"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1181 E., 2024/1175 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/139 E., 2024/108 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... temsilcisi ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanındaki 198 ada 6 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan ve bu taşınmaz ile aralarından yol geçen 3.000 metrekare büyüklüğündeki tapusuz taşınmazın yaklaşık 40-50 yıldır davacı tarafından malik sıfatı ile eklemeli zilyetlikle kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Hazine adına kayıtlı olup zilyetlik yoluyla kazanılamayacağını, zilyetlikle edinme koşullarının davacı lehine oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiş, idari tahkikat sonucunda yapılacak savunmalarını saklı tutmuş, 12.08.2022 tarihli dilekçede idari tahkikat sonucunda dava konusu alanın 23.05.2022 tarihinde 256 ada 1 parsel numarası ile Hazine adına tescil edildiğini ve cami olarak kullanılmak üzere ... tarafından tahsisinin talep edildiğini, 859 metrekarelik kısmın davacı tarafından kullanıldığının anlaşılması nedeniyle ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, taşınmazın davacının malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zilyetlikle edinme koşullarının davacı lehine oluşmadığını, taşınmazın imar planı kapsamında olduğunu, davanın süresinde ve görevli mahkemede açılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ispat yükünün davacıda olduğunu, imar mevzuatı açısından dava konusu tescil harici taşınmazın kamu elinde kalmasının uygun olacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yerlerin teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmazlar olduğu, (A) harfi ile gösterilen yerin tarım arazisi olduğu ve hava fotoğraflarına göre 32 yıldır tarımsal amaçlı kullanıldığı, (B) harfi ile gösterilen yerin imar ihyasının tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, (A) harfi ile gösterilen 653,34 m² taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına son parsel numarası verilerek tesciline, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz yönünden davanın reddine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın öncesinde tescil harici olup daha sonra idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde dava değerinin 10.000,00 TL olarak gösterildiği, Mahkemece yapılan keşif sonucunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün dava tarihindeki değerinin 19.600,00 TL olarak belirlendiği, bu değere taraflarca itiraz edilmediği, karar tarihinde 28.250,00 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu, 3402 sayılı Kanun’un ek 6. maddesinin kadastro tutanağı düzenlenmeyen tescil harici taşınmazlar yönünden uygulanamayacağı gerekçesiyle davalı ... temsilcisinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temsilcisi temyiz dilekçesinde; yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının tek başına hüküm kurmaya yeterli olmadığını, yerel bilirkişilerin usulüne uygun seçilmediğini, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarının incelenmediğini, tapuda kayıtlı taşınmaz malların zilyetlikle edinilemeyeceğini, taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil tarihinden geriye doğru hava fotoğrafları getirilerek usulüne uygun araştırma ve keşif yapılması gerektiğini, taşınmazın imar-ihyaya uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
İhbar olunan ... vekili temyiz dilekçesinde; davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden; çekişmeli taşınmaz bölümünün 2018 tarihli paftada tescil harici alanda bulunduğu, 23.05.2022 tarihinde ihdasen 256 ada 1 parsel numarası ile ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiği, davanın 03.06.2022 tarihinde imar-ihya ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açıldığı görülmektedir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinde; "Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü düzenlenmiştir. Dosya içeriğine göre, temyize konu (A) harfiyle gösterilen taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerinin 19.600,20 TL olduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği nazara alındığında temyize esas kararın Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamında kalmadığı, temyize konu edilen değerin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 28.250,00 TL’nin altında olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, bilindiği üzere hükmü temyiz etme hakkı davada taraf olan kişilere aittir. HMK'nın 61. ve devamı maddelerine göre ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi davada taraf sıfatını kazanamaz. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan kişi davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) veya mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatı bulunmayan ihbar olunan hakkında hüküm kurulmamışsa ihbar olunanın mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Somut olayda ihbar olunanın müdahil olmadığı ve aleyhine verilmiş bir hüküm de bulunmadığı anlaşılmakla ihbar olunan vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İhbar olunan ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
Davalı ... temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
İhbar olunan ... ve davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.