topoğrafik ve fotogrametrik haritalar Kadastro Müdürlüğünden, stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ise Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, varsa en eski tarihli uydu fotoğrafları temin edilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu taşınmazların kadastro tutanakları, tapu kayıtları ile varsa revizyon gören tapu kaydı tespit edilip Mahalli Tapu Müdürlüğü marifetiyle temin edilmelidir.

Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, teknik bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

Üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimi, derinliği, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmazın içerisinde kaç tane ve kaç yaşlarında bağ omcası bulunduğu, kapama bağ niteliğinde olup olmadığı, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ve önceki bilirkişi raporunu irdeleyen ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmelidir.

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden dosya arasında bulunan hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırları ve önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı hususlarında ve önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderir şekilde rapor hazırlattırılmalı; ortaya çıkacak sonuca göre davacı ve murisi adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek tespit tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.