"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1359 E., 2024/1319 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/300 E., 2024/120 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda Karabük ili Merkez ... Köyü çalışma alanında bulunan 150 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi adına tespit ve edildiğini bu taşınmaz içerisinde kalması gereken bir kısmın yol olarak tescil harici bırakıldığını ileri sürerek tescil harici bırakılan kısmın davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; yol olarak tescil harici bırakılan kısmın zilyetlikle mülk edinilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle fen bilirkişi raporuna ekli krokide (7/C) olarak gösterilen 102,94 m2 yüz ölçümlü taşınmazın davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu (7/C) harfi ile gösterilen taşınmazın arazi değeri 3.845,18 TL olarak belirlendiğinden, hüküm tarihi itibariyle HMK'nın 341/2. maddesinde belirlenen kesinlik sınırının (28.250,00 TL) altında kalması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın yol olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını, taşınmazın imar-ihya edilmediğini, diğer yandan Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinde; "Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.
'' hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre davacıların tapusuz taşınmazın tescili davası açtığı, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (7/C) harfi ile gösterildiği ve ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın zemin değerinin 3.845,18 TL olarak tespit edildiği, bu değer üzerinden tamamlama harcının alındığı, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği nazara alındığında temyize esas kararın Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.